Kelimeler arşivinde; içinde "devam" olan, toplam 7 tane kelime bulunuyor. İçerisinde devam bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu devam ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında devam olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
DEVAMSIZLIK
DEVAMLILIK
ELEDDEVAM
BERDEVAM, DEVAMSIZ
DEVAMLI
DEVAM
DEVAM
Sürme, sürüp gitme, kesilmeme, bitmeme. Ek, parça. Bir yere belli bir amaçla, gereken zamanlarda gitme. "Kesme, sürdür" anlamında kullanılan bir söz.
DEVAMSIZLIK
Devam etmeme durumu, süreksizlik.
BERDEVAM
Sürmekte olan, sürüp giden.
DEVAMLI
Sürekli, bitmeyen, kesintiye uğramayan. Okuluna düzenli bir biçimde devam eden. Sürekli, bitmeyen, kesintiye uğramayan bir biçimde.
DEVAMLILIK
Devamlı olma durumu, süreklilik.
DEVAMSIZ
Devam etmeyen, süreksiz. Uygunsuz davranışlarda bulunan. Okuluna düzenli bir biçimde devam etmeyen.
ELEDDEVAM
Arapça kökenli ale-d-devâm: hâlen.
Bu bölümde tanımı içerisinde DEVAM geçen kelimeler listesi verilmiştir.
FAVORİ
Herhangi bir iş veya yarışmada üstünlük sağlayacağına inanılan (kimse, taraf, takım vb.). Yüzün iki yanında, saçın devamı olarak bırakılan sakal demeti, duluk. Gözde.
DİNLEYİCİ
Söylenen veya çalınan bir şeyi dinleyen kimse. Kayıtlı olmadığı hâlde derslere dışarıdan devam eden kimse.
OTURTMALIK
Yapının toprak üstünde kalan, 1 metre kadar yükseklikte, bütün yapı boyunca devam eden, üstüne gelen duvarlardan birkaç santim dışarı çıkıntılı ana temel duvarı.
SÜREGELMEK
Başlangıcından beri aynı biçimde sürmek, devam etmek.
NAKAVT
Boks maçında yumruk etkisiyle yere düşen ve on saniye içinde kalkıp devam edemeyen oyuncunun yenilmesi durumu.
SÜREK
Süren, devam eden zaman. Satmak için pazara götürülen hayvan sürüsü. Hızlı süren, hızlı giden.
SÜREKLİ
Kesintisiz olarak süren, kalıcı, devamlı, baki, daimî. Yumuşak. Uzun süreli olarak, daima.
OKULLU
Bir okula devam eden kimse, öğrenci.
BELGELİ
Belgesi olan (kimse). İki yıl üst üste sınıfta kaldığı için okula devam etme hakkını yitirerek belge alan (öğrenci).
İDAME
Sürdürme, devam ettirme.
MÜLAZIM
Bir işe girmek için bir süre parasız olarak o işe devam eden. Teğmen.
MABAT
Bitmemiş yazı, roman vb.nde arka, devam. Kıç.
SEYRETMEK
Bir şeyin durumunu, oluşumunu gözlemek, bakmak. Bir olaya karışmadan bakmak. Taşıt, ilerlemek, yol almak. Eğlenmek, görmek, öğrenmek vb. için bakmak, izlemek. Hastalık vb. sürmek, devam etmek.
BEKLEMELİ
Sınıfta kalıp derslere devam etmeyen (öğrenci).
AYLAMAK
Beklemek. Ayı dolduran bir süre geçirmek, aylarca kalmak. Sürmek, devam etmek.
SÜRDÜRMEK
Sürme işini yaptırmak. Bir durumun, bir şeyin sürmesini, olmasını sağlamak. Devam ettirmek.
BASEN
Vücudun bel ile kalça arasındaki bölümü. Kıtasal uzantıdan okyanus ortası sırtlarına kadar devam eden ve 4000-5000 metre derinliği olan deniz dibi.
KESİKSİZ
Kesilmeden süren, sürekli, süreli, devamlı, mütemadi. Ara vermeden. Kesilmeden, ara vermeden sürüp giden (elektrik akımı).
KARNE
Öğrencilere dönem sonlarında okul yönetimleri tarafından verilen ve her dersin başarı durumu ile devam, sağlık, yetenek ve genel gidiş durumlarını gösteren belge. Kişilerin bir haktan yararlanmaları için bir kuruluş tarafından verilen belge.
GİTMEK
Bir yere doğru yönelmek. Yeter olmak, yetmek, yetişmek. Herhangi bir durumda olmak. Ölmek. Bir yerden veya bir işten ayrılmak. Dayanmak. Değerlendirmek, saymak, karşılamak. Çıkmak, ulaşmak. Götürülmek, gönderilmek. Makine, işlemek, çalışmak. Belli bir amaçla bir yere devam etmek veya bir işle uğraşmak. Sürmek, devam etmek. Geçmek. Yürümek, yol almak. Bir duruma, bir sonuca ulaşmak, varmak. Yakışmak, yaraşmak. Satılmak. Yapmak. Başvurmak, yapmak. Bir şey zarar görmüş olmak. Tüketilmek, harcanmak. Yok olmak, elden çıkmak.