Kelimeler arşivi içinde; başında "yıkama" olan, toplam 3 adet kelime bulunmaktadır. yıkama ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu yıkama ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde yıkama olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
YIKAMA
Yıkamak işi. Film üzerinde kalması istenmeyen kimyasal maddelerin akıtılması için arı suyla yapılmış olan temizleme. Bir eriticideki bir veya birkaç çözünür birleşeni ayırmak amacıyla, eriticiyi, toz durumuna getirilmiş bir maddenin içinden yavaş yavaş geçirme.
YIKAMAÇ
Fotokopi makinelerinde veya fotoğraf basımı işinde kullanılan yıkama aleti.
YIKAMAK
Su veya başka bir sıvı kullanarak bir şeyi temizlemek. Çözünmeyen bir çökeltiden ayrılması istenen suda çözünür maddeleri, yıkama yoluyla temizlemek.
Bu bölümde tanımı içerisinde YIKAMA geçen kelimeler listesi verilmiştir.
LAVABO
Üzerinde su muslukları bulunan, porselen, emaye, sac vb.nden yapılmış, el, yüz, bulaşık yıkamaya yarar, çukur yer veya eşya. Lokanta, gar vb. yerlerde bu düzenin bulunduğu yer. Tuvalet.
KİLLEMEK
Kirli çamaşırları kil kullanarak tokaçla yıkamak.
EVİYE
Mutfakta musluk altında bulaşık yıkamaya yarayan tekne.
KIRKLAMAK
Lohusa veya yeni doğmuş bebek için kırk günü doldurmak. Bir şeyi kırk defa yapmak ve özellikle birçok defa sudan geçirmek, çok yıkamak. Doğumdan kırk gün sonra bebeği törenle yıkamak.
GASLETMEK
Ölüyü yıkamak.
ŞAMPUAN
Çoğunlukla saç yıkamakta kullanılan, kokulu ve bol köpüklü bir tür sıvı sabun.
BİDE
Bedenin belden aşağı bölümlerini yıkamakta kullanılan tuvalet aracı.
MAZOTLAMAK
Mazot tabakasıyla kaplamak. Yağlı parçaları mazotla temizlemek, yıkamak.
ÇAMAŞIR
İç giysisi. Kirli eşyaları yıkama işi.
BULAŞIKÇI
İşi kirli kapları yıkamak olan kimse.
BOĞADA
Küllü veya sodalı su ile çamaşır yıkama. Yıkanmak üzere hazırlanmış çamaşırın üzerine sıcak kül suyu süzme işi.
GASİL
Ölü yıkama.
MUSLUK
Takıldığı boru veya kabın içindeki akışkanı, istenildiğinde akıtabilecek bir düzende yapılmış açılır kapanır alet. El yıkamaya yarayan yer, lavabo.
ŞAMPUANLAMAK
Şampuanla yıkamak.
SABUNLAMAK
Herhangi bir şeyi sabun sürerek yıkamak. Bir nesneyi sabun sürerek kaygan duruma getirmek.
KILAVUZ
Yol gösteren, tarihî ve turistik yerleri gezerken bilgi aktaran kimse, rehber. Dar ve uzun bir yerden tel, kablo gibi bükülebilen bir şey geçirilirken bunların ucuna bağlandığı sert nesne. Herhangi bir alanda ve konuda bilgi veren, yol yöntem gösteren kitap vb. Somun veya boru içine yiv açmakta kullanılan araç. Ruhsal ve zihinsel bakımdan yol gösteren, ışık tutan kimse. Kılavuz kaptan. Makaradaki filmlerin başında ve sonunda yer alan, filmin alıcı, yıkama aracı, basım aracı, gösterici vb. araçlara takılıp çıkarılmasında kolaylık sağlayan, asıl film için pay bırakan çeşitli renklerde film parçası. Kılavuz gemisi. Evlenecek olan erkek veya kadına eş bulan kimse.
LEĞEN
Genellikle, içinde bir şey yıkamak için kullanılan metal veya plastikten yayvan kap. Gövdenin arka veya alt ucunda bulunan, bir yandan omurganın bel bölümüyle, öte yandan bacaklarla eklemlenen kemik çatı, havsala.
FIŞKIRDAK
Sıvıları fışkırtmaya yarayan araç. Ağzındaki iki cam borudan biri üflendiğinde ötekinden su fışkıran, laboratuvarlarda yıkama işlerinde kullanılan bir deney aracı.
BULAŞIKHANE
Kışla, okul, otel vb. yerlerde bulaşık yıkamaya ayrılan özel bölüm.
LAVAJ
Bir işlem sonrası, metal yüzeyleri su ile yıkama. Bir organı su vererek yıkayıp temizleme.