Kelimeler arşivi içinde; başında "yatırı" olan, toplam 6 adet kelime bulunmaktadır. yatırı ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu yatırı ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde yatırı olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
YATIRIMCILIK
YATIRILMAK
YATIRILMA, YATIRIMCI
YATIRIM
YATIRI
YATIRI
Yıkılmış, kesilmiş, kuru kütük. Eğimli.
YATIRILMAK
Yatırma işi yapılmak.
YATIRIMCI
Yatırım yapan kimse.
YATIRIMCILIK
Yatırımcı olma durumu.
YATIRILMA
Yatırılmak işi.
YATIRIM
Yatırma işi. Bir çıkar veya kazanç sağlamak için yapılmış olan davranış. Millî ekonominin veya bir ticaret kuruluşunun üretim ve hizmet gücünü artırıcı nitelikte olan aktif değerlerine yapılmış olan yeni eklemeler, envestisman. Parayı, gelir getirici, taşınır veya taşınmaz bir mala yatırma, mevduat, plasman.
Bu bölümde tanımı içerisinde YATIRI geçen kelimeler listesi verilmiştir.
MEVDUAT
Belli bir süre sonunda veya istenildiğinde çekilmek üzere bankalara faizle yatırılan para, tevdiat. Yatırım.
DOLMEN
İkisi dikili, üçüncüsü de bunların üzerine kapak gibi yatırılmış üç büyük taştan oluşturulmuş Taş Devri mezarı.
YATUĞAN
Kanun, santur vb. yatırılarak çalınan sazların ortak adı.
AĞILA
Gece, kırda yatırılan koyun sürüsünü korumak için yapılan çitle çevrili yer, açık ağıl. Daldırma suretile dikilen bağ çubuğu.
ENVESTİSMAN
Yatırım.
SANAYİCİ
Herhangi bir sanayi dalına yatırım yapmış olan ve o alanda iş gören kimse. Sanayiye önem veren.
AĞAL
Ay ağılı, hale. Gece, kırda yatırılan koyun sürüsünü korumak için yapılan çitle çevrili yer, açık ağıl. Ağıl. Anılmak.
KESENEK
Görevlilerin aylıklarından her ay belli oranda kesilip bir sosyal güvenlik kurumuna yatırılan para. Fabrika, çiftlik vb. gelir kaynaklarının gelirini satın alma işi, iltizam.
BELEMEK
Çocuğu kundaklamak. Beşiğe yatırıp bağlamak. Bulamak, bulaştırmak.
TESLİMAT
Teslim edilen eşyalar veya yatırılan paralar. Teslim etme işi.
YATIK
Dik olmayan, eğik, yatırılmış bir durumda olan. Çevrilmiş, devrik. Zamanla dayanıklılığını yitirmiş. Yayvan su kabı.
ARACI
Ara bulucu. Üretici ile tüketici arasında alım satım konusunda bağlantı kuran ve bundan kazanç sağlayan kimse, mutavassıt, komprador. İki şey arasında bağlantı kuran kimse, vasıta. İhracatçının ihracattan doğan alacaklarının büyük bir bölümünün malın yüklenmesinden hemen sonra, kalan kısmının ise para, malı alandan tahsil edildiğinde bir aracı banka tarafından ödenmesini sağlayan kredi veya yatırım tekniği.
YASTIKALTI
Banka veya bir başka yere yatırılmak yerine evde, iş yerinde saklanan taşınabilir (değer).
ARKAÇ
Ağıl. Dağ sırtlarında davarların yatırıldığı düz, rüzgâr almayan kuytu yer.
ŞAŞLIK
Baharatlı sirkeye yatırılmış koyun etinden hazırlanmış bir yemek türü.
DEVRİK
Katlanıp kendi üzerine bükülmüş. Darbe ile makamından indirilmiş. Yatırılmış, yıkılmış, dik durumunu yitirmiş. Devrilmiş olan.
ÖDEMEK
Bir alışveriş ilişkisinde, borcu alacaklıya vermek, tediye etmek. Bir işin, bir görevin karşılığını vermek. Bir alışverişte alınan şeyin karşılığını alacaklıya vermek. Bedelini vererek bir zararı karşılamak, tazmin etmek. Bir iş, bir kuruluş harcanan, yatırılan parayı çıkartmak, itfa etmek. Bir şey karşısında fedakârlık etmek, bir şey elde etmek için özveride bulunmak.
İŞLETME
İşletmek işi. İş yeri. Tarım, sanayi, ticaret, bankacılık vb. iş alanlarında, kâr amacıyla bir sermaye yatırılarak kurulan kurum. Bir kuruluşu verimli bir duruma getirip kazanç sağlama yöntemi.
VERİMLİLİK
Verimli olma durumu, verimkârlık, mümbitlik. Yatırılmış sermayenin, bir kuruluşun veya bir yatırımın gelir sağlayabilme olanağı, rantabilite.
PLASMAN
Yatırım.