SPERM ile başlayan kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; başında "sperm" olan, toplam 31 adet kelime bulunmaktadır. sperm ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ayrıca sonu sperm ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde sperm olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.

 
 

16 harfli kelimeler

SPERMATOSİSTİTİS

15 harfli kelimeler

SPERMİOSİSTİTİS

14 harfli kelimeler

SPERMATODAKTİL, SPERMATOGONİUM

13 harfli kelimeler

SPERMİYOGENEZ, SPERMATOGENEZ, SPERMATOJENİK, SPERMATOPHYTA

12 harfli kelimeler

SPERMASIZLIK, SPERMATOZOON, SPERMATOZOİT

11 harfli kelimeler

SPERMOVİYUM, SPERMOGENEZ, SPERMİASYON, SPERMATOZOA, SPERMATOSİT, SPERMATOSEL, SPERMATOFOR, SPERMATİKUS

10 harfli kelimeler

SPERMATOİT, SPERMATİSM, SPERMATEKA, SPERMASETİ

9 harfli kelimeler

SPERMATİT, SPERMATİD, SPERMİDİN, SPERMİSİT, SPERMİYUM

Bazı kelimelerin anlamları

SPERM

Meni.

SPERMİOSİSTİTİS

Seminal vezikülitis.

SPERMATOJENİK

Spermatozoonların oluşmasıyla ilgili, spermatozoonları meydana getiren, spermatozoon oluşturucu.

SPERMATODAKTİL

Kimi akarlarda, erkek tarafından üretilen spermanın dişinin üçüncü ve dördüncü koksaları arasında bulunan çiftleşme keselerine aktarılmasını sağlayan şeliser modifikasyonu.

SPERMATOZOİT

Er bezi borucuklarının ürettiği, atmığın içinde bulunan erkek döl hücresi, tohum.

SPERMATOGONİUM

Sperma ana hücresi.

SPERMATOZOON

Sperma. Sperm hücresi.

SPERMATOSİSTİTİS

Seminal vezikülitis.

SPERMİASYON

Yeni biçimlenmiş olan spermatozoonların Sertoli destek hücrelerinden ayrılarak seminiferus tübüller boyunca dışarıya çıkarılmak üzere rete testise doğru sevk edilmesi.

SPERMASIZLIK

Sperma salgısının yokluğu.

SPERMİYOGENEZ

Erkek eşey hücrelerinin oluşması sırasında spermatitten bölünmeksizin farklılaşarak spermanın meydana gelmesi olayı. Sperma oluşumu. Spermatidlerin Sertoli hücre sitoplazmasında olgunlaşarak spermiyum durumuna gelinceye kadar geçirdikleri süreç. Granüllü endoplazma retikulumunda sentezlenen hidrolitik enzimler akrozom öncesi Golgide olgunlaştırılan keseciklerle birleşerek akrozom vezikülü biçimlenir ve sonraları bu veziküller akrozom oluşumunu tamamlarlar. Distal sentriyol aksonemi biçimlendirir.

SPERMOVİYUM

Döllenmiş yumurta.

SPERMATOZOA

Sperm hücresi.

SPERMATOPHYTA

Tohumlu bitkiler.

SPERMATOGENEZ

Sperma oluşumu. Testislerde spermatogonyumlardan sırasıyla; spermatogonyum A, spermatogonyum B, birincil spermatosit, ikincil spermatosit ve olgun sperma hücrelerinin oluşma süreci, sperm oluşması.

SPERMOGENEZ

Sperma oluşumu.

  -   -   -  

Anlamında SPERM bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde SPERM geçen kelimeler listesi verilmiştir.

ASKARİDİN

Askaritlerin sperminde bulunan işlevi bilinmeyen bir protein.

AKROZOM

Sperm başının ucunda, spermin yumurtaya girebilmesini sağlamak üzere yumurta örtülerini sindiren hidroliz enzimlerini kapsayan, Golgi kompleksinden oluşan bir organel. Sperm başının ön kısmında, spermin yumurtaya girebilmesini sağlamak üzere yumurta örtülerini sindiren ve yumurtaya penetrasyon için gerekli hidroliz enzimlerini içeren, golgi kompleksinden oluşan bir organel. Spermatozoonun baş kısmında bulunan ve dölleme sırasında yumurta hücresini delmeye yarayan hyaluronidaz ve akrozin gibi enzimleri içeren sivri çıkıntı. Kimi parazit türleri spermatozoalarının önündeki en uç nokta.

ATARKANAL

Spermayı idrar yoluna salan iki kanal.

BAŞ

İnsan ve hayvanlarda beyin, göz, kulak, burun, ağız ve benzerleri organları kapsayan, vücudun üst veya önünde bulunan bölüm, kafa, ser. Bir topluluğu yöneten kimse. Başlangıç. Temel, esas. Arazide en yüksek nokta. Bir şeyin genellikle toparlakça ucu. Bir şeyin uçlarından biri. Kasaplık hayvanlarda ve bazı yiyeceklerde adet. Para değiştirirken verilen veya alınan üstelik, sarrafiye. 1. Bir şeyin yakını veya çevresi. "Önem veya yönetim bakımından ileride olan, en önemli, en üstün" anlamlarında birleşik kelimeler yapan bir söz. Güreşte pehlivanların ayrıldıkları beş derecenin en yükseği. Çıban. Reis. Tane. Dilim: Bi baş pendir ver. İyi, güzel: Benim toklularım hep baştır. Pazartesi. Ölçüde, tartıda tahminin üstünde çıkan kısım. Çıban, yara. Derilere tatbik edilen bir işlem (tabaklıkta). Köselecilikte bir derinin baş tarafı. Bulgur, buğday ve benzerleri kalburlandığı zaman kalburun üstünde kalan in kısım. Baş, başlangıç. Baş, reis. Baş. Üzeri, kendi. Tepe, zirve. Uç. sınır. Nezt, baş ucu. Ön taraf, ön yol. Bağış, hediye. İnsan vücudunun ağız, duygu organları ve beyni içine alan en ön bölgesi. Herhangi bir hayvanın bu bölgeye karşılık olan yapısı. Sefal, kafa. 3.Bakteriyofajlarda ikozahedral şekilli, DNA içeren kısmı. 4.Miyozinin bir parçası. Fosfolipitlerin yağ asitleri içermeyen kısmı. Spermlerde haploit çekirdeğin bulunduğu kısmı. Beyni ve duyu organlarını taşıyan vücut parçası. Yağlı güreşte ve karakucakta en büyük boy. reis (bk. başkan.). Dövme ya da darçıkım işleminde, dövme ya da itme işini gören kolun ucu. İlkel topluluklarda görülen, çok az kurumlaşmış olan ve gücü kimi kez aşırı bir başına -buyruk- yönetimin gücü biçimini alan önder tipi. İnsan vücudunun üst, hayvan vücudunun ön ucu, sefalika. Deyiş'in konu ve uyağının ne olduğunu belirten, "doğuş" un halk edebiyatındaki adı. İnsan vücudunun ağız, duygu organları ve beyni içine alan üst bölgesi; herhangi bir hayvanın bu kesime karşıt oları bölgesi. Başkan, topluluğu yöneten, komutan. (İnsan ve hayvan sayımında) Tane. Başak. Yara.

AZOOSPERMİ

Spermogram testinde spermanın hiç bulunmaması durumu. Sperma içerisinde erkek cinsiyet hücresi spermatozoonun bulunmaması.

KAMÇI

Bir ucuna ip, deri vb. bağlı olan vurma, dövme aracı. Bir ucu bir yere bağlı, öbür ucu herhangi bir işte kullanılmak için serbest bırakılan halat. Spermatozoitlerde ve bazı tek hücreli hayvanlarda hareketi sağlayan ipliksi organ.

ASTENOSPERMİ

Spermlerin zindeliğini kaybetmesi, hareket edememesi veya normalden daha düşük hareket etmesi.

BİZİR

Tohum. Küçük hayvanların yumurtası (çekirge v.b.). Sperma, atmık.

AGENEZİS

Bir organın embriyolojik gelişim döneminde hiç gelişememesi, olmaması, tamamen biçimlenmemiş olması veya yokluğu, oluşmama. Erkekte spermatogenezis veya dişide oogenezisin yokluğu.

MENİ

Erkeklerin cinsel organından salgılanan madde, er suyu, bel, atmık, dikel, sperm, sperma.

İSPERMEÇET

Balinalardan ve özellikle ispermeçet balinasının başından çıkarılan, mum yapımı ve kozmetik sanayisinde kullanılan beyaz bir madde.

TOHUM

Bitkilerde döllenme sonunda yumurtacıktan oluşan ve yeni bir bitki oluşmasını sağlayan tane. Ortaya bir sonuç çıkaran, bir sonucun oluşmasına sebep olan şey. Soy sop, döl, nesil, sülale. Spermatozoit.

AKROZİN

Dölleme esnasında ovumun zona pellucida tabakasının delinip geçilmesine yardımcı olan sperm başının ön tarafında bulunan tripsin benzeri bir enzim.

ERKEK

Yetişkin adam, bay, er kişi. Sözüne güvenilir, mert. İnsan, hayvan ve bitkilerin dişiyi dölleyecek cinsten olanı. Girintili ve çıkıntılı olarak bir çift oluşturan nesnelerden çıkıntılı olanı. Koca. Sert, kolay bükülmez. Sperma oluşturan organizma.

ANTERİDYUM

Çiçeksiz bitkilerde ve mantarlarda erkek gametleri oluşturan kısa, silindirik yapıdaki kese. Çiçeksiz bitkiler ve mantarlarda bulunan bir veya iki sperm üreten özelleşmiş hücreden oluşan erkek eşey organı.

AKMIK

Atmık, sperma.

ANTEROZOİT

Yosunlarda (Bryophyta) anteridyumda meydana getirilen çift kamçılı erkek gamet; spermatozoit.

ATMIK

Meni. Sperm.

ANTROPODİYUM

Hemiramphidae ailesinin erkek bireylerinde bulunan ve dişilere sperm transferinde kullanılan anüs yüzgecinin farklılaşmış bir biçim.

KAŞALOT

İspermeçet balinası. Aptal, budala.