Sonu KISTIR ile biten kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; sonunda "kıstır" olan, toplam 1 adet kelime bulunmaktadır. Sonu kıstır ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.

Bunun yanı sıra, başında kıstır olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde kıstır olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.

 
 

Bazı kelimelerin anlamları

KISTIR

Maşa. Pantalon : it ayağına kıstır giyince kendini bey sandı. Kötü giyimli kimse: Yolda kıstır bir çocuk gördüm. Pantolon: Yeni kıstırını sakla da bayramlarda giyersin.

  -   -   -  

Anlamında KISTIR bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde KISTIR geçen kelimeler listesi verilmiştir.

KISTIRABİLMEK

Kıstırma olasılığı bulunmak.

KISTIRMA

Kıstırmak işi. İçerisine peynir, kıyılmış et vb. konularak sac üzerinde pişirilen börek. Karnıyarık yemeği.

TURKUTMAK

1.Kıstırmak, tutturmak : Fişekliği beline turkut. 2.Kapamak : Kızım kapıyı turkutuver.

KISKI

Türlü maksatlarla iki şeyin arasına sokuşturulan, kıstırılan parça, kama, takoz.

ÇİMDİKLEMEK

Bir kimsenin etini başparmakla işaret parmağı arasında kıstırarak sıkıp acıtmak. Bir bütünden küçük küçük parçalar koparmak.

SIKIŞTIRMAK

Bir şeyi dar bir yere zorla sığdırmak, tıkmak. Bir nesneyi sıkıca duracak biçimde bir yere koymak, yerleştirmek veya orada tutmak. Gevşek veya seyrek olan şeyleri birbirine yaklaştırarak sıkı duruma getirmek. Sarkıntılık etmek. Kaçmayacak biçimde çembere almak, kıstırmak. Bir şeyin sıkışmasına, kısılmasına, ezilmesine sebep olmak. Ansızın, gizlice ve karşısındakinin isteyip istemediğine bakmadan bir şeyi vermek, tutuşturmak. Zorlamak.

KISTIRILMA

Kıstırılmak işi.

KISARLAMAK

Azarlamak. Zor duruma düşürmek, korkutmak. Toplamak, bağlamak, kımıldamayacak duruma sokmak. Yakalamak. Muztar bırakmak, muftakır bırakmak, muhtaç etmek. Kıstırmak.

TEHLEMEK

1.Gözetlemek. 2.Dikkat etmek. 3.Her an uyanık durmak. 4.Gizlice dinlemek. 5.Bir kimseyi yalnızken kıstırmak : Hasan'ı tehlediler yohsa onnara alt olası oğul döyüldü. Sınavdan geçirmek. Tanımak. Gözetmek, bakmak.

KAPMAK

Birdenbire yakalayarak, çekerek almak. Isırıp parçalamak. İşitir işitmez veya görür görmez bellemek ve öğrenmek. Bulaşmış olmak, geçmek. Koparmak, kıstırmak. Yer ayırmak, yer tutmak.

GISDIRMAK

Kıstırmak, zorlamak, taciz etmek, sıkıştırmak. Eski türkçe kısmak: kıstırmak; sıkıştırmak.

BURUNDURUK

Hayvanları nallarken ısırmaması için dudaklarını kıstırmaya yarayan kıskaç, yavaşa.

MAŞA

Ateş veya kızgın bir şey tutmaya, korları karıştırmaya yarayan iki kollu metal araç. Çok küçük şeyleri tutmaya yarayan küçük, kollu araç. Saçları kıvırmak, düzeltmek için elektrik veya ateşle ısıtılan maşa biçiminde alet. Başkasının isteklerine, amaçlarına alet olan kimse. Bisiklet çatısının ön ve arkasındaki çatal biçiminde, tekerleklerin takıldığı parça. Sebze ve tütün fidesi. Perdeyi tutan mandal. Çifteker çatısının ön ve arkasında, çatal biçiminde, tekerlerin takıldığı parça. Isıtılmış kapları emniyetle tutmaya yarayan, metal veya tahtadan yapılmış malzeme. Deri tutturmağa yarayan kıstırgaç. (Yalvaç Isparta). Saat çarklarının hızını ayarlatan çatal kol. (Bursa). Tezgahlarda alt ok'la üst ok'u gergin tutmağa yarayan düzenin alt çengeline takılan araç. (Tokmacık Yalvaç Isparta).

GISTIRMAK

Kıstırmak.

KISTIRABİLME

Kıstırabilmek işi.

KAMAMAK

Kapatmak. Kilitlemek. Perçinlemek, tutturmak, pekiştirmek. Yamamak. Birini eleştirmek. Desteklemek : Senin sözleri ben kamadım. Yakalamak, bir yerde kıstırmak (bir kimseyi): Düşmanı orada kamadım. Örtmek, kapamak (kapı, pencere ve benzerleri için). Bıçak, çakı ve benzerleri araçların ağzını kapatmak, ucunu gizlemek. Birini bir yere sıkıştırmak. Çivilemek, perçinlemek, çakmak.

KISTIRILMAK

Kıstırma işi yapılmak.