Kelimeler arşivi içinde; sonunda "konçlu" olan, toplam 1 adet kelime bulunmaktadır. Sonu konçlu ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında konçlu olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde konçlu olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
KONÇLU
KONÇLU
Koncu olan.
Bu bölümde tanımı içerisinde KONÇLU geçen kelimeler listesi verilmiştir.
SOKMAN
Bir çeşit uzun konçlu çizme.
ABBA
Dede, büyükbaba. Baba. Hala. Abla, büyük kız kardeş. Yabancı büyük kadın veya kız. Çocukların giydikleri konçlu ayakkabı. Bembeyaz.
LASTİK
Ayakkabı üzerine giyilen kauçuktan pabuç. Taşıtların jantlarına yerleştirilen, elastiki tekerlek bandajı. Kauçuktan yazı silgisi. Kauçuktan yapılmış ayakkabı. Bir tür esnek örgü. Kauçuktan yapılmış. Esnek, ince kauçuk veya kauçuklu şerit. Uzun konçlu çorabın düşmesini önlemek için üst kısmına gelecek biçimde bacağa geçirilen esnek şerit. Korse.
BOT
Küçük gemi. Ağaç, plastik veya kauçuktan yapılmış küçük sandal. Uzun konçlu, kapalı ayakkabı.
DİZLİK
Korumak amacıyla dize geçirilen şey. Dize kadar uzanan konçlu çorap. İç donu. Şalvar. İş önlüğü. Uç, kuyruk. Erkeklerin giydiği getr biçiminde çorap, tozluk. Dize kadar uzanan uzun konçlu çorap. Önlük, peştemal. Pantalon, şalvar. Kadınların giysi üstüne bağladıkları süslü kuşak ve benzerleri nesne. Zeybek pantolonu. Kadınların şalvar üstüne giydikleri önlük. Sert yüzeyli toprak alanlarda, kalecilerin yaralanmaktan korunmak için dizlerine taktıkları içi pamuklu özel bir koruyucu. Uzun kadın donu. (Yukarıtırtar Yalvaç Isparta; Dardere Bozüyük Bilecik). Kadın iş önlüğü. (Yenikent Aksaray Niğde). Yün pantalon. (Çanksaray Şarkikaraağaç Isparta). Kağnıda diz adı verilen bölümün bir parçası. (Köke Gelendost Isparta). Kunduracının yemeni, mes, ayakkabı diktiği sırada dizine geçirdiği meşin parçası. (Söğüt Bilecik). Belden diz kapağına kadar bacağa giyilen libas, (kısa pantolon) potur.
POSTAL
Genellikle askerlerin giydiği konçlu ve kaba potin. Düşkün kadın.
KORA
Başlıca belirtisi kısa, çabuk, değişken yapıda irade dışı hareketler olan bir hastalık. Olgunlaşmamış üzüm, koruk. Anahtar. Kilit. Kapı mandalı, sürgü. Çivi. Uzun konçlu çorap. Bir parça, bir süre : Haydi çocuklar bir kora daha uyuyun. Ev sıvandıktan sonra duvarın altına bir sıra çekilen renkli sıva. Eski. Boyunduruğu sabana bağlayan zincirin takıldığı yer. Karda açılan ince yol, iz. Tırpan. Kapı kilidi. Karda açılan ince yol.
MEST
Sarhoş. Üzerine mesh edilebilen, kısa konçlu, hafif ve yumuşak bir ayakkabı türü.
SAHRATLI
Konya mesti de denilen yandan çaprazlı, uzun konçlu mest.
DİZGEL
Dize kadar uzanan uzun konçlu çorap.
CİZME
Konçlu ayakkabı, çizme. Çizme. Çizme, bot.
SAPUK
Kısa çizme, konçlu ayakkabı, mest. Sapık.
YAAPPAA
Çiftçilerin giydikleri, çizmeye benzer konçlu ayakkabı.
EDİK
Yumuşak ve renkli sahtiyandan yapılmış yarım konçlu lapçın. Kısa çizme.
SAPİYH
Kısa çizme, konçlu ayakkabı, mest.
CIZMA
Konçlu ayakkabı, çizme. Çizme.