Kelimeler arşivi içinde; sonunda "kelebe" olan, toplam 1 adet kelime bulunmaktadır. Sonu kelebe ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında kelebe olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde kelebe olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
KELEBE
KELEBE
Kuyu dolabı. Dokuma aygıtında ipliği masuraya sarmaya yarayan araç, çıkrık. Ekin yüklenen arabaların arkasına konan iki ucu delikli tahta parçası. Değirmen oluğunun açılmaması için, oluğu sıkıştıran çıtalar. (Mudurnu Bolu).
Bu bölümde tanımı içerisinde KELEBE geçen kelimeler listesi verilmiştir.
TIRTIL
Yumurtadan çıkan kelebek kurtçuklarının ilk durumu. Maraş işi veya diğer elbise nakışlarında kullanılan altın, gümüş gereç. Palet. Pulların veya metal paraların kenarındaki kertikleri oluşturan çıkıntılardan her biri. Bir şeyin kenarına çizilen zincir gibi çiçeklerden yapılmış olan süs. Çevresinde kertikler bulunan ve işlenecek parça üzerine bastırılarak bu kertiklerin izini parçaya basmaya yarayan çelik disk.
KARATABAN
İpek böceklerinde geniş çapta ölüme yol açan kelebek hastalığı.
KRİZALİT
Kelebek olmadan önce bir böceğin, koza veya kozasız olarak geçirdiği başkalaşma durumu.
KEPÇE
Sulu yiyecekleri karıştırmaya ve dağıtmaya yarayan, uzun saplı, yuvarlak ve derince kaşık. Bu kaşığın alabildiği miktarda olan. Bu aracın alabildiği miktarda olan. Saplı bir çembere geçirilmiş olan, balık veya kelebek tutmada kullanılan ağ. Gemilerde, ortasında dümenevi bulunan yuvarlak kıç çıkıntısı. Güreşte hasmın arkasından bacakları arasına el sokma oyunu. Tahıl, kömür, kum vb.nin yüklenip boşaltılmasında kullanılan, tek veya iki çeneden oluşmuş motorlu araç. Erimiş madeni kalıba dökmek için kullanılan büyük kaşık.
BEDALİZA
Kelebek.
PAPYON
Kelebek biçiminde, bir çengelle veya lastik bağla yakaya tutturulan kravat, papyon kravat.
BEPELA
Kelebek.
DÜRMECE
Bağlarda, tomurcuk, yaprak ve salkım yiyerek yaşayan, sarımsı gece kelebeği (Sparganothis pilleriana).
FİYONK
Kurdele, şerit, kumaş vb.nin kelebek şeklinde bağlanmış biçimi.
ALTINKELEBEK
Karın sonuçları yaldızlı olup, dalayıcı tüycüklerle süslü tırtıl çağında türlü yangılar yapması ve oburca yaprak yemesi dolayısıyle, hem insan, hem hayvan, hem de bitki sağlığı yönünden önem taşıyan akkelebek; altınkıçlı kelebek.
FELFELEK
Bir tür küçük kelebek. Hurmagillerden, kestane büyüklüğündeki yemişi şerit düşürücü nitelik taşıyan Asya bitkisi (Areca catechu).
BOZKARINCA
Küçük karaciğer kelebeğinin ikinci arakonakçılarından bir karınca türü.
KELEPÇE
Tutukluların kaçmasını önlemek için bileklerine takılan, bir zincirle tutturulmuş demir halka. Kablo, boru vb. şeyleri bir yere bağlı tutmak için kullanılan halka veya kelebek.
KONMAK
Kuş, kelebek, uçak, toz vb. bir yere inmek. Koyma işi yapılmak. Yolculukta geceyi geçirmek için bir yerde kalmak, konuk olmak. Bir şeyi emeksiz edinmek. Kısa bir süre için bir yere yerleşmek, bir yeri yurt edinmek.
ÜZÜMGÜNEŞİ
İnce uzun gövdeli, ön kanatlı ve ince duyargalı küçük kelebek.
BÖCEK
Eklem bacaklıların, altı bacaklı, çoğu kanatlı ve vücutları baş, göğüs, karın olarak eklemlerden oluşmuş hayvan sınıfı, haşere. Istakoza benzer, uzunluğu 30-40 santimetre kadar olan, sarı renkli, kısa kıskaçlı, yenilen bir deniz hayvanı. Kelebek, kurt ve tırtılın dışında kalan küçük hayvancıklar.
AKKELEBEK
Hemen bütün meyve ağaçları için tomurcuk düşmanı sayılan, iri ak kanatları kalın, kara damarlı bir kelebek (Aporia crataegi).
PERVANE
Geceleri ışık çevresinde dönen küçük kelebek, kepenek. Selçuklularda ve İlhanlılarda has, zeamet, tımar ile ilgili olarak verilen ferman. Döndüğünde bir mekanizmayı işleten bir eksene dikey olarak bağlanmış, iki veya ikiden çok kanattan yapılmış alet, uskur. Bir kimsenin yanından hiç ayrılmayan.
BEDELİZE
Kelebek.
BUMBURİYA
Kelebek.