Kelimeler arşivi içinde; sonunda "kalan" olan, toplam 19 adet kelime bulunmaktadır. Sonu kalan ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında kalan olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde kalan olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
HARMANCIKAKALAN
BURÇAKALAN, ORTAKKALAN
SAMUKALAN, BALIKALAN, BUCAKALAN, BÜYÜKALAN, ÖRNEKALAN, ÇELİKALAN, OTLUKALAN, KAVAKALAN, KÜÇÜKALAN
AÇIKALAN, KAKKALAN
TOKALAN, GÖKALAN, ÇEKALAN
AKALAN
KALAN
KALAN
Kalma işini yapan. Artan, mütebaki. Bir çıkarmanın sonucu. Bölme işleminde bölünenden artan sayı.
BURÇAKALAN
Van ilinde, Çaldıran ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
KAKKALAN
Aydın şehrinde, Bozdoğan belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi.
BUCAKALAN
Antalya ili, Akseki ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi.
KÜÇÜKALAN
Burdur şehri, Çavdır ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri.
BÜYÜKALAN
Antalya ilinde, Akseki belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yer. Antalya şehri, Altınyaka bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi. Burdur kenti, Çavdır ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi. Samsun ilinde, Şeyhli bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.
SAMUKALAN
Samsun ilinde, Vezirköprü belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.
BALIKALAN
Gaziantep şehrinde, Sakçagöz nahiyesine bağlı bir yer.
AÇIKALAN
Bitlis ilinde, Meydan nahiyesine bağlı bir yer. Trabzon kenti, Vakfıkebir ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi.
OTLUKALAN
Şanlıurfa ili, merkez ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yer.
HARMANCIKAKALAN
Bursa şehrinde, Harmancık ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri.
ÇELİKALAN
Samsun şehri, Çakıralan bucağına bağlı bir yerleşim yeri. Samsun ili, merkez belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri.
TOKALAN
Değnekle oynanan bir çeşit çocuk oyunu. Olgunlaşmış, erginleşmiş.
KAVAKALAN
Manisa şehrinde, Akhisar belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.
ORTAKKALAN
Bir eşartanlı dizide dilemsel iki ardışık terim arasındaki kalan.
ÖRNEKALAN
Trabzon ilinde, Maçka ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yer.
Bu bölümde tanımı içerisinde KALAN geçen kelimeler listesi verilmiştir.
AKAÇ
Bir yerde birikip kalan sıvıları, bir işlem sonunda geriye kalan artıkları, gereksiz nesneleri dışarıya akıtmak için kullanılan boru vb. araç. Yer altı su oluğu. Kanal, ark, su yolu.
AYRAN
Süt veya yoğurt yayıkta çalkalanarak yağı alındıktan sonra kalan sulu bölüm. Yoğurdun sulandırılıp çalkalanmasıyla yapılmış olan içecek.
ARACI
Ara bulucu. Üretici ile tüketici arasında alım satım konusunda bağlantı kuran ve bundan kazanç sağlayan kimse, mutavassıt, komprador. İki şey arasında bağlantı kuran kimse, vasıta. İhracatçının ihracattan doğan alacaklarının büyük bir bölümünün malın yüklenmesinden hemen sonra, kalan kısmının ise para, malı alandan tahsil edildiğinde bir aracı banka tarafından ödenmesini sağlayan kredi veya yatırım tekniği.
ARAMA
Aramak işi, taharri. Sanığın yakalanması veya suç belgelerinin elde edilmesi için bir kimsenin evinde, iş yerinde, üzerinde veya eşyasında yapılmış olan araştırma işlemi.
ARKALANMA
Arkalanmak durumu.
BASILMAK
Basma işine konu olmak veya basma işi yapılmak. Uygunsuz durumda yakalanmak.
BAGET
Bateri çalmaya yarayan ince, kısa çubuk. Tavuk, piliç vb. kanatlılarda but ile paça arasında kalan etli bölüm. Çorabı gergin tutmak ve düşmesini engellemek için kullanılan sert lastik. Tıraşlanmış, dikdörtgen biçiminde değerli taş. Düşük gramajlı ince, uzun ekmek.
BALKIMAK
Parlamak, parıldamak. Şimşek çakmak. Organ, kesik kesik ağrımak, sancımak. Su halkalanmak, dalgalanmak.
ARKA
Bir şeyin temel tutulan yüzünün tam ters yanı, ön karşıtı. Bir şeyin sırt durumunda olan yüzeyi. Otururken sırtın dayandığı yer. Geri kalan bölüm. Geçmiş, geride kalmış zaman. Kayıran, destekleyen. İnsanın vücudu, bedeni. Art, peş. Arkada olan, arkada bulunan.
BAKAYA
Askerlik çağına girenlerden son yoklamalarını yaptırarak askerlik kararı aldırdıkları hâlde çağrıldıklarında gelmeyen veya gelip de kıtalarına gitmeden toplandıkları yerlerden ayrılanlar. Ait olduğu yıl içinde toplanamayıp ertesi yıla kalan vergiler. Kalıntılar.
AYRI
Başka, başka türlü. Aynı yerde kalan. Yalnız, tek başına.
ARKAİK
Güzel sanatlarda klasik çağ öncesinden kalan. Konuşulan ve yazılan dilde, kullanımdan düşmüş olan (eski söz veya deyim).
ALAKALANMA
Alakalanmak işi, ilgilenme.
AV
Karada, denizde, gölde veya akarsularda evcil olmayan hayvanları vurma veya yakalama işi, şikâr. Bir hayvanın bir başka hayvanı yemek için yakalaması. Tuzağa düşürülen, kendisinden yararlanılan kimse. Bu yollarla yakalanan hayvan.
BAKİYE
Artık, artan, kalan, geri kalan şey. Kalıntı. Alacak ve borçlar arasındaki fark.
ANIZ
Ekin biçildikten sonra tarlada kalan köklü sap. Ekin biçildikten sonra sürülmemiş tarla.
ARTIK
İçildikten, yenildikten veya kullanıldıktan sonra geriye kalan. Daha çok, daha fazla. (a'rtık) Bundan böyle, bundan sonra. Bir şeyin harcandıktan veya kullanıldıktan sonra artan bölümü. Büyük ve tam aralıkların yarım ses artmış hâli.
AVLU
Bir yapının veya yapı grubunun ortasında kalan üstü açık, duvarla çevrili alan, hayat, hanay, sahn.
BAĞIŞIK
Herhangi bir ödevin veya yükümlülüğün dışında kalan, muaf. Bazı mikroplara karşı aşı veya doğal yolla direnç kazanmış olan.
BADAS
Harman kaldırıldıktan sonra yerde kalan toprak, çöp ve samanla karışık tahıl taneleri, harman döküntüsü.