HAREK ile başlayan kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; başında "harek" olan, toplam 17 adet kelime bulunmaktadır. harek ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ayrıca sonu harek ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde harek olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.

 
 

16 harfli kelimeler

HAREKETLENDİRMEK

15 harfli kelimeler

HAREKETLENDİRME

13 harfli kelimeler

HAREKETSİZLİK, HAREKETLENMEK

12 harfli kelimeler

HAREKETLİLİK, HAREKETLENME

11 harfli kelimeler

HAREKELEMEK

10 harfli kelimeler

HAREKETSİZ, HAREKELEME

9 harfli kelimeler

HAREKESİZ, HAREKETLİ

8 harfli kelimeler

HAREKELİ

7 harfli kelimeler

HAREKAT, HAREKET

6 harfli kelimeler

HAREKE, HAREKİ

5 harfli kelimeler

HAREK

Bazı kelimelerin anlamları

HAREK

Fasulye sırığı.

HAREKETLİLİK

Hareketli olma durumu, devingenlik.

HAREKELEMEK

Arap alfabesiyle yazılmış metinlerde ünlü ile okunabilmesi için ünsüzlerin altına veya işaret koymak.

HAREKETLENME

Hareketlenmek işi.

HAREKE

Arap alfabesiyle yazılmış metinlerde üstüne ve altına konulduğu ünsüzlerin birer ünlü ile okunmasını sağlayan işaret.

HAREKESİZ

Hareke konulmamış.

HAREKET

Bir cismin durumunun ve yerinin değişmesi, devinim, aksiyon. Vücudu oynatma, kıpırdatma ya da kımıldanma. Deprem. Kas ve eklemlerin, belli doğal şartlar içerisinde işlemeleri sonucu vücut bölümlerinde düzenli ve olumlu etkilerle oluşturdukları yer değişimi. Yola çıkma. Belirli bir amaca varmak için birbiri ardınca yapılmış olan ilerlemeler, akım. Davranış, tutum. Demir yollarında katarların düzenlenmesi ve hangi saatlerde yola çıkıp hangi duraklarda karşılaşacaklarını düzenleme işleri. Devinim. Bir parçanın yavaşlık, çabukluk derecesi.

HAREKETLENDİRMEK

Hareketlenmesine yol açmak.

HAREKETLİ

Hareketi olan, yer değiştirebilen, devingen, müteharrik, mobilize. Canlı, kıpırdak.

HAREKETSİZ

Hareket etmeyen, yerinden kımıldamayan, durgun, durağan.

HAREKETLENDİRME

Hareketlendirmek işi.

HAREKETSİZLİK

Hareketsiz olma durumu.

HAREKELİ

Hareke konulmuş.

HAREKAT

Davranışlar, işler. Belli bir amaç gözetilerek bir askeri birliğe yaptırılan manevra, çarpışma, çevirme, kovalama ve benzerleri işler, operasyon.

HAREKELEME

Harekelemek işi.

HAREKETLENMEK

Hareket kazanmak, harekete geçmek.

  -   -   -  

Anlamında HAREK bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde HAREK geçen kelimeler listesi verilmiştir.

AERODİNAMİK

Hareket hâlinde olan bir cisim üzerinde havanın yarattığı etkiyi inceleyen bilim. Gazların hareketini inceleyen bilim dalı. Bu bilim alanlarıyla ilgili olan.

ANA

Anne. Temel, asıl, esas. Alacağın veya borcun, faizin dışında olan bölümü. Yaşlı kadınlara saygılı bir seslenme sözü. Yavrusu olan dişi hayvan. Çizgilerden herhangi birini anlatan kelimeye sıfat olarak geldiğinde o çizginin, belirli bir kural altında hareket ederek bir yüzey oluşturmaya yaradığını anlatan bir söz. Velinimet. Dinî bakımdan aziz tanınan bazı kadınlara verilen saygı unvanı.

ASALETEN

Bir görevde temelli olarak, asıl olarak, vekâleten karşıtı. Kendi adına hareket ederek.

ALESTA

Harekete hazır, tetikte.

AMORTİSÖR

Motorlu araçlarda sarsıntı, sallantı vb. hareketleri en aza indiren, yayların gereksiz hareketlerini gidermeye yarayan düzen. Bu düzeni kuran öge, yumuşatmalık.

ASOSYAL

Sosyal olmayan. Genel kabul görmüş kuralların dışında hareket eden.

AT

Atgillerden, binme, yük çekme, taşıma vb. hizmetlerde kullanılan, tek tırnaklı hayvan, beygir, düldül. Satrançta, her yönde siyahtan beyaza ve beyazdan siyaha bir hane atlayarak L biçiminde hareket eden taş. Astatin elementinin simgesi.

ALEYHTARLIK

Bir işe, harekete veya düşünceye karşı olma, karşıtçılık.

BAKTERİDİ

Şarbon hücresi gibi hareketsiz bakteri.

AKTİF

Etkin, canlı, hareketli, çalışkan, faal. Bir ticarethanenin, ortaklığın para ile değerlendirilebilen mal ve haklarının tümü. Etkili. Çalışan, çalışmasını sürdüren. Etken.

ARTÇI

Geçmiş bir sanat veya edebiyat çığırını sürdüren sanatçı veya hareket. Yürüyüş durumunda bulunan bir askerî birliğin güvenliğini sağlamak için arkadan gelmek üzere bırakılan kıta, dümdar, öncü karşıtı. Arkadan gelen, sonra olan, öncü karşıtı.

ARGÜMAN

Kanıt. Tez, iddia, sav. Bir çıkış kümesinin değişkeni. Bir denklem, bir eşitsizlik veya bir gök cisminin hareketine ait herhangi bir elemanın bağlı bulunduğu belli bir değer. Bir cetvelde diğer bir sayıyı bulmak için yararlanılan sayı.

AKSİYON

Bir kuvvetin, maddi bir etkenin, bir düşüncenin ortaya çıkması. Bir oyuncunun sahne üzerindeki hareketi. Oyunun temasını geliştiren başlıca olay, hikâye, gelişim. Sermayenin belirli bir bölümü. Hisse senedi. Hareket, iş. İnsan etkinliğinin veya iradesinin açığa çıkması.

AĞIRCANLILIK

Hareketlerin yavaş olması, tembelce davranış biçimi.

ATAK

Düşüncesizce her işe atılan, cüretkâr. Saldırı, saldırış, hücum, hamle, akın. Gol atmak veya sayı kazanmak amacıyla yapılmış olan akın, ofans. Çevik, hareketli. Atılım. Geveze. Aniden başlayan hastalık nöbeti.

AYRIKLIK

Ayrıklı olma durumu, ayrı tutma, ayrı tutulma. Kaplamları birbirinden ayrı olmakla birlikte aynı yakın cinsin kaplamına giren kavramlar arasındaki bağlantı. Elips, daire, parabol, hiperbol vb. bir konik üzerinde hareket eden cismi, odağa veya merkeze birleştiren doğrunun büyük eksen ile yaptığı açı. Önermelerin birbirine bağlanması işleminde ya . ya . ve ya da ile gösterilen ilişki. Kural dışılık. Genel kuraldan ayrılma, derogasyon.

AKIM

Akma işi. Sanatta, siyasette, düşünce hayatında ortaya çıkan yeni bir görüş, yöntem, hareket, cereyan, tarz. Debi. Hava, su vb. akışkan maddelerin veya elektrik yüklerinin belli bir yönde akışı, yer değiştirmesi, cereyan.

AYAKÇIN

Dokuma tezgâhlarında atkı ipliklerini hareket ettirmek için ayakla basılan tahta ayaklık.

AYAKLIK

Bir makinede, bir araçta ayak yardımıyla dönmeyi veya hareketi sağlayan düzen, pedal. Küçük teknelerde kürekçinin oturduğu yeri destekleyen, kaplamaların iç tarafına çakılan kiriş. Kaide. Ayakçak. Ayak basacak yer.

AKTİFLEŞMEK

Canlı, hareketli, etkili olmak, aktif duruma gelmek.