Sonu DİZE ile biten kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; sonunda "dize" olan, toplam 4 adet kelime bulunmaktadır. Sonu dize ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.

Bunun yanı sıra, başında dize olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde dize olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.

 
 

Bazı kelimelerin anlamları

DİZE

Şiirin satırlarından her biri, mısra.

EDİZE

Kibrit.

YARIMDİZE

Dizelerde orta durakların ikiye ayrıldığı bölümler.

MEDİZE

Rahim, döl yatağı.

  -   -   -  

Anlamında DİZE bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde DİZE geçen kelimeler listesi verilmiştir.

DÖRTLÜK

Birbirine dik iki çap boyunca dörde bölünmüş dairenin her bir dilimi. Birlik notanın dörtte biri uzunluğunda nota. Dört taneden oluşmuş, dört tane alabilen. Dört dizelik bölümlerden oluşmuş şiir veya şiir parçası, kıta.

DİZELEME

Dizelemek işi.

BERCESTE

Güzel, latif. Sanat değeri yüksek olan dize. Seçilmiş, seçme.

BEYİT

Anlam bakımından birbirine bağlı iki dizeden oluşmuş şiir parçası. Ev.

DOLAK

Tozluk yerine bacaklara ayak bileğinden dize kadar dolanan ensiz ve uzun kumaş parçası. Boyun atkısı. Başörtüsü, yazma.

BEŞLİ

Beş parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden beş tane bulunan. İskambil, domino vb. oyunlarda üzerinde beş işareti bulunan kâğıt veya taş. Beş müzisyenin çaldığı caz orkestrası. Divan edebiyatında beş dizeli bölümlerden oluşmuş manzume, muhammes. Beş ses veya beş müzik aracı için yazılan müzik eseri, kentet, kuintet. Halk edebiyatında üçlemeli bir bende, konu ile ilgili aynı ölçüde bir çift dizenin bağlanmasıyla oluşan manzume.

DİZLEMEK

Dize kadar batmak. Dizini kullanarak bastırmak.

DİZELEMEK

Dize durumuna getirmek.

AŞIRMA

Aşırmak işi. Özellikle para aşırma, aşırtı, ihtilas. Küçük kazan, kova, bakraç. Aşırılmış. Başkalarının yazılarından bölümler, dizeler alıp kendisininmiş gibi gösterme veya başkalarının konularını benimseyip değişik bir biçimde anlatma, intihal. Yapı çatılarında uzun mertek, aşık.

DİZELEŞTİRME

Dizeleştirmek işi.

DÖRTLEME

Dörtlemek işi. Bir gazelin her beytinin başına iki dize eklenerek yapılmış olan nazım biçimi, terbi. Tarlayı dört kez sürme.

DİZELEŞTİRMEK

Dize durumuna getirmek.

AYAK

Bacakların bilekten aşağıda bulunan ve yere basan bölümü. Birtakım şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek ya da bunlardan her biri. Göl ayağı. Halk edebiyatında koşuklarda kısa yedekli dizeler. Yarım arşın veya 30,5 santimetre uzunluğundaki ölçü birimi, kadem, fit, fut. Altılı ganyanda yer alan her bir koşu. Bacak. Karakucak ve yağlı güreşte pehlivanların ayrıldıkları beş dereceden biri. Vücudun belden aşağı bölümü. Mayalardan önce, makama uygun olarak çalınan veya söylenen beste. Kömür ocaklarında kömürün çıkarıldığı galeri. Bir doğrunun başka bir doğruyu veya bir düzlemi kestiği nokta. Futun küpü alınarak hesaplanan değer. Yürüyüşün ağırlık veya çabukluk derecesi. Basamak. Halk edebiyatında uyak.

DİZEMSİZ

Dizemi olmayan, tartımsız, ritimsiz.

AKROSTİŞ

Her dizenin ilk harfi yukarıdan aşağıya doğru okunduğunda ortaya bir söz çıkacak bir biçimde düzenlenmiş manzume, muvaşşah, tevşih.

DİZEM

Bir dizede, bir notada vurgu, uzunluk veya ses özelliklerinin, durakların düzenli bir biçimde tekrarlanmasından doğan ses uygunluğu, tartım, ritim.

ASONANS

Aynı aksanı veren ünlüyü ondan sonra veya önce gelen ünsüzü dikkate almadan her dizenin sonunda tekrarlama biçiminde yapılmış olan uyak.

AKSAK

Aksayan, hafifçe topallayan. İyi gitmeyen, iyi işlemeyen. Türk müziğinde kıvrak bir usul. Eski Yunan ve Latin şiir ölçüsünde, sondan bir önceki hecesi kısa olacak yerde uzun olan dize.

ALTILI

Altı parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden altı tane bulunan. Altılı ganyan. İskambil, domino vb. oyunlarda üzerinde altı işareti bulunan kâğıt veya pul. Divan edebiyatında her bendi altı dizeden oluşan nazım biçimi.

BAŞKAFİYE

Dize başlarında aynı kelime olmamak kaydıyla aynı sesleri veren kelimelerden oluşan uyak.