BELGİT ile başlayan kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; başında "belgit" olan, toplam 3 adet kelime bulunmaktadır. belgit ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ayrıca sonu belgit ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde belgit olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.

 
 

Bazı kelimelerin anlamları

BELGİT

Senet. Bir önermeyi tanıtlamak için gösterilen ve daha önce doğru diye kabul edilen başka önerme, hüccet, burhan.

BELGİTLEYİCİ

Sözleşme, belgit ve diğer belgeleri doğrudan doğruya yasalarıyla istenilen biçimde düzenleyerek onaylayan ve bunların tıpkılarını yanında saklayan ve bu işleri yapmak üzere devletçe yetkilendirilen kişi.

BELGİTLİK

Bankalarda kullanılan ve içlerinde indirimli tecimsel belgitler saklanan belgitlik.

  -   -   -  

Anlamında BELGİT bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde BELGİT geçen kelimeler listesi verilmiştir.

BURHAN

Kanıt. Belgit.

İÇİNDİRİM

Belgitin şimdiki değeri üzerinden yapılan indirim.

RESMİ

Devletin olan, devlete ait, devletle ilgili, özel karşıtı. Devletin öngördüğü yöntemlere uygun olarak yapılan, formel. Samimi olmayan, teklifli, ciddi. görevsel (officiel, öffentlich). -sened : görevsel dayanç, görevsel belgit (öffentliche Beurkundung). -şekil: görevsel biçim. tasfiye: görevsel arıtım. Devletle ilgili olan. Törenle yapılan. Çok ciddi.

ÖDENMEME

Tecim belgitlerinin (ödek, borç belgiti) ilgilisince önelinde ödenmemesi.

VAZGEÇEN

Buyrukçu ya da aktarımcı olarak tecimsel bir belgiti arkasını imzalayarak dönüştüren ve haklarından vazgeçen kişi.

GÖRÜLDÜĞÜNDE

İlgilisine gösterilerek ödenmesi istenilen tecim belgitlerinde kullanılan bir deyim.

SENED

dayanç, belgit.

SENET

Bir kimsenin yapmaya ya da ödemeye borçlu olduğu şeyi göstermek için imzaladığı resmî kâğıt, belgit. Dayanılan veya dayanılacak olan şey.

TAŞIYAN

Çek, ödek ve benzeri tecim belgitlerinden kendisine verilmiş ve aktarılmış bulunanların iyesi olan kişi.

SAYIŞIMLAMA

Alacakla vereceği sayışma yoluyla karşılama. Karşılıklı para ve aynı türden benzeri özdeklere ilişkin önemli alacakların birbirini karşılayarak borçlu ve alacaklı durumu ortadan kaldırmaları. Herhangi bir sayışımı yazılımdan çıkarma ya da sayışma yoluyla ortadan kaldırma, bir belgitin parasını ödeyerek sayışımı kapatma.

ÖZENCE

Bir yerde çalışanlara kazançtan dağıtılan ya da iyi çalıştıkları için aylık dışı verilen para. Piyango bileti ve kimi pay belgitleri iyelerine belirli zamanlarda ad çekilerek dağıtılan para.

ÖNANAMAL

Yaygın ortaklık kuruluşları için, kurucularınca anamalın tümünü oluşturmak için verilen her çeşit başlangıç anamalı, (para, pay belgiti, borç ve alacak belgitleri, döşeme, demirbaş, bina ve benzeri mallar).

VARLIKLAŞTIRMA

Tecimsel bir işletmenin çıkardığı pay ve borçlanma belgitleri toplam değeri. Bir nesneyi anamala çevirme işlemi ya da kâr getiren bir nesneye bir değerin yatırılması. Girişimin arıtılmasında pay iyelerine ve uzun önelli alacaklılara ödenecek tutar.

SAYILAR

Varlıkların miktarını, tane olarak hesabını bildiren kelimeler. Sayılar soyut sayıları bildirdiklerinde ve ad görevi yüklendiklerinde bağımsız olarak kullanılırlar: Kırk beş dokuza bölünür. İki kere iki dörttür. Üçe dördü eklersen yedi olur. Kalemlerden ikişer tane sana, ikişer tane kardeşine aldım. Birinci grup gitsin, ikinci grup gelsin. Üçler, yediler, kırklar ve benzerleri Sayı türleri, nesnelerin sayılış sırasını, parçalarını bildirme, bölük bölük gösterme gibi anlam inceliklerine sahiptirler: beşinci sınıf, ikişer kalem, iki-üç saat vb. Sayı ile gösterilen değerler. Üremin sayışımında gün toplamı üremi sayışılacak para (belgit tutarı) ile yargılanarak bulunan sayı. Oyuncular arasındaki sayı durumu.

HÜCCET

Belgit. Tanıt.

ÖDEK

Korkak. Zarar ödentisi. Borç senedi. Pencere. Çanak biçimindeki çamuru taşa vurup patlatarak oynanan bir çocuk oyunu. Ördek. Kural dışı, yakışıksız bir davranışta bulunan futbol oyuncusuna verilen, oyuncunun para vermesini gerektiren ya da onu belirli bir zaman, kimi kez de ömür boyu oynamaktan uzaklaştıran karşılık. Bir kişinin başka bir kişi üzerindeki alacağını belirli bir süre sonunda bir üçüncü kişiye ya da göstereceği bir başka kişiye ödemesi için borçlusuna gönderdiği tecimsel belgit. Zaman, tazminat, ödenilmesi gereken şey. Çankırı şehri, Şabanözü belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi. Sivas ili, Mursal nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.

AKTARAN

Tecimsel belgitleri imzalayan, aktarımı yapan kişi.

AKTARILAN

Tecimsel belgitlerin aktarımı yararına yapılan kişi.

SÜRE

Bir olayın başı ile sonu arasında geçen zaman parçası, zaman aralığı, zaman bölümü, müddet. Gelin giysisi yapılan bir çeşit kumaş : Sürenin arşınını iki kaymeye aldım. 1.Yüreklilik, yiğitlik. 2.Dayanıklılık : Şu adamın süresi yok. Arapça kökenli sûre: sure. Bir sesin çıkarılmasına verilen zaman. müddet. Tecimsel belgitlerin sayışımlarındaki paraların ödenmeleri için saptanan gün. Bir işin yapılması ya da bir borcun ödenmesi için gösterilen süre.

BAŞABAŞ

Eşit biçimde alışveriş, takas. Tam, eşit. Durağan olmayan bir özdeğin, bir belgitin, bir yabancı paranın bilinen değeri ile sataktaki geçer değerinin birbirine eşit olması. Koşucuların yarışı birlikte bitirmeleri. Bu durumda, yarış türüne göre ya verilen ödül bölüştürülür ya koşucular dönü atlar ya da koşu yenilenir.