Sonu AŞIM ile biten kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; sonunda "aşım" olan, toplam 31 adet kelime bulunmaktadır. Sonu aşım ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.

Bunun yanı sıra, başında aşım olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde aşım olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.

 
 

11 harfli kelimeler

KATMANLAŞIM

10 harfli kelimeler

YANKILAŞIM, BAŞKALAŞIM, YAKINLAŞIM, ORTAKLAŞIM, KOŞUKLAŞIM, KIRMALAŞIM, BAĞLILAŞIM

9 harfli kelimeler

UYUMLAŞIM, UÇUNLAŞIM, UCAYLAŞIM, ALTULAŞIM

8 harfli kelimeler

BAĞDAŞIM, YOZLAŞIM, TOPLAŞIM, KAYNAŞIM, KAPLAŞIM, YAKLAŞIM, PAYLAŞIM, BAĞLAŞIM

7 harfli kelimeler

BULAŞIM, UZLAŞIM, UYLAŞIM, SAVAŞIM, DOLAŞIM

6 harfli kelimeler

ULAŞIM, ALAŞIM

5 harfli kelimeler

KAŞIM, HAŞIM, TAŞIM

Bazı kelimelerin anlamları

AŞIM

Aşma işi. Erkek hayvanın dişisiyle çiftleşmesi. Hayvanda cinsel ilgi. Çulda tek inen nakış. Sıfırdan ayrımlı bir dizey için, belirteci sıfıra eşit olmayan dördül altdizeylerinin basamaklarının en büyüğü; sıfır dizeyi için, sıfır sayısı. E, F doğrusal uzayları ile doğrusal dönüşümü, için L (E) altuzayının boyutu. Erkek hayvanın dişiyle çiftleşmesi, çiftleştirme.

TOPLAŞIM

Özdeciklerin, aralarındaki fiziksel kuvvetler nedeniyle oluşturdukları toplu durum. Tekizlerin eklenmesiyle çoğuz birleşiklerin oluşumu.

BAĞDAŞIM

Tutarlık, tutarlılık, insicam.

UCAYLAŞIM

Bir ülkenin kentsel sıradüzeninde kimi kentlerin toplumsal ve ekonomik ilişkiler açısından kendisine bağlı daha küçük yerleşme birimlerinden oluşan kümelerin özeği olarak hızlı büyümesi ve ülkenin nüfusunu ve ekonomik etkinliklerini kendine doğru çekmesi.

KIRMALAŞIM

Tek bir özdek yörüngemsilerinin, kırma adı verilen yeni yörüngemsiler oluşturmak üzere doğrusal birleşimi.

YANKILAŞIM

Takışık iki titreşirden birindeki titreşimin öbürüne atlaması. Erkeleri birbirine çok yakın bir kaç nicemsel durunun doğrusal olarak birleşip, yeni durular oluşturması. Bir molekül ya da yükünün, çok hızlı salınım durumunda olması nedeniyle, atomlarından birinden kopan elektronların bir komşu atoma gidip gelmesi. Ses ya da elektromıknatıssal dalgaların, bir özdekte eş ya da katlı sıklıklarla titreşim oluşturması. Çekirdek içi etkileşmelerde yaşamları 10+22 s. denli kısa olan parçacıklar.

YOZLAŞIM

Bir işlecin iki gizlevinin gizdeğerlerinin eşitliği.

BAĞLILAŞIM

Düzlemde noktaları doğrulara, doğrulan noktalara taşıyan doğrusal dönüşüm. Uzayda noktalan düzlemlere, düzlemleri noktalara taşıyan doğrusal dönüşüm. İki sayılar kümesi arasındaki bağlılık. Organizmanın değişik yapı, özellik ve olaylarında görülen karşılıklı ilgi. İki veya daha fazla değişken arasındaki bağıntı, korelasyon.

ALTULAŞIM

Kimi kez yer üstünden de gitmekle birlikte, genellikle yer altından giden ve büyük kentlerin kent içindeki ve yakın çevresindeki toplu taşıma gereksinmesini etkinlikle karşılayan, kentsel ulaşım dizgesi.

UYUMLAŞIM

Türkçede özne ile fiilin kişi ve sayı bakımından, başka dillerde ayrıca sıfat ile ismin cins, sayı, hal gibi bakımlardan şekilce birbirine uymaları (UYUMLAŞMAK, S'acccorder).

KATMANLAŞIM

Boşalım borularında üst-üşek bölgesinin, uygun uçun basınçlarında değişken, aydınlık ve karanlık enine kuşaklardan oluşan görünümü.

YAKINLAŞIM

İki ayrı halk kültürü, olay ya da ürününün zamanla birbirine benzemesi, bk. koşut gelişim.

KOŞUKLAŞIM

Karşılıklı koşuk söyleme, bu yolda yarışma.

BAŞKALAŞIM

Bir kütlenin fiziki ve kimyasal özelliklerinin değişmesi, istihale, metamorfizm.

ORTAKLAŞIM

İki atomun birer elektronlarını paylaşarak bileşik oluşturmaları.

UÇUNLAŞIM

Sıvı evre oluşmadan, katıdan uçun haline geçiş.

  -   -   -  

Anlamında AŞIM bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde AŞIM geçen kelimeler listesi verilmiştir.

ALAVERE

Bir şeyin elden ele geçmesi. Vapurlarda bu biçimde taşıma işi için bordalarda kurulan basamaklı iskele. Kargaşalık. Bir şeyi elden ele vererek aktarma.

İplik, sicim, tel vb. ince şeylerden kafes biçiminde yapılmış örgü. Ulaşım ve iletişim gibi alanlarda ülkenin her yerine yaygınlaştırılmış şebeke. Örümcek vb. hayvanların salgılarıyla oluşturdukları örgü. Çaprazlama örgü ile yapılmış olan ve kale direkleri arkasına gerilen örgü, file. Pantolon veya külotun apış arasına gelen yeri, apışlık. Tuzak. Oyun alanını ortadan ikiye bölen iple yapılmış örgü, file.

ADSIZ

Adı olmayan, isimsiz. Tanınmayan, bilinmeyen, isimsiz. Türklerde, ailesinden ayrıldığı için artık onun adını taşımak, onun adıyla anılmak hakkını yitirmiş olan, bir yararlık gösterdiğinde ancak ad kazanabilen delikanlı, isimsiz.

ATMAK

Bir cismi bir yöne doğru fırlatmak. Örtmek. Kurşun, gülle, ok vb. şeyleri hedefe fırlatmak. Bir yerden başka bir yere taşımak. Sıkıntı dolayısıyla giyilen bir şeyi çıkarmak. Söylemek. Bir kimsenin ilişiğini kesmek. Uzatmak. Yay ve tokmakla ditmek, kabartmak. Yapılmış kötü bir işi birine yüklemek. Yırtılmak. Bilmeden, kestirerek söylemek. Yalan ya da abartmalı söz söylemek. Yapışık olduğu yerden ayrılmak. Koymak. Bir şeyi yere doğru bırakmak. Geri bırakmak, ertelemek. Kovmak, dışarıya çıkarmak, ilgisini kesip uzaklaştırmak. Terk etmek. Değerini eksiltmek. Götürmek. Çıkarmak, dışarıya vermek. Top, tüfek vb. silahları patlatmak. İçki içmek. İstenilmeyen bir şeyi kendi malı olmaktan çıkarmak. Rastgele bir kenara koymak. Kalp, nabız vurmak, çarpmak. Kullanılması gelenek hâline gelmiş bir şeyi kullanmaktan vazgeçmek. Patlayıcı maddelerle havaya uçurup yıkmak. Yazılı veya banda alınmış bir metinden bazı bölümleri çıkarmak. Göndermek, yollamak. Çatlamak. Sille, tokat vurmak.

ALAMANA

Balık avlamakta veya yük taşımakta kullanılan, tek veya iki direkli ve açık güverteli, büyük kayık, alamanata.

ADAŞLIK

Adaş olma, aynı adı taşıma durumu.

ANTİMON

Atom numarası 51, atom ağırlığı 121,76 olan, 630 °C'de eriyen, haddede veya çekiç altında işlenemeyen, çoğunlukla basım harfleri alaşımında kullanılan, mavimtırak beyaz renkte bir element (simgesi Sb).

ABONMAN

Bir satıcı veya kamu kuruluşu ile alıcılar arasında yapılmış olan anlaşma, sürdürüm. Abone olma durumunu gösteren belge. Kent içinde ulaşımı sağlayan otobüslerde para yerine geçen bilet veya kart.

BARDAN

Çok beyaz. Yük taşımak için kullanılan çanta veya çuval.

BAĞLILIK

Bağlı olma durumu, merbutiyet. Bağlılaşım. Birine karşı, sevgi, saygı ile yakınlık duyma ve gösterme, sadakat.

ALFENİT

İçinde bakır, çinko, nikel bulunan ve çatal bıçak takımı yapımında kullanılan gümüşlü bir alaşım.

ALAŞIMLAMAK

Metale, alaşım elementlerini eriterek katmak.

AYRIŞIK

Ayrışmış olan. Birbirlerine çok fazla benzer özellikler taşımayan parça veya birimlerden oluşan bütün veya topluluk, ayrı cinsten, heterojen. Ayrı türden, çeşit çeşit, muhtelif, heterojen.

ALAŞIMLAMA

Alaşımlamak işi.

AMBAR

Genellikle tahıl saklanan yer. Kum, çakıl vb. yapı malzemesini ölçmekte kullanılan ve her yanı çoğunlukla 75 santimetre olan küp ölçek. Genellikle tahılın çok üretildiği yer, bölge. Geminin yük koymaya ayrılmış yeri. Yiyecek ve bazı eşyanın saklandığı yer. Eşya taşıma işleri yapan kurum veya ortaklık.

AT

Atgillerden, binme, yük çekme, taşıma vb. hizmetlerde kullanılan, tek tırnaklı hayvan, beygir, düldül. Satrançta, her yönde siyahtan beyaza ve beyazdan siyaha bir hane atlayarak L biçiminde hareket eden taş. Astatin elementinin simgesi.

BARÇA

Orta Çağda kullanılan kürekli ve yelkenli taşıma gemisi. Kalyon türünden küçük savaş gemisi.

ANARŞİSTLEŞMEK

Anarşist özelliği taşımak.

BAYGINLIK

Baygın olma durumu. Duyumların durması, kan dolaşımının ve solunum görevlerinin duraklaması, vücudun kımıldanamaması vb. fizyolojik aksamalarla beliren kendinden geçme durumu.

ASKI

Üzerine herhangi bir şey asmaya yarar nesne. Elbise, gömlek, tişört, ceket gibi elbiselerin kırışmadan düzgün bir biçimde elbise dolabına asılması için insan omzu biçiminde tasarlanmış, bazılarının altında pantolon asmak için düz bir çıta, bazılarının her iki kenarında etek asmak için çengel bulunan alet, elbise askısı. Saz şairleri arasında yapılmış olan deyiş yarışında üstün gelene verilmek için duvara asılan kumaş, tabanca vb. ödül. İpek böceğinin kozasını sarması için yanına konulan çalı çırpı. Düğünlerde geline yakınları tarafından takılan hediye. Artırma, eksiltme vb. resmî iş ilanlarının ilgili daire duvarında belli bir zaman süresince asılı durması. Kadınların kullandığı altın dizisi veya zincirli mücevherat. Hastanelerde kırık kol veya bacakların asılarak tutturulduğu araç. Gelinin odasına asılan süs. Yeni yapılmış olan yapıların çatısına, ev sahibi tarafından usta için veya düğün arabalarına düğün sahibi tarafından arabacı için armağan olarak asılan kumaş. Pantolon veya giysilerin düşmesini önlemek için omuzdan aşırılan bağ. Çay, kahve taşımaya yarar kahveci tepsisi, fener. Saklanmak için tavana asılmış dizi veya hevenk.