Kelimeler arşivi içinde; başında "ilave" olan, toplam 3 adet kelime bulunmaktadır. ilave ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu ilave ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde ilave olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
İLAVE
Ekleme, ulama. Eklenmiş parça. Ek. Arttırma, büyütme, abartma.
İLAVELİ
Eki olan. Abartılmış, yalan katılmış, abartılı.
İLAVETEN
Ek olarak, ek yoluyla, ekleyerek.
Bu bölümde tanımı içerisinde İLAVE geçen kelimeler listesi verilmiştir.
PEPTİTLEŞME
Her bir taneciğin etrafında iyonik yüklü elektriksel çift tabaka oluşturan elektrolitleri ilave ederek hidrofobik kolloidal çözeltilerin kararlı hale getirilmesi.
APENDİKS
İnsanda ince ve kalın bağırsak arasındaki içi boş bir uzantı olan kör bağırsağın ucunda bulunan parmak şeklindeki çıkıntı. İlave, ek.
EK
Bir şeyin eksiğini tamamlamak için ona katılan parça. Bir gazete veya derginin günlük yayımından ayrı ve ücretsiz olarak verdiği parça, ilave. Sonradan katılan, yapılan, dikilen, yapıştırılan parçanın belli olan yeri. İki borunun birbirine birleştirildiği yer. Kelime türetmek veya kelimenin görevini belirtmek için kullanılan, başa, sona veya kelimenin içine eklenebilen, bağımlı dil bilgisi ögeleri, lahika. Eklenmiş, katılmış.
DERİŞTİRME
Deriştirmek işi. Çözücünün uçurulması veya daha fazla çözünen ilave edilerek birim hacimdeki çözünen madde miktarının artması.
AKSESO
Ek, ilave.
DAHASI
Fazlası, ilavesi.
EKLEMEK
Bir şeyi ekle tamamlamak, ulamak, ilave etmek. Bir şeyi ek olarak kullanmak.
İZAFE
Bir şeye veya bir kimseye bağlama, mal etme, yakıştırma. Katma, ekleme, ilave etme.
AKSESORYUS
Eklenen, ilave edilen, yardımcı.
DOPLAMA
Bir silisyum veya germanyum kristalinin yarıiletkenlik özelliklerini arttırmak için grup III ve grup V elementlerinden eser miktarda ilave edilmesi. Saf bir katı cisme belli ve çok az miktarda ikinci cismin ilave edilmesi.
KOKON
Düz kanatlılarda (Orthoptera) içine yumurtaların bırakıldığı süngerimsi yapı. Baklagillerde (Leguminosae) içinde tohumların bulunduğu zarf. İçine yumurta veya tohumların bırakıldığı yapı. Tam başkalaşım gösteren böceklerin pireler gibi erişkinlerin içerisinde geliştiği puparyum kılıfı. Halkalı solucanlarda (sülükler) slitellum tarafından oluşturulan ve döllenmiş yumurtayı çevreleyen yumurta kesesi. Trematod ve sestodlarda zigota ilave olarak çok sayıda vitellin bez hücrelerinden oluşan yumurtalar. Cockroaches'lerin türe bağlı olarak 16-40 adet yumurta içeren ootekası.
ÖDÜLLENDİRİM
Bankalarda tasfiyeye uğramış alacaklar arasında, ödemelerini düzenli yapmış, ancak borçları ödeyememezlik durumuna düşmüş iyi niyetli borçlulara uygulanan taksit kolaylığı ile faiz ve komisyon indirimi. Vergi bağışıklığı, bir verginin kaldırılması veya dışsatımı özendirmek amacıyla bazı dışsatım mallarının vergi dışı bırakılması. Alıcıların uğrayabileceği zararı karşılamak amacıyla ya da fazla miktarda mal satınalanlara satıcının ilave olarak bedelsiz verdiği mal ya da yaptığı fiyat indirimi. Sigorta şirketinin hesap dönemlerinde, acenteden alacağı bedelin bir kısmını indirmesi.
PLASTİKLEŞTİRİCİ
Sert plastiklere ilave edilip onları yumuşak, işlenebilir, kalıplanabilir hale getiren katkı maddesi. Örn; Trikresil fosfat PVC'ye ilave edildiğinde ürünü yumuşak ve kauçuğumsu yapar.
AKSEDERE
Katılma, eklenme, ilave edilme.
KELECOŞ
Doğranmış ekmek ya da yufka üzerine kavurma ve yağsız peynir koyarak yapılan yemek. Rendelenmiş pancar üzerine sarımsaklı yoğurt dökülerek yapılan yiyecek. Yağda kavrulmuş soğan, mercimek, ceviz ve benzerleri şeylerden yapılan bir çeşit yemek. Doğranmış ekmeğin üstüne suda ezilmiş tarhana ve tereyağda kızarmış soğan dökülerek yapılan bir çeşit yemek. Kavurmalı yufka üzerine kurut dökülerek yapılan yemek. Doğranmış 'lavaş' ekmek üzerine bol yağ ve soğanla hazırlanmış 'suharış' döküldükten Sonra 'kurut' ezilerek üzerine ilave edilen kış yemeklerinden biri.
POLİSOMİ
Normal kromozom sayısına ilave olarak sadece bir ya da birkaç tane kromozoma daha sahip olma durumu. Normal kromozom sayısına ilave olarak, sadece bir ya da birkaç tane kromozoma daha sahip olma durumu.
ULAMA
Ulamak işi. Ulanan parça, ek, katkı, ilave. Konuşmada art arda gelen kelimelerden birincisinin sonundaki ünsüzün, ikincisinin başındaki ünlüye ses bakımından bir hece oluşturacak biçimde bağlanarak söylenmesi, bağlama: Ayırt etmek, tertip etmek, art arda gibi. Ulanmış.
ULAMAK
Eklemek, katmak, ilave etmek.
DOBERMAN
Almanya'dan köken alan, muhtemelen eski kısa tüylü çoban köpekleri, Rottweiler, siyah ve ten rengi Teriyer, Alman Pinşır ve bazı kaynaklara göre bunlara ilaveten Beauceron ve İngiliz tazısı ırkları arasında yapılan birleştirmeler sonucu 1860'lı yıllarda Almanya'da geliştirilmiş, zarif fakat adaleli, çok güçlü, göğsü derin, sırtı kısa ve adaleli, boynu zarif, derisi vücudunu sıkı saran, tüyleri kısa sık ve sert, rengi genelde siyah veya siyah-pas rengi, mavimsi gri, kızıl veya açık kahverengi olanlarına da rastlanan, kulaklar genellikle 12 haftalıkken kesilen, kesilmediğinde ise av köpeği şeklinde sarkık duran, bacakları yere dik basan, yürüyüşü elastik ve zarif, yüzyıldır mükemmel bir bekçi köpeği olarak yetiştirilen, azimli, enerjik ve güçlü, oldukça zeki ve eğitimi kolay, korkusuz ve kendine güvenen fakat vahşi olmayan, doğal olarak sahibini ileri derecede koruyan, iz sürme, bekçilik, koruma, polis ve ordu görevleri, arama ve kurtarma, terapi köpekliği, itaat yarışmaları olmak üzere pek çok alanda yetenekli köpek ırkı, Doberman pinşır.
KETOAMİN
Ketonlara, amonyak ilave edilmesiyle oluşan karbonil ve amino grubu içeren organik bileşik.