ÖZENLE ile başlayan kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; başında "özenle" olan, toplam 2 adet kelime bulunmaktadır. özenle ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ayrıca sonu özenle ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde özenle olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.

 
 

Bazı kelimelerin anlamları

ÖZENLE

Titizlikle, değer ve önem vererek.

ÖZENLEYDİ

Çukurumsu : Özenleydi arazi.

  -   -   -  

Anlamında ÖZENLE bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde ÖZENLE geçen kelimeler listesi verilmiştir.

SİNEKKAYDI

Özenle yapılmış.

EZGERTMEK

Bir işi fazla dikkat ve özenle yapmak. Sevgi ile anmak.

GILESE

Özenle tabaklanıp boyanmış ince ve parlak büyük baş hayvan derisi.

DİSİPLİN

Bir topluluğun, yasalarına ve düzenle ilgili yazılı veya yazısız kurallarına titizlik ve özenle uyması durumu, sıkı düzen, düzence, düzen bağı, zapturapt. Kişilerin içinde yaşadıkları topluluğun genel düşünce ve davranışlarına uymalarını sağlamak amacıyla alınan önlemlerin bütünü. Öğretim konusu olan veya olabilecek bilgilerin bütünü, bilim dalı.

TATBİLİR

Yiyecek ve içecek konusunda uzmanlık ölçüsünde bilgisi bulunan, tadına bakan ve lezzetini değerlendiren (kimse), gurme. Malzemesinden pişiriliş veya yapılış yöntemine kadar özenle hazırlanmış yiyecek veya içecekten anlayan (kimse), gurme.

TİTİZ

Çok dikkat ve özenle davranan veya böyle davranılmasını isteyen (kimse), memnun edilmesi güç, müşkülpesent. Temizliğe aşırı düşkün olan (kimse).

TİTİZER

Çok dikkat ve özenle davranan veya böyle davranılmasını isteyen memnun edilmesi güç kimse. Temizliğe aşırı düşkün olan kimse. Huysuz, öfkeli kimse.

YAPINDIRMAK

Bir işi kendi eliyle, özenle yapmak. İşi, olur duruma getirebilmek, becermek: Bu işi, sonunda yapındırabildi. Yavaş yavaş alıştırmak. Benzetmek, uyum sağlamak: Bu elbiseyi o kadar yapın-dıramayacak. Elde ettirmek, alıştırmak, kabiliyetli hale getirmek.

DADACUH

Bir kişi için özel olarak ve özenle hazırlanan yemek: Sen her zaman benden dadacuh isteyirsin, benim zamanım yok ki ederim.

PAYSINMAK

Bir işe önem vererek, istekle ve özenle başlamak. Arkasından koşmak, kovalamak. Av köpekleri bağırarak av peşinden koşmak : Benim köpek çok paysındı ama bir iş yapamadı. Küçümsemek. Bir kimseyi güçsüz görüp üstüne varmak, çatmak. Çekinmek, utanmak, sıkılmak. Haklı, haksız pay ummak, pay istemek, kendine mal etmek istemek. Hiçe sayılmaya boyun eğmek.

KİRGİDERİCİ

Genellikle yeğnik alkali ya da çözenlerden oluşan; kir, pislik ve benzeri nesneleri gidermede kullanılan özdek.

EBİLEMEK

Arzulamak, istemek. Özlemek. Dikkat ve özenle bakmak.

TEMİZ

Kirli, lekeli, pis, bulaşık olmayan, arı, pak, münezzeh, hijyen, hijyenik. Kirli, lekeli, bulaşık olmayan bir biçimde. Sabıkasız. Ahlakça lekesiz, necip, nezih. Özenle yapılmış. Çok az kullanılmış veya hiç kullanılmamış olan, özrü olmayan.

ÖZENLİ

Özen gösterilerek yapılmış olan (iş), itinalı. Özenle çalışan (kimse).

TİTİZLENMEK

Çok dikkat ve özenle davranmak veya böyle davranılmasını istemek, titiz olmak, titizlik göstermek. Öfkelenmek, huysuzlanmak, rahatsız olmak.