Kelimeler arşivi içinde; başında "örk" olan, toplam 19 adet kelime bulunmaktadır. örk ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu örk ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde örk olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
ÖRKELEMEK, ÖRKENDERE
ÖRKÜNMEK, ÖRKÜÇMEK, ÖRKLEMEK, ÖRKİNMEK
ÖRKENLİ, ÖRKLEME, ÖRKENCE, ÖRKEMEK
ÖRKLÜK, ÖRKMEK
ÖRKEN, ÖRKİR, ÖRKEÇ, ÖRKÜM, ÖRKAN
ÖRKE
ÖRK
ÖRK
Hayvanları çayıra bağlamaya yarayan kalın ip, örük.
ÖRKÜNMEK
Birinin yaptıklarını, söylediklerini yineleyerek alay etmek. Ürkmek. Öykünmek.
ÖRKLEMEK
Hayvanları otlamaları için uzun bir iple çayıra bağlamak.
ÖRKENLİ
Öksürüklü.
ÖRKMEK
Bulaşmak (Kızılca k.).
ÖRKENDERE
Hayvan dürtmeye yarayan ucu bizli değnek, üvendire.
ÖRKİR
İyi iş yapan.
ÖRKENCE
Öksürük.
ÖRKLÜK
Hayvanın otlaması için ayağından bağlanarak bırakıldığı otlak.
ÖRKELEMEK
Aklına koymak.
ÖRKEN
Hayvanları bağlamaya yarayan kalın ip ya da zincir. Kavun, karpuz, kabak ve benzerleri sebzelerin toprağın üstüne yayılan kol gibi dalları. Semeri bağlamaya yarayan enli kuşak, kolan. Kement. Verem hastalığı. Öksürük. Kıldan ya da yünden örülmüş uzun ip. Urgan, kalın ip. Kıldan yapılan kalın ip, urgan: Kendir, örme örken yapıydıh. Urgan, ip, yular.
ÖRKÜÇMEK
Arkaya, sırta binmek.
ÖRKEÇ
Deve hörgücü.
ÖRKLEME
Örklemek işi.
ÖRKİNMEK
Ürkmek.
ÖRKEMEK
Hayvan otlarken ayağından uzunca iple bağlamak.
Bu bölümde tanımı içerisinde ÖRK geçen kelimeler listesi verilmiştir.
GÖSTERİŞLİLİK
Gösterişli olma durumu. Görkemlilik.
DEBDEBELİ
Görkemli.
LARGO
Bir parçanın ağır ve görkemli çalınarak veya söylenerek. Bu ağırlıkta çalınan müzik parçası.
SALTANATLI
Gösterişli, görkemli.
GÖSTERİŞSİZ
Gösterişi olmayan, mütevazı. Gösteriş yapmayan. Görkemsiz.
DEBDEBE
Görkem.
HAŞMET
Görkem.
GÖSTERİŞ
Gösterme işi. Başkalarını aldatmak, şaşırtmak, korkutmak veya kendini beğendirmek için birinin yaptığı yapay davranış, çalım, alım çalım, kurum. Görkem. Göze çarpıcı nitelik, göz alıcılık.
SALTANATSIZ
Gösterişsiz, görkemsiz.
ALAYLI
Erlikten yetişmiş, askerî okullarda okumadan başarı gösterip rütbe alan ve yükselen subay. Gerekli okul eğitimini görmeden kendini yetiştirmiş olan (kimse), mektepli karşıtı. Gösterişli, görkemli, debdebeli. Alay edici, küçümseyici, müstehzi.
İHTİŞAMLI
Görkemli.
AZAMETLİ
Ulu, çok büyük. Debdebeli. Çalımlı, kurumlu. Gururlu. Görkemli, heybetli.
GÖSTERİŞLİ
Gösterişi olan. Görkemli.
MUTANTAN
Görkemli, şatafatlı.
MAESTOSO
Bir parça görkemli bir biçimde ve ağır tempoyla çalınarak. Eğlenceli müzik parçası. Bu tempo ile çalınan parça.
HAŞMETLİ
Görkemli. Hükümdarlara verilen unvan.
ANITSAL
Anıt niteliğinde olan, anıta benzeyen, abidevi. Görkemli.
MUHTEŞEM
Görkemli. Büyük.
İHTİŞAM
Görkem.
AZAMET
Ululuk, büyüklük. Görkem, gösteriş, heybet. Gurur. Çalım, kurum, tekebbür. Debdebe.