Kelimeler arşivi içinde; sonunda "zı" olan, toplam 242 adet kelime bulunmaktadır. Sonu zı ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında zı olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde zı olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
GÖKÇEAĞAÇSAKIZI, MUSABEYLİBOĞAZI, YUKARIPULLUYAZI
DEĞİRMENBOĞAZI, GÜMÜŞLÜVIZVIZI, İSTANBULBOĞAZI, KURTLUSARIMAZI
ÇAMPAŞASAKIZI, YUKARIGÖLYAZI
DENİZYILDIZI, SABAHYILDIZI, TARSUSBEYAZI, AŞAĞIGÖLYAZI, ÇOBANYILDIZI, DEĞİRMENAĞZI, HADAHYILDIZI, SUFRAYILDIZI, TANRIYILDIZI, ZAHİRYILDIZI, ZÖHREYILDIZI
BAKIRBOĞAZI, ILICABOĞAZI, İRTEYILDIZI, KABAKBOĞAZI, KOÇARBOĞAZI, MARAŞBOĞAZI, MUHATBOĞAZI, SAÇIKIRMIZI, SERÇEBOĞAZI, ÜLKERYÜDIZI, YUKARIKIRZI
ALPYILDIZI, KIPKIRMIZI, TAVŞANAĞZI, ARSLANYAZI, AŞAĞIKIRZI, DANYILDIZI, DEREBOĞAZI, FİNCANAĞZI, GALKANGAZI, GOKLANKIZI, HARMANYAZI, KALEBOĞAZI, KANKIRMIZI, KAYABOĞAZI, KOKLANKIZI, KOŞUBOĞAZI, KÜREBOĞAZI, ODUNBOĞAZI, SAHRATAĞZI, SARPINAĞZI, SCHİFFBAZI, SEKİLİYAZI, TANYILDIZI, TUZBURGAZI, YONTUKYAZI, YUKARIYAZI
ASLANAĞZI, DENİZKIZI, KUŞPALAZI, YAVRUAĞZI, BASMAYAZI, ALTINYAZI, ATBURGAZI, AVŞARAĞZI, BALIĞAĞZI, BOZCAYAZI, BÖLÜKYAZI, BURUNAĞZI, ÇAMLIYAZI, ÇATALYAZI, ÇEVRİYAZI, ÇİÇEKYAZI, ÇÖKEKYAZI, DİLEKYAZI, DOĞANYAZI, DUMLUYAZI, DÜĞÜNYAZI, DÜLEKKAZI, GEÇİTAĞZI, GEDİKAĞZI, GIMILGIZI, GÖKÇEYAZI, GÖKSUGIZI, GUŞKİRAZI, GÜMÜŞYAZI, GÜNBOĞAZI, Devamını Oku »»
KURTAĞZI, AÇIKYAZI, AĞILYAZI, AKÇAYAZI, ALANYAZI, ALGIAĞZI, ARPAYAZI, ASLANAZI, ÇALIYAZI, DANAAĞZI, DEDEYAZI, DEREAĞZI, DEVEAĞZI, EKİNYAZI, ELMAYAZI, ERİKYAZI, ESENYAZI, EŞMEYAZI, EYNEAĞZI, GAPIKIZI, HAVAGAZI, İNCEYAZI, KAPIAĞZI, KAPIKIZI, KARAPAZI, KARAYAZI, KAYAAĞZI, KOCAYAZI, KURDAĞZI, KURUYAZI, Devamını Oku »»
BAŞYAZI, BOZYAZI, KIRMIZI, TELYAZI, DÜZYAZI, ACAKIZI, ADAYAZI, ALTYAZI, ANAYAZI, ARAYAZI, BAĞYAZI, BALDIZI, BEYYAZI, ÇAMYAZI, ÇAYAĞZI, DAĞAĞZI, GAZBAZI, GIRBIZI, GIRMIZI, GÖKYAZI, GÖLYAZI, GÖVGAZI, GÖVKAZI, GÜLAĞZI, GÜLYAZI, GÜNYAZI, HANAĞZI, KAŞYAZI, KEZAĞZI, KOÇYAZI, Devamını Oku »»
AKYAZI, ELKIZI, ELSAZI, EMGIZI, HALAZI, ÖZYAZI, YALAZI
ARAZI, BUZZI, CAZZI, HIFZI, IRAZI, İRAZI, MIRZI, TAMZI, YAAZI, ZAVZI
BAZI, KAZI, MAZI, PAZI, RAZI, SIZI, TAZI, YAZI, ARZI, CAZI, CIZI, KUZI, MIZI, ZIZI
AZI
ZI
ZI
Arı kovanı.
ÇAMPAŞASAKIZI
Sinop kenti, Durağan belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir bölge.
YUKARIPULLUYAZI
Hatay ili, Yayladağı ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri.
YUKARIGÖLYAZI
Samsun şehrinde, Lâdik belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri.
DENİZYILDIZI
Denizyıldızlarından, yıldız biçiminde beş kolu olan, kayalıklar üzerinde yaşayan, derisi dikenli bir hayvan (Aster).
SABAHYILDIZI
Afrika'da yetişen sert ve kaba dokulu, turuncu sarı renkli ağaç (Nauclea didemichii).
DEĞİRMENBOĞAZI
Balıkesir ilinde, Darıca bucağına bağlı bir bölge. Sivas şehri, Celâlli bucağına bağlı bir bölge.
GÜMÜŞLÜVIZVIZI
Ateş böceği.
İSTANBULBOĞAZI
Ordu şehri, Perşembe ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.
GÖKÇEAĞAÇSAKIZI
Sinop kenti, Boyabat ilçesi, merkez bucağına bağlı bir bölge.
DEĞİRMENAĞZI
Giresun kenti, Keşap belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir bölge.
AŞAĞIGÖLYAZI
Samsun şehri, Lâdik ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
TARSUSBEYAZI
Adana ve Mersin çevresinde üretilen, kalın kabuklu, beyaz renkli bir tür yerli üzüm.
KURTLUSARIMAZI
Hatay ilinde, Kırıkhan ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir bölge.
ÇOBANYILDIZI
Venüs gezegeni. Tunceli kenti, Pülümür ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yer.
MUSABEYLİBOĞAZI
Yozgat şehri, Musabeyli bucağına bağlı bir yer.
Bu bölümde tanımı içerisinde ZI geçen kelimeler listesi verilmiştir.
ACEMBORUSU
Canlı kırmızı renkli çiçek açan, uzun boylu bir tür süs bitkisi (Bignonia radicams).
AÇIKÇA
Gizli bir yönü kalmaksızın, kolay anlaşılır bir biçimde, alenen, aşikâre.
ABDEST
Müslümanların, belli ibadetleri yapabilmek için bir düzen içerisinde bazı organları yıkayıp bazılarını mesh etme yoluyla yaptıkları arınma.
ACENTE
Bir kuruluşun yaptığı işi onun adına kazanç karşılığında yürüten daha küçük kuruluş. Bu kuruluşun veya şubelerinin başında bulunan kimse. Bir kuruluşa bağlı olmaksızın sözleşmeye dayanarak belirli bir yer ve bölge içinde sürekli olarak ticarethane veya işletmeyi ilgilendiren işlerde aracılık eden, bunları o işletme adına yapan kimse. Banka şubesi. Vapur ortaklığı.
ACI
Bazı maddelerin dilde bıraktığı yakıcı duyu, tatlı karşıtı. Kırıcı, üzücü, incitici, dokunaklı, kötü. Herhangi bir dış etken dolayısıyla duyulan rahatsızlık, ızdırap. Keskin, şiddetli. Çarpıcı, göz alıcı (renk). Tadı bu nitelikte olan. Ölüm, yangın, deprem vb. olayların yarattığı üzüntü, keder, elem.
AÇIKLIK
Açık olma durumu, aleniyet. Uzaklık, mesafe. Bitki örtüsü olmayan, çıplak yer. Gerçeği olduğu gibi yansıtma durumu. Boş ve geniş yer, meydanlık. Bir söz veya yazıda maksadın açık olması özelliği, duruluk, vuzuh. Dürbün, fotoğraf makinesi vb. optik araçlarda ağız çapı, ışığın girebildiği delik.
AÇACAK
Şişelenmiş bazı içeceklerin kapaklarını açmaya yarayan araç. Anahtar. Teneke kutu içinde korunmuş yiyeceklerin kapağını açmaya yarayan araç.
ACINMAK
Acıma işine konu olmak. Başkasının hesabına üzülmek, yazıklanmak, yerinmek.
ACISIZ
Tadı acı olmayan. Üzüntüsü, sıkıntısı olmayan, kedersiz. Ağrı, sızı duyulmayan.
ABADİ
Açık saman renginde, ipekten yapılan, yarı mat, kalınca bir yazı kâğıdı türü.
AÇIKTAN
Bir yerin uzağından. Ayrıca, ek olarak. Sıra ve aşama gözetilmeden, dışarıdan atayarak. Önceden belirlenmiş bir bütçeye bağlı kalmaksızın.
ABRAKADABRA
Eski çağlarda bazı hastalıklara iyi geldiğine inanılan büyülü söz. Sihirbazların sıkça kullandığı büyü sözü.
AÇIK
Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı. Örtüsüz, çıplak. Bir gereksinimin karşılanamaması durumu. Görevlisi olmayan, boş (iş, görev), münhal. Çalışır durumda olan. Gizliliği olmayan, olduğu gibi görünen. Sevişme sahnelerini bütün çıplaklığıyla anlatan (kitap, resim, film vb.). Boş. Belirgin bir biçimde. Rengi koyu olmayan, koyu karşıtı. Belli bir yerin biraz uzağı. Engelsiz, serbest. Aralığı çok. Kolay anlaşılır, vazıh. Denizin kıyıdan uzakça olan yeri. Her türlü düşünceyi hoşgörüyle karşılayabilen, etkisinde kalabilen.
ABDESTSİZ
Abdest almamış olan (kimse). Abdesti bozulmuş olan (kimse). Abdest almadan, abdest almaksızın. Kötü adam.
ABDAL
Gezgin derviş. Tasavvufta manevi üst bir rütbe. Safeviler devrinde İran'da yaşayan Türk oymaklarından biri. Dilenci kılıklı, üstü başı perişan kimse. Anadolu'da yaşayan oymaklardan bazısı.
AÇMAZLIK
Açmaz olma durumu. Ağzı sıkı olma durumu.
ACITMAK
Acılık vermek. Ağrı, sızı duyulmasına sebep olmak.
ACEMCE
Farsça. Bu dille yazılmış olan.
AÇIKLAMAK
Bir konuyla ilgili gerekli bilgileri vermek, izah etmek. Açıkça söylemek, ifşa etmek. Belirtmek, göstermek, açığa vurmak, izhar etmek. Bir sorunla ilgili aydınlatıcı bilgi vermek, tavzih etmek. Bir sözün, bir yazının ne anlatmak istediğini belirtmek, yorumlamak.
ACYO
Herhangi bir paranın gerçek değeriyle sürüm değeri arasında veya bir ticaret senedinin üzerinde yazılı miktar ile indirimden sonraki tutarı arasında doğan fark. Bankaların senetli kredi işlemlerinde yaptıkları tahsilat. Bir ticaret senedinin yenilenmesinde alınan komisyon.