Kelimeler arşivi içinde; sonunda "yayan" olan, toplam 1 adet kelime bulunmaktadır. Sonu yayan ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında yayan olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde yayan olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
YAYAN
YAYAN
Yürüyerek giden. Yürüyerek, yaya. Bilgisiz.
Bu bölümde tanımı içerisinde YAYAN geçen kelimeler listesi verilmiştir.
SEMAN
Diş köklerini kaplayan sert madde. Bir metalle temas durumunda ısıtılan ve yüksek sıcaklıkta ayrışarak taşıdığı elementlerden bir veya birçoğunu o metalin yüzeyine yayan madde.
OSMANLICILIK
Osmanlılık düşüncesini benimseyen ve yayan düşünce akımı.
DABANDORUYA
Yayan, yürüyerek.
YÜRÜMEK
Adım atarak ilerlemek, gitmek. Yol almak. Faiz, hesap edilmek, işlemek. Karada ya da suda, herhangi bir yöne doğru sürekli olarak yer değiştirmek. Bir yere gelmek, bir yere ulaşmak, kaplamak. Geçmek, ilerlemek, değişmek. Çocuk ayakları üzerinde gezecek duruma gelmek. Yayan gezmek, yayan gitmek. Gereği gibi yapılmak veya ilerlemek. Ölmek. Bir işte ileri gitmek. Üzerine doğru gitmek, akın etmek, saldırmak, hücum etmek.
TABANVAY
Yayan.
HAVARİ
Yardımcı. Bağlı olduğu önderinin düşünce ve inançlarını yayan kimse. Hz. İsa'nın öğüt ve inançlarını yayma işiyle görevlendirdiği on iki yardımcısından her biri.
SİVRİSİNEK
Çift kanatlılardan, insan ve memeli hayvanların kanıyla beslenen, birçok türü bulunan ve bir türü sıtma mikrobu aşılayan, sulak, bataklık yerlerde çok üreyen ve bulaşıcı hastalıkları yayan uçucu böcek (Culexpipiens).
AKTARICI
Dam kiremitlerini aktarıp kırıkları yenileyen kimse. Kaynak kişiden derlenen herhangi bir parçayı kitlelere duyuran ve yayan kimse. Görüntüyü bir bölgeden başka bir bölgeye ileten araç.
RADYATÖR
Hava, su veya buharı ısıtmak veya soğutmak suretiyle meydana gelen sıcaklığı veya soğukluğu yayan, böylece ısıtma ve soğutmada kullanılan cihaz. Bağlı bulunduğu motordaki ısı derecesinin yükselmesini önleyen soğutucu.
YAYA
Yürüyerek giden kimse. Osmanlılarda Yeniçeri Ocağından önceki dönemlerde Türklerden kurulan asker teşkilatı ve askeri. Yayan. Benzerlerine ayak uydurup ilerleyememiş, gelişememiş kimse.
GREYDER
Altında bulunan ve değişik açılarda çalışabilen bıçağı ile toprağı kazıyan veya yayan yol makinesi.
BAYDAK
Yayan. Yalnız, tek basma.
RADYAN
Bir dairede yarıçap uzunluğundaki yay parçasını gören merkez açıya eşit açı ölçme birimi. Işın ya da ısı yayan.
YILDIZ
Çekirdeğinde oluşan füzyon sonucunda açığa çıkan enerjiyi uzaya ışınım biçiminde yayan, ışıklı gök cisimlerinden her biri. Bu biçimde olan. Bir toplulukta, bir meslekte, üstün başarı gösteren kimse. Kuzey 360°'lik yön, kuzey. Baht, şans, talih. Bir noktadan çevreye beş veya daha fazla çıkıntısı olan çok köşeli şekil. Sinema, tiyatro veya müzikhol sanatçısı, star.
OLGUCULUK
Araştırmalarını olgulara, deneylere, gerçeklere dayayan, fizikötesi açıklamaları kuramsal olarak olanaksız ve yararsız gören Auguste Comte'un açtığı felsefe çığırı, pozitivizm. Bu çığırın gerçekçilik akımını doğuran edebî eserlerde uygulanmış biçimi.
YALDIZLI
Üzerine yaldız sürülmüş, yaldızla süslenmiş. Aldatan, göz boyayan.
SİNTİGRAFİ
Gama ışınları yayan radyoaktif bir izotopun organizma içindeki yolunu izlemek temeline dayanan tanı yöntemi.
AKTİNİTLER
Atom numaralan 89 - 103 arasında olan aktinyum, toryum, uranyum gibi doğal ya da amerikyum, berkelyum, plütonyum gibi yapay elementler serisi. Aktinitler, uzun ömürlü alfa ışını yayan izotoplardır.
DABANDORU
Yayan, yürüyerek.
OTOSTOP
Bir yayanın yoldan geçen bir otomobili durdurarak binmesi ve gideceği yere para vermeden gitmesi.