Sonu YARAMA ile biten kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; sonunda "yarama" olan, toplam 1 adet kelime bulunmaktadır. Sonu yarama ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.

Bunun yanı sıra, başında yarama olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde yarama olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.

 
 

Bazı kelimelerin anlamları

YARAMA

Yaramak işi.

  -   -   -  

Anlamında YARAMA bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde YARAMA geçen kelimeler listesi verilmiştir.

HAŞARI

Çok yaramaz, ele avuca sığmayan (çocuk). Huysuz, azgın (hayvan).

AYIKLAMAK

Bir şeyin içinden, işe yaramayan, gereksiz veya istenmeyen taneleri ayırıp çıkarmak, temizlemek. Bir görevde gereksiz görülenleri işinden ayırmak.

BACAKSIZ

Bacağı olmayan. Bacakları kısa olan, kısa boylu, bodur. Yaramaz. Yaşından büyük işlere kalkışan çocuklara söylenen bir söz.

ÇÜRÜKLÜK

Çürük olma durumu. Sakıncalı, şüpheli, belirsiz durum. İşe yaramayan maddelerin bırakıldığı yer.

AFACANLAŞMAK

Yaramazlaşmak, yaramaz, ele avuca sığmaz duruma gelmek.

ÇAKARALMAZ

Basit, ilkel çakmak. Kalitesiz. Basit, ilkel tabanca. İşe yaramayacak durumda olan, bozuk.

FASARYA

Boş, anlamsız (söz). İşe yaramaz, yeteneksiz.

CANAVAR

Masallarda sözü geçen yabani, yırtıcı hayvan. Herhangi bir şeye çok düşkün olan. Kurt, domuz vb. cana kıyan yaban hayvanı. Köpek balığı. Acımasız, kötü ruhlu, zalim (kimse). Haşarı, yaramaz çocuk.

BASTIBACAK

Bacakları kısa veya çarpık (kimse). Yaramaz, haylaz (çocuk).

AFACAN

Zeki ve yaramaz (çocuk).

BOŞ

İçinde, üstünde hiç kimse veya hiçbir şey bulunmayan, dolu karşıtı. Yapılacak işi olmayan, işsiz. Anlamsız. Görevlisi olmayan (iş, görev), münhal. Bilgisiz. Habersiz, hazırlıksız bir biçimde. Bir işe yaramayan, yararsız. Kullanıldıktan sonra içinde bir şey bulunmayan, kirli (bardak, çanak vb.).

HAYLAZ

Hoşa gitmeyen davranışlarda bulunan (kimse), hayta. Çalışma gücü varken çalışmayan, aylaklık eden, yaramaz.

AZGIN

Azmış olan, azılı. Çok yaramaz (çocuk). Çabuk iltihaplanan, yarası hemen kapanmayan (ten). Coşmuş, taşmış. Cinsel istekleri aşırı olan. Gözü hiçbir şeyden yılmayan.

AFACANLIK

Afacan olma durumu, yaramazlık.

BATTAL

En ve boyca alışılmış olandan büyük. İşe yaramaz, kullanılmaz.

HAYBE

Boş, işe yaramaz, anlamsız iş.

ATIK

Hastane, ev, fabrika vb. yerlerde kullanılmış, artık işlenemez veya çevre için zarar oluşturan her türlü madde. Atılmış, atılan. Üretimden tüketime kadar olan tüm aşamalarda ortaya çıkan ve kullanıcının artık işine yaramayan maddelerin tamamı.

GÖBEL

Kimsesiz, başıboş çocuk. Sınırları ayırmak için tarla kenarlarında yapılmış olan toprak tepecikler. Yaramaz çocuk.

ATIL

Tembel. Etkisiz, işe yaramaz. Süreduran. İşsiz, aylak.

DÖKÜNTÜ

Dökülmüş, saçılmış şeyler. Değersiz, bayağı, ayaktakımından olan kimse. Kâğıtçılıkta üretimin herhangi bir safhasında ıskartaya çıkan, genellikle tekrar hamur durumuna getirilen, yaş ve kuru biçimleri olan kâğıt veya karton artığı. Bazı hastalıklarda görülen çıban, leke, uçuk, kızarıklık vb. belirti. Deniz yüzüne yakın, üzerinde dalgaların çatladığı kaya kümesi. Parçalanan taşların yamaç aşağı kayması, yuvarlanması, etekte birikmesiyle oluşan yer. İşe yaramayan, değersiz, kötü, berbat. Bir topluluktan geri kalmış kimseler. Bozuntu.