Kelimeler arşivi içinde; sonunda "unmak" olan, toplam 134 adet kelime bulunmaktadır. Sonu unmak ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında unmak olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde unmak olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
DEFNOLUNMAK, DEVROLUNMAK, GADROLUNMAK, HALLOLUNMAK, HASROLUNMAK, HÜKMOLUNMAK, LAĞVOLUNMAK, NAKŞOLUNMAK, NEŞROLUNMAK, REDDOLUNMAK, VAHYOLUNMAK, ZANNOLUNMAK, HİSSOLUNMAK, ZİKROLUNMAK, DURUKSUNMAK, DURUMSUNMAK, FESHOLUNMAK, TANDULUNMAK
ADDOLUNMAK, AFFOLUNMAK, AZLOLUNMAK, MENOLUNMAK, VAZOLUNMAK, KATOLUNMAK, VADOLUNMAK, UCUZSUNMAK, UMURSUNMAK
YUTKUNMAK, ZORSUNMAK, BULCUNMAK, BUNGUNMAK, COMZUNMAK, CURCUNMAK, ÇOĞSUNMAK, ÇOKSUNMAK, DALLUNMAK, DURSUNMAK, DURTUNMAK, HAYSUNMAK, HORSUNMAK, HUYSUNMAK, KUŞKUNMAK, SOKLUNMAK, SOYPUNMAK, SUÇSUNMAK, TOGSUNMAK, UYUŞUNMAK, YOĞSUNMAK, YOKSUNMAK, YUĞŞUNMAK, YUTHUNMAK
BULUNMAK, DOKUNMAK, DOYUNMAK, GOCUNMAK, KORUNMAK, SAVUNMAK, SOLUNMAK, SOYUNMAK, TUTUNMAK, VURUNMAK, YOLUNMAK, BOĞUNMAK, BOYUNMAK, BOZUNMAK, ÇIĞUNMAK, ÇOĞUNMAK, ÇUĞUNMAK, DOĞUNMAK, DOLUNMAK, DULUNMAK, DUŞUNMAK, DUTUNMAK, GAÇUNMAK, GORUNMAK, HURUNMAK, KACUNMAK, KAĞUNMAK, KOCUNMAK, KOÇUNMAK, KOKUNMAK, Devamını Oku »»
AVUNMAK, OKUNMAK, OLUNMAK, OVUNMAK, UĞUNMAK, UYUNMAK, ABUNMAK, OCUNMAK, OĞUNMAK, OHUNMAK, UCUNMAK, UÇUNMAK, UGUNMAK, ULUNMAK, UMUNMAK, URUNMAK, USUNMAK, UVUNMAK, YUUNMAK
BUNMAK, SUNMAK, YUNMAK, ÇUNMAK, DUNMAK, TUNMAK
UNMAK
UNMAK
Onmak, iyileşmek. Mutlu olmak. Yara, hastalık iyileşmek.
REDDOLUNMAK
Verilen veya yapılması istenen bir şey kabul edilmemek, geri çevrilmek.
GADROLUNMAK
Haksızlığa uğratılmak.
DEFNOLUNMAK
Ölü gömülmek, toprağa verilmek.
HALLOLUNMAK
Çözülmek, sonuca bağlanmak.
HASROLUNMAK
Bir şey bütünüyle birine verilmek, ayrılmak.
DURUKSUNMAK
Tereddüt etmek, karar verememek, duralamak.
NEŞROLUNMAK
Yayımlanmak.
ZANNOLUNMAK
Sanılmak.
LAĞVOLUNMAK
Lağvedilmek.
VAHYOLUNMAK
Vahiy gelmek.
HİSSOLUNMAK
Hissedilmek.
ZİKROLUNMAK
Adı geçmek, söylenmek.
DEVROLUNMAK
Devredilmek.
NAKŞOLUNMAK
Nakşolma işi yapılmak.
HÜKMOLUNMAK
Hüküm verilmek.
Bu bölümde tanımı içerisinde UNMAK geçen kelimeler listesi verilmiştir.
BAĞIŞLANMAK
Bağışlama işine konu olmak, affa uğramak, affedilmek, affolunmak.
ARANMAK
Arama işine konu olmak. Kendi kendine bir şeyler aramak. İsteklisi bulunmak. Olumsuz, kötü davranışlarda bulunarak zor duruma düşmek. Eksikliği duyulmak. Şart koşulmak. Kendisine eş ya da sevgili aramak.
ANLAMAK
Bir şeyin ne demek olduğunu, neye işaret ettiğini kavramak. Sorup öğrenmek. Yarar sağlamak. Birinin duygularını, istek ve düşüncelerini sezebilmek. Yeni bilgileri eskileriyle bir araya getirerek sonuç niteliğinde başka bir bilgi edinmek. Bir şey hakkında bilgisi bulunmak. Doğru ve yerinde bulmak.
ANDIRMAK
Benzer yanları bulunmak, çağrıştırmak.
AKLANMAK
Ak olmak, temizlenmek. Hakkında dava açılan sanık, yargılama sonunda suçsuz bulunmak, temize çıkmak, beraat etmek. Kooperatif, şirket, dernek vb. kuruluşların faaliyetleri ve harcamaları genel kurulca uygun bulunmak.
AZLOLUNMA
Azlolunmak işi.
ANLATMAK
Bilgi vermek, izah etmek. Nakletmek. Bir konu üzerinde açıklama yapmak, açıklamada bulunmak.
ATILMAK
Atma işine konu olmak. Bir yerden, görevden veya işten uzaklaştırılmak. Patlatılmak. Saldırmak, hücum etmek. Başlamak. Bir şeye doğru birden gitmek, birden bir davranışta bulunmak. Bir işe girişmek.
AFFOLUNMA
Affolunmak işi.
AŞAĞILAMAK
Değerinden düşük göstermek. Küçültücü davranışlarda bulunmak, hor görmek.
ADAMAK
Bir dileğin gerçekleşmesi amacıyla kutsal olduğuna inanılan bir güce niyette bulunmak, nezretmek. İthaf etmek. Bir şeyle yoğun olarak ilgilenmek. Kutsal saydığı bir şey uğruna kendini feda etmek üzere söz vermek. Ayırmak, tahsis etmek.
ARAŞTIRMAK
Birini veya bir şeyi bulmak için bir yeri gözden geçirmek. Bilimde ve sanatta yöntemli çalışmalar yapmak. Bir gerçeği ortaya çıkarmak için aramalarda bulunmak, sormak, soruşturmak.
ARTAKALMAK
Artmak, geriye kalmak, fazla bulunmak.
AVUNMA
Avunmak işi, teselli.
ASILMAK
Asma işi yapılmak veya asma işine konu olmak. Bir şey isterken karşısındakini tedirgin edecek derecede üstelemek, ısrar etmek, ileri gitmek. Bir yere tutunup sarkmak. Sonuna kadar mücadele etmek. Karşı cinsin ilgisini çekmek için rahatsız edici davranışlarda bulunmak. Hızla eline almak. Tutup çekmek. Boynuna ip geçirip sallandırılarak öldürülmek, idam edilmek.
AHALİ
Aralarında aynı yerde bulunmaktan başka hiçbir ortak özellik bulunmayan kişilerden oluşan topluluk, halk. Bir yerde toplanan kalabalık.
AÇMAK
Bir şeyi kapalı durumdan açık duruma getirmek. Yakışmak, güzel göstermek. Engeli kaldırmak. Savaşla almak, fethetmek. Bir kuruluşu, bir iş yerini işler duruma getirmek. Sarılmış, katlanmış, örtülmüş veya iliklenmiş olan şeyleri bu durumdan kurtarmak. Birbirinden uzaklaştırmak. Satranç, poker vb. oyunları başlatmak. Ayırmak, tahsis etmek. Yarmak. Bir şeyi, bir yeri oyarak veya kazarak çukur, delik oluşturmak. Düğümü veya dolaşmış bir şeyi bu durumdan kurtarmak. Yapmak, düzenlemek. Avunmak veya danışmak üzere söylemek, içini dökmek. Alışverişi başlatmak. Görünür duruma getirmek. Geçit sağlamak. Bir toplantıyı, etkinliği başlatmak. Bulutların dağılmasıyla gökyüzü aydınlanmak. Ferahlık vermek. Bir konu ile ilgili konuşmak. Tıkalı bir şeyi bu durumdan kurtarmak. Sıkılganlığını, utangaçlığını gidermek. Rengin koyuluğunu azaltmak. Beğenmek. Bir aygıtı, bir düzeneği çalıştırmak. Alanını genişletmek.
BAKMAK
Bakışı bir şey üzerine çevirmek. Yoklamak, incelemek, denemek. Anlamak, farkına varmak. Gözetmek, korumak. İlgilenmek. Yapılabilmesi bir şeye bağlı bulunmak. Beslemek, geçindirmek. Bir şeyin gelişmesi veya iyi bir durumda kalması için emek vermek. Renklerde benzemek, andırmak. Bir iş birinden beklenmek. Hastayı muayene etmek. Bir şeyin yüzü bir yöne doğru olmak. Tedavi etmek için ilgilenmek. Bir işi yapmak, bir işi yapmakla görevli olmak. Aramak. Başka bir şeyle ilgilenmeyip elindeki veya önündeki işle uğraşır olmak. Uğraşmak, meşgul olmak.
ARKALANMAK
Kendisine yardım edilmek, destek olunmak.
ALDANMAK
Görünüşe bakarak yanlış bir yargıya varmak, yanılmak. Hayal kırıklığına uğramak. Havanın birden ısınmasıyla zamansız açan çiçek, soğuk sebebiyle donmak. Bir hileye, bir yalana kanmak. Avunmak, oyalanmak.