TEME ile başlayan kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; başında "teme" olan, toplam 55 adet kelime bulunmaktadır. teme ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ayrıca sonu teme ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde teme olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.

 
 

17 harfli kelimeler

TEMELLENDİREBİLME

14 harfli kelimeler

TEMELLEŞTİRMEK, TEMELLENDİRMEK

13 harfli kelimeler

TEMELLEŞTİRME, TEMELLENDİRME

11 harfli kelimeler

TEMELLEŞMEK, TEMELLENMEK, TEMELERİYİK, TEMELDEVREN, TEMELSİZLİK

10 harfli kelimeler

TEMELORAĞI, TEMESSÜKLÜ, TEMELLEŞME, TEMELLENME

9 harfli kelimeler

TEMEKÜNLÜ, TEMELDIŞI, TEMEKÜLLÜ, TEMEKLEME, TEMEKKÜLÜ, TEMEKENLİ, TEMESİKLİ

8 harfli kelimeler

TEMELSİZ, TEMESSÜK, TEMESSİK, TEMENLER, TEMESLİK, TEMERKÜZ, TEMERRÜD, TEMERRÜT, TEMELLÜK, TEMELLİK, TEMESSÜL, TEMEKLİK, TEMEDDÜN, TEMEDDÜH, TEMEVVÜÇ, TEMEYYÜZ

7 harfli kelimeler

TEMESÜK, TEMETOS, TEMETTÜ, TEMESİK, TEMECİK, TEMERİK, TEMENNİ, TEMENNA, TEMELTİ, TEMELLİ

6 harfli kelimeler

TEMELİ, TEMEKİ, TEMEÇİ

5 harfli kelimeler

TEMEN, TEMEL, TEMEK, TEMEZ

4 harfli kelimeler

TEME

Bazı kelimelerin anlamları

TEME

Tümden : Bu iş teme kaldı.

TEMELLEŞTİRMEK

Temel tutmasını, yerleşmesini sağlamak. Süreklilik kazandırmak, kalıcı bir duruma getirmek, temelli olmasını sağlamak.

TEMELLENDİRME

Temellendirmek işi.

TEMELLENME

Temellenmek işi.

TEMELLENMEK

Temel tutmak.

TEMELLENDİREBİLME

Temellendirebilmek işi veya durumu.

TEMEKÜNLÜ

Temelli, sürekli.

TEMELLENDİRMEK

Temel tutmasını sağlamak, yerleştirmek. Süreklilik ve kalıcılık kazandırmak.

TEMESSÜKLÜ

Tapulu.

TEMELSİZLİK

Temelsiz olma durumu.

TEMELLEŞME

Temelleşmek işi.

TEMELLEŞTİRME

Temelleştirmek işi.

TEMELLEŞMEK

Temel tutmak, yerleşmek. Sürekli ve kalıcı bir duruma girmek.

TEMELDEVREN

1.İplik ve kılaptan karıştırılarak dokunan bir çeşit kumaş. 2.Sırma ile işlenmiş kadife giysi.

TEMELERİYİK

Ağaç boyamada kullanılan bir ana ya da yardımcı renkten hazırlanmış boya eriyiği. Gerektiğinde yeni renkler üretmek için yararlanılır.

TEMELORAĞI

Meyve bahçesinde biten yaban otlarını temizlemekte kullanılan demir araç. (Kemalpaşa İzmir.).

  -   -   -  

Anlamında TEME bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde TEME geçen kelimeler listesi verilmiştir.

ANSİKLOPEDİ

Belli bir yönteme göre düzenlenen, bilim, sanat ve uğraş dallarının tüm bilgilerini ayrıntılı olarak bir arada bulunduran, genellikle birkaç ciltten oluşan kitap, bilgilik.

ASAL

Esasla ilgili, asıl ve temel olanla ilgili, esasi.

ASILSIZ

Doğru olmayan, temelsiz, köksüz, dayanaksız, yalan (haber). Uydurma.

ARZULAMAK

İstek duymak, özlemek, istemek.

AMAÇLAMAK

Bir amaca ulaşmayı istemek, istihdaf etmek.

AİLE

Evlilik ve kan bağına dayanan, karı, koca, çocuklar, kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik. Eş, karı. Aynı gaye üzerinde anlaşan ve birlikte çalışan kimselerin bütünü. Temel niteliği bir olan dil, hayvan veya bitki topluluğu, familya. Aynı soydan gelen veya aralarında akrabalık ilişkileri bulunan kimselerin tümü. Birlikte oturan hısım ve yakınların tümü.

ARKA

Bir şeyin temel tutulan yüzünün tam ters yanı, ön karşıtı. Bir şeyin sırt durumunda olan yüzeyi. Otururken sırtın dayandığı yer. Geri kalan bölüm. Geçmiş, geride kalmış zaman. Kayıran, destekleyen. İnsanın vücudu, bedeni. Art, peş. Arkada olan, arkada bulunan.

ANA

Anne. Temel, asıl, esas. Alacağın veya borcun, faizin dışında olan bölümü. Yaşlı kadınlara saygılı bir seslenme sözü. Yavrusu olan dişi hayvan. Çizgilerden herhangi birini anlatan kelimeye sıfat olarak geldiğinde o çizginin, belirli bir kural altında hareket ederek bir yüzey oluşturmaya yaradığını anlatan bir söz. Velinimet. Dinî bakımdan aziz tanınan bazı kadınlara verilen saygı unvanı.

ANAERKİL

Anaerki temeline dayanan, maderşahi, matriarkal.

AHLAT

Gülgillerden, kendi kendine yetişen, üzerine armut aşılanan ağaç, yaban armudu, dağ armudu (Pirus piraster). Beden yapısının temelini oluşturan ögeler. Kaba adam, yol iz bilmez kimse. Bitlis iline bağlı ilçelerden biri. Bu ağacın, armuda benzeyen, iyice olgunlaştıktan sonra yenilebilen yemişi. Bir karışım içindeki parçalar, ögeler.

AMENTÜ

Bir oluş, düşünce veya ideolojinin temelini oluşturan değer yargıları. Arapça "inandım" anlamına gelen ve İslamiyetin temel inançları olan "Allah'a, onun meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, kadere, hayır ve şerrin Allah'tan geldiğine inanma"yı dile getiren söz.

ANEROİT

Cıva yerine maden bir kutu kullanmak temeline dayanan kadranlı barometre.

ARTIRMAK

Artmasını sağlamak, çoğaltmak. Tutumlu davranıp biriktirmek, tasarruf etmek. Herhangi bir davranışta ileri gitmek. Bir malı başka alıcıların verdiği fiyattan daha yüksek bir fiyatla almak istemek.

ASIL

Bir şeyin kendisi, örnek, kopya karşıtı. Gerçek, esas. Aranılan nitelikleri en çok kendinde toplamış olan. Bir şeyin temelini oluşturan, ana. Bir görevde sürekli bulunan, yedek karşıtı. Kök, köken, kaynak. Gerçeklik. Soy, nesep. (a'sıl) Gerçekten, gerçek olarak.

ANAYASA

Bir devletin yönetim biçimini belirten, yasama, yürütme, yargılama güçlerinin nasıl kullanılacağını gösteren, yurttaşların kamu haklarını bildiren temel yasa, kanunuesasi. Temel, esas.

ASLİ

Birincil. Temel olarak alınan, birincil. Asıl olan.

ANLAŞILAN

Anlaşıldığına göre, galiba, muhtemelen.

APTALLAŞMAK

Zekâsını işletemez olmak, alıklaşmak, ahmaklaşmak.

ARAMAK

Birini veya bir şeyi bulmaya çalışmak. Önem verip istemek. Ziyarete, hatır sormaya gitmek. Bir şeyin yokluğunu duyarak geri gelmesini istemek, özlemek. Şart koşmak. Bir kişiyle görüşmek üzere telefon etmek. Araştırmak, yoklamak.

ASALETEN

Bir görevde temelli olarak, asıl olarak, vekâleten karşıtı. Kendi adına hareket ederek.