Kelimeler arşivi içinde; başında "tanış" olan, toplam 16 adet kelime bulunmaktadır. tanış ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu tanış ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde tanış olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
TANIŞTIRABİLMEK
TANIŞTIRABİLME
TANIŞABİLMEK
TANIŞABİLME, TANIŞTIRMAK
TANIŞIKLIK, TANIŞTIRMA
TANIŞLIH, TANIŞLIK, TANIŞMAK, TANIŞMAN
TANIŞIG, TANIŞIK, TANIŞIŞ, TANIŞMA
TANIŞ
TANIŞ
Tanıdık (kimse ya da yer).
TANIŞIKLIK
Birbiriyle tanışmış bulunma, birbirini tanımış olma durumu.
TANIŞIG
Bildik, ahbap.
TANIŞIK
Birbirini tanıyanlardan her biri.
TANIŞTIRABİLMEK
Tanıştırma imkânı veya olasılığı bulunmak.
TANIŞLIK
Tanış olma durumu.
TANIŞABİLMEK
Tanışma imkânı veya olasılığı bulunmak.
TANIŞMA
Tanışmak işi.
TANIŞIŞ
Tanışma işi.
TANIŞLIH
Bildik olma, tanışık olma hâli.
TANIŞMAN
Yeni doğan domuz yavrusu. Salatası yapılan bir çeşit ot.
TANIŞTIRMA
Tanıştırmak işi, takdim.
TANIŞTIRABİLME
Tanıştırabilmek işi.
TANIŞTIRMAK
Birbirini tanımayanların tanışmasını sağlamak, tanıtmak, takdim etmek.
TANIŞABİLME
Tanışabilmek işi.
TANIŞMAK
Daha önce birbirini tanımayan kimseler birbirini tanır duruma gelmek.
Bu bölümde tanımı içerisinde TANIŞ geçen kelimeler listesi verilmiştir.
BOLZANO
1781-1848. Bernard Bolzano, Çek matematikçisi. Matematikçiler Bolzano'nun çoğu çalışmaları ile ölümünden sonra tanışmışlardır. Weierstrass'tan 30 sene önce hiç bir noktada teğeti olmayan sürekli eğri olduğunu göstermiştir.
SELAMLAŞMAK
Birbirine selam vermek, esenleşmek. Çok az tanışmak.
ARZBAR
(O.O) Ortaoyunu'nda söyleşme'nin ilk kesimi. Söyleşenlerin birbirleriyle tanış çıkarken, söyleşilerinin ters anlamlarını içeren geçiş. bk. muhavere.
MANİTACILIK
Tanışıyormuş gibi yaparak veya çevredeki yandaşlarından destek alarak birinden para sızdırma işi, bir tür dolandırıcılık, manita.
TAKDİM
Bir şeyi karşılıksız olarak birine verme, sunma. Tanıtma, tanıştırma. Öne alma, önceye alma.
ŞAHSEN
Kendi (kendim, kendin ...), bizzat. Tanışmadan, dış görünüşü ile, uzaktan.
TANIDIK
Tanışılıp konuşulan (kimse), bildik, tanış. Daha önceden bilinen, görülen, aşina.
GONUŞUH
Eski türkçe kon-uş-uk: Konuşma. Konuşma, görüşme. Konuşma; görüşme; tanışıklık. Konuşma, sohbet.
GÖRÜŞÜK
Nişanlı kızın evinde bir gece için, oğlan tarafıyle tanışmak üzere yapılan eğlenti. Düğün armağanı.
GONUŞULU
Tanışıklık, arkadaşlık.
TEŞERRÜF
Bir kimse ile tanışmaktan onurlanma, şereflenme, şeref duyma.
DÜĞÜRLEŞMEK
Evlenecek kız ve oğlan yakınları tanışmak, birbirlerine gidip gelmek.
BELLEŞMEK
Tanışmak: Artık belleştik, bundan sonra daha çok ahbaplık ederiz. Tanışmak.
AŞİNALIK
Birbirini bilme, tanıma, tanışıklık.
ELLİKSİZ
Issız, tenha yer. Başkalarıyla tanışıp konuşma gereği duymayan kimse.
HUSUSİYET
Özellik. İleri derecede tanışıklık, ahbaplık, yakınlık.
MUAREFE
Karşılıklı birbirini tanıma, tanışma, tanışıklık.
ÜLFET
Alışma. Tanışma, görüşme. Dostluk, ahbaplık.
GONUŞUKLUK
Tanışıklık, arkadaşlık.
TANITMAK
Bir kimsenin veya bir şeyin tanınmasını sağlamak. Bir kişinin kim olduğunu başkasına bildirmek, tanıştırmak, takdim etmek, prezante etmek.