Kelimeler arşivi içinde; sonunda "sefi" olan, toplam 2 adet kelime bulunmaktadır. Sonu sefi ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında sefi olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde sefi olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
SEFİ
Yırtıcı, büyükçe bir kuş.
FELSEFİ
Felsefe ile ilgili, felsefeye ilişkin.
Bu bölümde tanımı içerisinde SEFİ geçen kelimeler listesi verilmiştir.
ACARUK
Zayıf, cılız, hastalıklı. Yoksul, yarı aç, çıplak, sefil.
RUZİKLENMEK
Sefil bir biçimde gün geçirmek veya geçinip gitmek.
ALÇAKÇA
Oldukça alçak. (alça'kça) Alçak, aşağılık kimselere yaraşırcasına, sefihane.
SERSEFİL
Çok sefil olan, yoksul. Sefil, yoksul bir biçimde. Çok perişan, üzgün.
ELÇİLİK
Elçi olma durumu. Elçinin görevini yaptığı yapı, sefaret, sefarethane. Elçinin yaptığı iş, sefirlik, sefaret.
SEFİLANE
Sefilce.
ANTROPOLOJİZM
İnsanı, doğanın en üstün ürünü olarak gören, insanın bütün temel özelliklerini doğal kökenine dayandırarak açıklayan ve insanı yalnızca materyalist ve biyolojik bir açıdan ele alıp doğanın bir parçası olarak değerlendiren felsefi görüş.
TASAVVUF
Tanrı'nın niteliğini ve evrenin oluşumunu varlık birliği anlayışıyla açıklayan dinî ve felsefi akım. Kur'an'da önerilen ve peygamberin hayatında uygulamaları görülen hayat tarzını yaşama gayreti, İslam gizemciliği.
ÖĞRETİ
Bilimde, felsefede bir görüşü bir sistem içinde belli bir anlayışa, düşünceye dayalı olarak oluşturan ilke ve dogmalar bütünü, doktrin. Belli bir görüşe dayalı çalışma anlayışının bütünü. Birbirine bağlı bilimsel veya felsefi düşünceler birliği, meslek. Toplumda herhangi bir alanda çığır açan bir düşünce adamının ortaya koyduğu görüşler, ilkeler bütünü, doktrin.
İDEOLOJİ
Siyasal veya toplumsal bir öğreti oluşturan, bir hükûmetin, bir partinin, bir grubun davranışlarına yön veren politik, hukuki, bilimsel, felsefi, dinî, moral, estetik düşünceler bütünü.
BÜYÜKELÇİ
Bir devletin başka bir devletteki en üst düzey temsilcisi, sefirikebir.
BAĞDAŞTIRMACILIK
Farklı kökenlere sahip değişik kültür özelliklerini birleştirme veya kaynaştırma işi. Pek çok değişik öğretiyi birleştirmeyi amaçlayan felsefi veya dinî öğreti.
İDEOLOG
Bir felsefi veya toplumsal öğretiye sistemli biçimde bağlanan kimse. Fransa'da fizikötesini ortadan kaldırarak manevi bilimleri antropolojiye ve psikolojiye dayandırmayı amaçlayan, Condillac'a bağlı felsefe okulunun taraftarı. Bir ideolojinin akıl hocalığını yapan kimse.
UÇARI
Ele avuca sığmaz (kimse). Kendini çeşitli eğlencelere vermiş (kimse), sefih.
YOKSULLUK
Yoksul olma durumu, yoksuzluk, variyetsizlik, sefillik, sefalet, fakirlik. Verimsizlik, yetersizlik.
MADDECİLİK
Para, mal vb.ne çok önem verme. Dünyada, yalnızca maddenin varlığını kabul eden, Tanrı, ruh vb. manevi kavramları ret ve inkâr eden felsefi görüş, özdekçilik, materyalizm, materyalistlik.
ACARIK
Yoksul, yarı aç, çıplak, sefil.
ALASEFİYE
Ardını önünü düşünmeden, gelişigüzel: Alasefiye konuşma!. Rastgele, üstünkörü.
BOMUZ
Utangaç, sefil.
GEMİ
Su üstünde yüzen, insan ve yük taşımaya yarayan büyük taşıt, sefine.