Kelimeler arşivi içinde; sonunda "pili" olan, toplam 11 adet kelime bulunmaktadır. Sonu pili ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında pili olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde pili olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
ALAMANGUMPİLİ
SERPİLİ
SEPİLİ, TİPİLİ, AKPİLİ, DEPİLİ, KAPİLİ, PİPİLİ, YAPİLİ
İPİLİ
PİLİ
PİLİ
Kumaş, kâğıt vb.nde bir bölümün öbürünün üzerine getirilmesiyle oluşturulan kıvrım, kırma. Her türlü kıla verilen ad.
TİPİLİ
Kar fırtınalı.
PİPİLİ
Çocuğun erkeklik organı.
DEPİLİ
Tepeleme, iyice dolu.
YAPİLİ
Cüsseli.
SEPİLİ
Sepilenmiş, tabaklanmış (deri, post).
SERPİLİ
Serpilmiş.
AKPİLİ
Darısı başına anlamında.
ALAMANGUMPİLİ
İri, sarı ve sert, iyi, bir çeşit patates.
KAPİLİ
Saç, kıl.
İPİLİ
Ilık (Çayağzı).
Bu bölümde tanımı içerisinde PİLİ geçen kelimeler listesi verilmiştir.
BALADA
Altı aylık piliç. Leş.
FERİK
Kümes hayvanlarının civcivlikten çıkmış yavrusu, piliç. Tümgeneral. Korgeneral. Bir tür gevrek elma, ferik elması.
YARKA
Büyük piliç.
KIRMALI
Üstünde kırmaları bulunan (giysi), pilili.
PİLLİ
Pili olan, pille çalışan.
GELİŞİM
Gelişme işi. Aksiyon. Serpilip büyüme. İlerleme, inkişaf, tekâmül.
NERVÜR
Bir veya iki milimlik pili. Direnci artıran çıkıntı.
ASCARİDİDA
Secernentea alt sınıfında bulunan iki veya üç çift kuyruk papiline sahip nematod takımı.
KIRMA
Kırmak işi. Basılı kâğıtları forma durumuna getirmek için belli yerlerinden bükme ve katlama işi. Kırılmış ya da dövülmüş tahıl. Ortasından kırılarak doldurulan (tüfek). Ot bitmeyen bayır. Pili. Melez. Yabancı etkilerle özgün niteliğini yitirmiş olan.
KIRMACI
Giysilere pili yapan kimse. Değirmen işleten kimse, değirmenci. Basılmış formaları katlayan kimse. Kırılmış tahıl satıcısı.
FİSTAN
Tek parça kadın giysisi. İskoç, Arnavut ve Yunan erkeklerinin giydikleri kısa, pilili eteklik.
BİLÜÇ
Piliç.
BİLİK
Kaz ve ördek yavrusu. Bilen, tanıyan, vâkıf. Bölük, parça, kısım. Meşe ağacı meyvesi, palamut. Bilim. Tavşan. Anaç tavuk. Kırık leblebi. Tandırda, simit biçiminde yapılmış çörek, ekmek. Silâh. Tanık. Bilirkişi: Ne bilik var ne tanık. Kadının cinsiyet organı. Vesika, vekâletname, senet, kart, kimlik cüzdanı, tezkere. Piliç. Küçük erkek çocukların cinsiyet organı. Erkeklik organı. Civciv. Tandırda pişirilen ortası delik küçük ekmek. Akıl, us, anlayış, kavrayış, bilgi. Güçlü bir seziş ve görgüden doğan ruh uyanıklığı ve zevk olgunluğu. Akıl, us, hikmet, bilgi.
TORPİLLİ
Torpili bulunan. Kayıranı olan.
BİLİÇ
Piliç.
BAGET
Bateri çalmaya yarayan ince, kısa çubuk. Tavuk, piliç vb. kanatlılarda but ile paça arasında kalan etli bölüm. Çorabı gergin tutmak ve düşmesini engellemek için kullanılan sert lastik. Tıraşlanmış, dikdörtgen biçiminde değerli taş. Düşük gramajlı ince, uzun ekmek.
BROYLER
Etlik piliç.
BULADA
Büyük piliç.
BÜLÜÇ
Piliç. Civciv. Serçe. Tarlakuşu.
PİLİLİ
Pilisi olan, kırmalı, pilise.