Kelimeler arşivi içinde; başında "pes" olan, toplam 63 adet kelime bulunmaktadır. pes ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu pes ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde pes olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
PESTİVİRÜSLER, PESERİKLENMEK
PESTENKERANİ
PESKATARYAN
PESESLEMEK, PESERLEMEK, PESPAYELİK, PESENLEMEK
PESİNMEYH, PESELEMEK, PESLEŞMEK
PESİMİZM, PESVENDE, PESİNMEK, PESKÜTAN, PESKÜTEN, PESLEŞME, PESLİĞEN, PESPEMBE, PESPENTE, PESPENTİ, PESPERTE, PESTİKAN, PESTİKEL, PESTİSİT, PESTÜKAN, PESTÜKEN, PESİMİST, PESENKLİ
PESENGİ, PESENGÜ, PESPAYE, PESENĞİ, PESELEK, PESEREK, PESEKLİ
PESTEL, PESTAR, PESEĞİ, PESEGÜ, PESTER, PESEND, PESENG, PESEĞÜ, PESTİL, PESEGİ, PESENK, PESLEK, PESENT, PESENÜ, PESKEL, PESETA, PESGEL, PESİNİ
PESÜS, PESİN, PESEK, PESTİ, PESEN
PEST, PESÖ, PESO
PES
PES
Yenilgiyi kabul ettiğini belirtmek için veya birinin şaşkınlık veren davranışlarına karşılık olarak kullanılan bir söz. Hafif, yavaş sesle söylenen, pest, ince karşıtı.
PESLEŞMEK
Ses hafif, yavaş duruma gelmek.
PESİNMEK
Çekinmek, utanmak.
PESERLEMEK
Yatıştırmak : Ahmet fazla telaşlı peserlemek lazım.
PESİMİZM
Kötümserlik.
PESPAYELİK
Alçaklık, soysuzluk.
PESESLEMEK
Ağırlamak, gönlünü almak. Paylamak, korkutmak. Uygunsuz bir sözü kapatmaya çalışmak. Düzenlemek. Öfkesini yatıştırmak. Azarlamak; haşlamak.
PESELEMEK
Yenilecek şeyleri iyi pişiremeyip yenilemez duruma getirmek.
PESENLEMEK
Bozulmaya başlayan sulu yiyeceklerin üstü kaymak tutmak, küflenmek.
PESVENDE
Döküntü, artık. Yapılan bir işin eksik kalan yanları.
PESİNMEYH
Çekinmek, utanmak.
PESTİVİRÜSLER
Flaviviridae ailesinde yer alan, bünyesinde mukoza hastalığı ve sınır hastalığı virüslerini de bulunduran bir virüs cinsi.
PESKATARYAN
Balık yiyen fakat et yemeyen.
PESTENKERANİ
Saçma.
PESKÜTAN
Tuzlu ayranın kaynatılıp süzdürülmesiyle elde edilen çökelek.
PESERİKLENMEK
Dumanlanmak, bulanık görmek: Gözüm temelli peseriklendi.
Bu bölümde tanımı içerisinde PES geçen kelimeler listesi verilmiştir.
GÜÇBEĞENİR
Her şeyden hoşlanmayan, zorlukla karar veren, müşkülpesent.
AKMANTAR
Tadı güzel ve besleyici bir tür mantar, keçi mantarı (Agaricus campestris).
BENCİLİK
Benci olma durumu, hodpesentlik, egoizm. Kendi benini ve çıkarını hayatın mutlak ilkesi yapan anlayış. İnsanın bütün eylemlerinin ben sevgisiyle belirlenmiş olduğunu, buna göre ahlaklılığın da yalnızca kendini koruma içgüdüsünün bir biçimi olduğunu ileri süren öğreti.
BASTIK
Pestil.
BUĞULU
Üzerinde buğu bulunan, buğulanmış. Yaşlı, nemli. Süzgün, dalgın bakışlı olan (göz). Dokunaklı, pes (ses).
ÇİVİYUKARI
Yağlı güreşte hasmı ayaklarından yakalayıp tepesi üstü diktikten sonra sırtını yere getirerek yenme biçimi.
BAYAĞI
Aşağılık, pespaye. Gerçekten. Herhangi bir özelliği olmayan, sıradan, alelade. (ba'yağı) Hemen hemen, âdeta. Basit, adi, amiyane, banal. Oldukça, epey.
ALÇAKLIK
Alçak olma durumu, denaet, pespayelik. Alçakça davranış, habaset, şenaat.
ALEM
Bayrak. Minare, kubbe, sancak direği vb. yüksek şeylerin tepesinde bulunan, madenden yapılmış ay yıldız veya lale biçiminde süs, ayça. Simge.
ÇEVİRME
Çevirmek işi, tedvir. Çevrilmiş, tercüme edilmiş. Uzaktan dolaşıp düşmanın yan gerilerine düşerek onu istemediği bir durumda dövüşmek zorunda bırakma, sarma, muhasara. Kuzu, oğlak vb. hayvanların şişte, kor üzerinde çevrilerek pişirilmişi. Dikenlerden, ağaç dallarından yapılmış duvar. Bir müzik parçasındaki aralığın veya bir cümle parçasının tiz sesini pese, pes sesini tize dönüştürmek işi.
BANDROL
Denetim pulu. Bayrak direğinin tepesine süs olarak konulan uzun, kumaş şerit.
FES
Şapka yerine kullanılan, kırmızı, kalın çuhadan yapılmış, tepesinde püskülü olan, silindir biçiminde başlık.
DAZLAKLAŞMAK
İnsanın tepesindeki saçı dökülmüş olmak, dazlak duruma gelmek. Saçlarını ustura ile kazıtmak.
HATMİ
Ebegümecigillerden, bazı cinslerinin kök ve çiçekleri hekimlikte kullanılan, çok yıllık otsu bir süs bitkisi, ağaçküpesi (Althaea officinalis).
FIRILDAK
Rüzgârla dönen, çember biçiminde çocuk oyuncağı. Havalandırmak amacıyla oda veya mutfak pencerelerine takılan kanatlı araç. Ocak veya soba borusunun iyi çekmesini sağlamak için tepesine takılan ve rüzgârın gittiği yöne dönebilecek biçimde yapılmış olan şapka. Düşüncesini sürekli değiştiren, sözünden dönen (kimse). Dolap, düzen, hile.
DORUK
Dağ, ağaç vb. yüksek şeylerin tepesi, en yüksek yeri, zirve, şahika. En üstün başarı düzeyi. Heyecan, sevinç, coşku vb. duygularda ulaşılan en üst nokta.
BENCİ
Kendini beğenen, kendini her konuda üstün gören, hodpesent, megaloman.
FERAHİ
Bolluk, genişlik. Ucuzluk. Polis ve inzibat görevlilerinin boyunlarına taktıkları ayça biçiminde üstü yazılı metal arma. II. Mahmut devrinde feslerin tepesine püskülü tutturmak için takılan metal tepelik.
BUZLUĞAN
Üzerinde buz eksik olmayan yüksek dağ tepesi.
AYÇA
Hilal. Bayrak ve sancak direklerinin tepesindeki pirinçten yapılmış ay yıldızlı süs, alem.