OYUR ile başlayan kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; başında "oyur" olan, toplam 4 adet kelime bulunmaktadır. oyur ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ayrıca sonu oyur ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde oyur olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.

 
 

Bazı kelimelerin anlamları

OYUR

Gövde.

OYURTMAK

Kaçınmak, çekinmek. Kuşkulanmak, ürkmek, kulak kabartmak. Kendine gelmek, ayılmak. Kulak kabartmak, dinlemek.

OYURGAMAK

Seyrek seyrek, gelişigüzel dikmek.

OYURGALAMAK

Seyrek seyrek, gelişigüzel dikmek.

  -   -   -  

Anlamında OYUR bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde OYUR geçen kelimeler listesi verilmiştir.

AZOTLANDIRMA

Azotla birleştirme. Azotlu bileşiklerle doyurma işlemi.

BAĞDAT

"Karnını doyurmak" anlamındaki Bağdat'ı tamir etmek deyiminde geçen bir söz.

AZIKLI

Azığı olan. Yoksulları doyuran.

BANIŞÇI

Dilenci tabiatlı, anafordan karnını doyuran, pisboğaz.

ÖDÜNLEME

Ödün. Engellenen ve doyurulmayan dilek, istek ve davranışların yarattığı tedirginliği, onların yerine geçebilecek başka dilek, istek ve davranışlarla giderme.

KATIK

Ekmekle karın doyurmak gerektiğinde, ekmeğe katılan peynir, zeytin, helva vb. yiyecek. Yağı alınmış yoğurt, ayran.

DOYURMA

Doyurmak işi.

DOYURUCU

Doyurma özelliği bulunan, tatminkâr. İnandırıcı.

KİFAFLANMAK

Elde ne varsa onunla, çok az yiyecekle karın doyurmak, çok az şeyle yetinmek.

DOYURULMAK

Doyurma işine konu olmak.

BARIN

Göğüs: Barnıma bir yumruk vardu. Öküzleri otlatma, doyurma. Çekinlerin çarpışma olaylarında gösterdikleri kesit alanlar için kullanılan ölçü birimi. Bütün, hep. Güç, kuvvet. Göğüs. Diyarbakır şehrinde, Kulp belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri.

YEMEK

Yemek yeme, karın doyurma işi. Kandırmak. Isırmak. Gücünü kırmak, perişan etmek, mahvetmek. Ağızda çiğneyerek yutmak. Harcamak, tüketmek, bitirmek. Aşındırmak, kemirmek, oymak, delmek. Harcanmak, kullanılmak, sarf edilmek. Birine alacağını vermemek, ödememek. Batmak, çizmek, kaşındırmak, dalamak. Yenmek için pişirilip hazırlanmış yiyecek, aş, taam, ekmek. Günün belli saatlerinde yenilen besin. Yasal yoldan cezalandırılmak. Konuklara yiyecek verilerek yapılmış olan ağırlama. Hoşa gitmeyen kötü bir duruma uğramak, tutulmak. Başkasının parasını harcamak. Hakkı olmayan ve kendisine yasak edilmiş bulunan bir şeyi kabul etmek. Sürekli üzmek, tedirgin etmek.

AMONYAKLAMAK

Bazı yemleri amonyak veya bir amonyum bileşiği ile karıştırmak, doyurmak.

YEDİRMEK

Yemesini sağlamak. Bir şeyi azar azar başka bir şeyin içine karıştırarak belli olmayacak duruma getirmek. Ağzına yiyecek vermek, beslemek, karnını doyurmak. Bir fazlalığı herhangi bir biçimde kullanmak. Nefis, namus, şan, kibir vb. kavramlarla kullanıldığında yakıştırmak, yaraştırmak. Bir kimseye rüşvet vermek.

ÇÖLENMEK

Karnını doyurmak.

DOYURULMA

Doyurulmak işi.

AŞATMAK

Aşındırmak. Yedirmek, hovardalık etmek. Çocuğu, unuttuğu şeyi hatırlatarak üzmek. Doyurmak, yedirip içirmek.

DOYURUCULUK

Doyurucu olma durumu.

DOYURUŞ

Doyurma işi.

İŞBA

Doyurma. Doyma.