Kelimeler arşivi içinde; sonunda "odakla" olan, toplam 1 adet kelime bulunmaktadır. Sonu odakla ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında odakla olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde odakla olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
ODAKLA
ODAKLA
Alıcı yönetmenine, odaklanmamış olarak yayın dışı bulunan alıcıyı odaklaması için verilen komut. (Genellikle alıcı sayısı eklenerek "ikiyi odakla!, üçü odakla!" biçiminde söylenir).
Bu bölümde tanımı içerisinde ODAKLA geçen kelimeler listesi verilmiştir.
ODAKLAŞMA
Odaklaşmak durumu.
FOKUSLAMAK
Odaklamak.
FOKUSLANMA
Odaklanma.
ODAKLANMA
Odaklanmak işi, fokuslanma.
ODAKLAŞTIRMA
Odaklaştırmak işi.
FOKAL
Odaksal. Odağa ait, odağa ilişkin, mihraki, odakla ilgili olan. Belli bir yerde oluşmuş; belli bir bölgede kalan, sınırları belli olan. Hastalık sürecinin asıl merkezini oluşturan yer.
HEMOMELASMA
Bağırsaklarda özellikle de kıvrım bağırsağın dış zarı altında, timpani veya paraziter invazyona bağlı olarak biçimlenen, 2-3 santimetre çapında, kırmızı-siyah renkli eski kanama odakları, hemomelasma ilei.
FOKUSLANMAK
Odaklanmak.
SAPINÇ
Özel bir görevin normal sonucuna ulaşmasına engel olan sapıklık, aberasyon. Bir mercek, ayna veya optik dizgenin odaklama özelliklerindeki yanlış, aberasyon. Işık hızının sonlu olmasından dolayı bir gök cisminin görünen konumu ile gerçek konumu arasındaki fark, aberasyon.
KLOZMA
Yüz veya diğer deri bölgelerinde, kahverengi odaklar hâlinde, melanin pigmentinin yerel artışı, melasma.
KARBAMEZEPİN
Iminostilben türevi olan, beyinde birincil odaklardaki deşarjları ortadan kaldırarak çırpınmaları önleyen ilaç.
KİLİTLENMEK
Kilitleme işi yapılmak. Odaklanmak. Çalışmaz hâle gelmek. Fiziksel, ruhsal vb. nedenlerle hareket edemez, kıpırdayamaz duruma gelmek.
FİBROKONDROM
Yapısında yer yer fibröz bağ doku odakları bulunan ve kıkırdak dokusundan köken alan iyicil tümör.
ŞAŞILIK
Şaşı olma durumu. Göz kaslarının kasılması sırasında eş güdüm bozukluğu dolayısıyla gözlerin aynı noktaya odaklanmaması, görüntünün ağ tabaka üzerine uygun noktaya düşmemesi durumu.
ODAKLANMAK
Odaklama işine konu olmak, fokuslanmak. Belli bir noktada, yerde veya olguda toplanmak, odaklaşmak.
GLİOZİS
Beyin veya omurilikte herhangi travmatik, toksik, viral veya iskemik nedenlerle meydana gelmiş hasar bölgesinde, miyelini ortadan kaldırmak üzere nöroglia hücrelerinin hipertrofisi, hiperplazisi veya her ikisiyle belirgin odaklar hâlinde veya yaygın olarak görülebilen özgün olmayan hücresel reaksiyon.
ODAKLAMA
Odaklamak işi, fokuslama.
FOKUSLAMA
Odaklama.
ODAKLAŞMAK
Bir ışık demeti veya elektron akışı bir noktada toplanmak. Odaklanmak. Odak durumuna gelmek.
ODAKLAYICI
Alıcısının çalıştırılması sırasında odaklamayı gerçekleştiren alıcı yönetmeni yardımcısı.