Kelimeler arşivi içinde; başında "oc" olan, toplam 44 adet kelime bulunmaktadır. oc ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu oc ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde oc olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
OCAKDELİĞİ, OCAKEŞŞEĞİ, OCAKKOCASI, OCAKTAVUĞU, OCUNDURMAK
OCAKÇILIK, OCAKEŞEĞİ, OCİKEDİSİ, OCUŞLAMAK
OCAKBAŞI, OCAAĞLIĞ, OCAKEŞŞE, OCAKKAŞI, OCAKKENİ, OCAKTAŞI, OCUDUMAK, OCULAMAK
OCAKLIK, OCAĞKÖR, OCAHLIH, OCAKAŞI, OCAKLAR, OCAKSIN, OCAKSIZ, OCAKTAN, OCTOPUS, OCUHMAG, OCUKMAK, OCUNMAK, OCUTMAK
OCAKÇI, OCAKLI, OCUMAK, OCTAVE, OCUŞLU
OCUMA
OCAK, OCAĞ, OCAH, OCAN, OCAR, OCUK
OCI
OC
OC
(ET öç) Öç.
OCAKTAŞI
Giresun ili, Şebinkarahisar ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.
OCAKKOCASI
Kışın ocağın arkasına konulan büyük kütük.
OCAKÇILIK
Ocakçı olma, ocakçının işi.
OCUŞLAMAK
Tutmak, benimsemek, desteklemek.
OCAKKENİ
Yangına karşı ocağın önüne yerleştirilen dikdörtgen biçimindeki taş.
OCİKEDİSİ
Amerika'dan köken alan, Habeş, Amerikan kısa tüylü ve Siyam ırkları karışımından oluşan, Güney Amerikalı vahşi kedi Ocelat'a benzerliği nedeniyle bu adı almış, iri vücudu, kısa ve muntazam gövdesi, gelişmiş kasları ve geniş göğüs yapısı sayesinde oldukça atletik görünen, küçük ve oval baş yapısı ve dikkat çekici boyutlardaki büyük kulakları en belirgin özelliği olan, tüyleri yumuşak ve benekli, genelde gümüş tonları, kahve lila ve çikolata renklerinde, yüz bölgesindeki tüyleri vücudundakilere göre daha açık renkli, akılcı ve mantıklı yapıda, oldukça etkin, atletik ve sportmen, zamanla Siyamların uyanık, nazik ve sevecen yapılarını da alan, kısa tüylü kedi ırkı.
OCAKEŞŞE
Ocakta odunları dayayarak çatmaya yarayan üç ayaklı ve ön tarafı başlıklı demir araç, sacayağı.
OCAKBAŞI
Ateş yanan yerin çevresi. Lokantalarda genellikle ızgara olarak pişirilen et yemeklerinin ocağın çevresinde oturulup yendiği bölüm.
OCAKEŞŞEĞİ
Ocakta odunları dayayarak çatmaya yarayan üç ayaklı ve ön tarafı başlıklı demir araç, sacayağı.
OCAKKAŞI
Ocak tabanından 30 cm. kadar yükselen, üstüne kazan, tencere oturtmaya yarayan taş duvar. Ocak kemerinin üstündeki tahta raf. Tandırın tavanla birleşen yeri.
OCUNDURMAK
Korkutmak.
OCAKDELİĞİ
Ocağın içinde kibrit, çıra ve benzerleri şeyleri koymak için yapılan raf.
OCAAĞLIĞ
Mutfak.
OCAKEŞEĞİ
Ocakta odunları dayayarak çatmaya yarayan üç ayaklı demir araç.
OCAKTAVUĞU
Cins tavuk.
Bu bölümde tanımı içerisinde OC geçen kelimeler listesi verilmiştir.
ALTIZ
Altısı bir arada doğan (çocuk).
ANNE
Çocuğu olan kadın, ana, valide, kocakarı, mader, nene, aba. Yavrusu olan dişi hayvan.
ADAMSIZ
Adam olmadan. Güvenecek kimsesi olmayan, dayanağı bulunmayan, arkasız. Erkeksiz, kocasız.
ALDATMAK
Beklenmedik bir davranışla yanıltmak. Oyalamak, avutmak. Ayartmak, kötü yola sürüklemek, baştan çıkarmak, iğfal etmek. Karşısındakinin dikkatsizliğinden, ilgisizliğinden yararlanarak onun üzerinden kazanç sağlamak. Karı ve kocadan biri eşine sadakatsizlik etmek, ihanet etmek. Yalan söylemek. Bir şeyin görünürdeki durumu, o şeyin niteliği bakımından yanlış bir kanı vermek. Birine verilen sözü tutmamak.
AKSEDİR
Kaplaması mobilyacılıkta kullanılan, açık kahverengi öz odunlu olan bir ağaç (Thuya occidentalist).
AHTAPOT
Kafadan bacaklılardan, dokunaçlı bir tür mürekkep balığı (Octopus). Genellikle burun zarı üzerinde çıkan bir ur türü, polip.
ALIN
Yüzün, kaşlarla saçlar arasındaki bölümü. Bir ocakta her türlü ayak, galeri, baca, kuyu ve yolun ilerletilmekte olan yüzeyi. Karşı. Bazı şeylerin önü, ön yüzü.
ANACIL
Anasına düşkün (çocuk).
AGUCUK
Süt çocuğunu sevmek için söylenen bir söz.
ADAM
İnsan. Birinin yararlandığı, kullandığı kimse. Birinin yanında bulunan ve işini yapan kimse. Bir alanı benimseyen kimse. Eş, koca. Görevli kimse. İyi huylu, güvenilir kimse. Erkek kişi. Daima birinin yanında olan, onu destekleyen, isteklerini yerine getiren kimse.
ANAOKULU
Öğrenim çağına henüz gelmemiş 2-6 yaş arasındaki çocukları okul düzenine hazırlayan eğitim kuruluşu, ana mektebi.
AGU
Süt çocuklarının neşelendikleri zaman çıkardıkları ses.
AĞABABA
Dede, ata. Bir yerde, bir topluluk içinde etkili olan, sözü geçen, ileri gelen (kimse). Sanı "ağa" olan babaya çocuğunun sesleniş sözü.
AĞA
Geniş toprakları olan, sözü geçen, varlıklı kimse. Halk arasında sayılan ve sözü geçen erkeklere verilen unvan. Osmanlı Devleti'nde bazı kuruluşların başında bulunanlara verilen resmî san. Ağabey. Cömert, eli açık. Okuryazar olmayan yaşlı kimselerin adlarıyla birlikte kullanılan san. Koca.
AİLE
Evlilik ve kan bağına dayanan, karı, koca, çocuklar, kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik. Eş, karı. Aynı gaye üzerinde anlaşan ve birlikte çalışan kimselerin bütünü. Temel niteliği bir olan dil, hayvan veya bitki topluluğu, familya. Aynı soydan gelen veya aralarında akrabalık ilişkileri bulunan kimselerin tümü. Birlikte oturan hısım ve yakınların tümü.
ADAKLAMAK
Küçük çocuk yürümeye başlamak.
AFACAN
Zeki ve yaramaz (çocuk).
AHİ
Cömert. Kardeş. Ahilik ocağından olan kimse.
AHMAKLAŞMAK
Aptallaşmak. Bir an için şaşalayıp bocalamak.
AHİLİK
Cömertlik. Kökleri eski Türk törelerine dayanan ve Anadolu'da yüksek bir gelişim gösteren esnaf, zanaatçı, çiftçi vb. bütün çalışma kollarını içine alan ocak.