Sonu NOT ile biten kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; sonunda "not" olan, toplam 19 adet kelime bulunmaktadır. Sonu not ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.

Bunun yanı sıra, başında not olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde not olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.

 
 

8 harfli kelimeler

ASTRONOT, PANKANOT, PANGONOT, PANGINOT, KOZMONOT

7 harfli kelimeler

ARGONOT, YIĞINOT, TETANOT, DRETNOT, BLOKNOT, BANKNOT

6 harfli kelimeler

SONNOT, BURNOT, DİPNOT, PAUNOT

5 harfli kelimeler

DİNOT

4 harfli kelimeler

KNOT, ANOT

3 harfli kelimeler

NOT

Bazı kelimelerin anlamları

NOT

Bir şeyi hatırlamak için yazılan kısa yazı. Bir şeyin niteliği üzerine edinilen kanı. Okullarda öğrencinin dersle ilgili bilgi ve beceri düzeyini göstermek üzere öğretmenlerce verilen sayı, derece.

PANGONOT

Lira.

TETANOT

Eksitasyon dışındaki tetanik evre.

PANKANOT

Lira.

ARGONOT

Kafadan bacaklılardan, salyangoz kabuğu biçiminde kabuğu olan ve ahtapota benzeyen bir hayvan (Argonauta argo).

BLOKNOT

Yaprakları kolayca çıkartılabilecek bir biçimde yapılmış not defteri.

DİPNOT

Metin içinde geçen herhangi bir bilgi ile ilgili olarak sayfa altına, çalışmanın sonuna konulan açıklama veya kaynak bilgisi, haşiye.

YIĞINOT

Karabük ili, Ovacık ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yer.

DRETNOT

XX. yüzyılın başlarında kullanılan bir zırhlı tipi.

ASTRONOT

Uzay adamı.

PAUNOT

Banknot.

SONNOT

Metin içinde geçen herhangi bir bilgi ile ilgili olarak çalışmanın sonuna konulan açıklama veya kaynak bilgisi.

BURNOT

Enfiye.

KOZMONOT

Uzay adamı.

PANGINOT

Kâğıt para.

BANKNOT

Kâğıt para.

  -   -   -  

Anlamında NOT bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde NOT geçen kelimeler listesi verilmiştir.

DİMİNUENDO

Müzik parçasının başında ">" işaretiyle gösterilen nota terimi. (diminue'ndo) Sesi gittikçe azaltarak (söylemek, çalmak).

ARIZA

Aksama, aksaklık, bozulma. Bir notanın sesini yarım ton yükseltmek, alçaltmak veya eski durumuna getirmek için notanın soluna konulan diyez, bemol ve bekar işaretlerinin ortak adı. Engebe.

DİYEZ

Bir sesin yarım ton inceltileceğini gösteren nota işareti. Yarım ton inceltilmiş (ses).

AJANDA

Gerekli notların unutulmaması için yazıldığı takvimli defter, andaç.

ANAHTAR

Kilidi açıp kapamak için kullanılan araç, açar, açkı, miftah, dil. Kurgu. Şifre yazmak ve çözmek için kararlaştırılmış olan yol. Konserve kutularının kapağını keserek açmaya yarayan alet, açacak. Herhangi bir olayda belirleyici olan. İstenilen yere veya aygıta, isteğe göre elektrik akımının geçmesini sağlamak için kullanılan düzen, çevirici, çevirgeç, şalter, komütatör. Somunları veya vidaları çevirerek sıkıştırıp gevşetmek için kullanılan çelik saplı araç. Notaların müzik merdivenindeki yükseklik derecelerini göstermek ve buna göre okunmasını sağlamak için portenin başına konulan işaret. Vesile, araç, vasıta.

BEKAR

Diyezli veya bemollü bir sesin eski durumuna getirilmesini gösteren nota işareti.

AYIRTMAN

Sınavlarda, soruların hazırlanmasından notların verilmesine kadar bütün değerlendirme çalışmalarına katılan görevli, mümeyyiz.

BEMOL

Bir sesin yarım ton kalınlaştırılacağını gösteren nota işareti. Böylece kalınlaştırılmış ses.

DİZEM

Bir dizede, bir notada vurgu, uzunluk veya ses özelliklerinin, durakların düzenli bir biçimde tekrarlanmasından doğan ses uygunluğu, tartım, ritim.

ACEM

Klasik Türk müziğinde mi notasına yakın bir perde. İran ülkesi. İranlı.

ÇARPMA

Çarpmak işi. Kuyu çengeli biçiminde beş kollu büyük olta iğnesi. Dört işlemden biri, çarpmak işlemi, darp. Alaturka müzikte temel notaların arasına sıkıştırılmış ve usulü bozmayan, tek perdelik küçük fazlalık.

BAĞ

Bir şeyi başka bir şeye veya birçok şeyi topluca birbirine tutturmak için kullanılan ip, sicim, şerit, tel vb. düğümlenebilir nesne. Meyve bahçesi. Üzüm kütüklerinin dikili bulunduğu toprak parçası. Bir halat üzerine atılan sağlam, düzgün ve istendiğinde kolayca çözülebilen her türlü düğüm. Kemikleri birbirine bağlamaya, iç organları yerinde tutmaya yarayan lif demeti. Nota yazarken yan yana gelen aynı veya farklı değerdeki notaların birbirine bağlanarak çalınacağını belirtmek için yapılmış olan yay biçimindeki işaret. İlgi, ilişki, rabıta. Bağlam, deste, demet. Sargı.

ÇIKARMAK

Birinin veya bir şeyin çıkmasını sağlamak, çıkmasına sebep olmak. Sonunu getirmek. Hatırlamak. Bulmak, ortaya koymak. Yapmak, üretmek. Giysi, ayakkabı vb.ni vücuttan ayırmak, soymak. Bir müzik parçasını notalarıyla çalmak. Boşaltmak. Sunmak. Göstermek. Üçüncü bir sayı elde etmek üzere belli bir sayıdan, daha az değerli başka bir sayı kadar birim eksiltmek, tarh etmek. Gidermek. Fotoğraf çektirmek. Resim yapmak. Söylemek. Öfke, hırs, acı vb.nin zararını çektirmek. İlgisini keserek uzaklaştırmak. Sağlamak, elde etmek. Anlamak, ne olduğunu bilmek, sezmek. Sindirim yolundan dışarı atmak, kusmak. Gibi göstermek, bir davranış yüklemek. Yayımlamak. Yollamak, göndermek.

ANDIÇ

Uyarı veya hatırlatmak için yazılan not.

DO

Gam (II) dizisinde "si" ile "re" arasındaki ses. Bu sesi gösteren nota işareti.

ARALIK

Ara. Borsada hisse senetlerinin alım satım emirlerinin verildiği süre. Yarı açık, tam kapanmamış. Uygun, elverişli durum, fırsat. Yılın on ikinci ayı, ilk kânun, kânunuevvel. İki nota arasındaki perde uzaklığı. Basımcılıkta harfler veya satırlar arasındaki açıklık, espas. Tuvalet. Evin iki bölümü veya iki oda arasındaki dar geçit, geçenek, koridor. Iğdır iline bağlı ilçelerden biri. Toplu beden eğitiminde art arda dizilenleri ayıran açıklık. Portenin paralel çizgileri arasındaki boşluk. Bir sesi bir başka sesten, kalına veya inceye doğru ayıran uzaklık.

ARMONİKA

Yan yana sıralanmış deliklerden her biri üflendiğinde ayrı notada sesler çıkaran küçük ağız çalgısı, mızıka, armonik. Akordiyon.

ÇAKIŞTIRMAK

Çakışma işini yaptırmak. Porte üzerindeki notalara söz ögesinin bölümlerini yerleştirmek. İçki içip keyfetmek.

ARSENİK

Atom numarası 33, atom ağırlığı 74,91, yoğunluğu 5,7 olan, atmosfer basıncı altında 450 °C'de süblimleşen, maden filizlerinde çok yaygın bulunan, metal görünümünde basit element, sıçanotu, zırnık (simgesi As).

BİRLİK

Tek, bir olma durumu, vahdaniyet. Bir taneden oluşmuş, bir tane alabilen. Konunun bir ana düşünce çevresinde toplanması. Bölük, tabur, alay vb. bir bütün sayılan topluluk. Bağlılık, benzerlik, bağlantı, vahdet. Bir arada olma durumu, vahdet. Bölünmezliği içeren yalın bütün. En büyük değerdeki nota, dört dörtlük. Belli bir topluluğun yararlarını korumak için kurulmuş dernek.