Kelimeler arşivi içinde; başında "ko" olan, toplam 2926 adet kelime bulunmaktadır. ko ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu ko ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde ko olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
KOLEKTİFLEŞTİRMEK, KOLANJİYOHÜCRESEL, KOMPLEKSLEŞTİRİCİ, KOYULAŞTIRABİLMEK
KOCAMANLAŞTIRMAK, KOLEKTİFLEŞTİRME, KONFEKSİYONCULUK, KOOPERATİFLEŞMEK, KORKUNÇLAŞTIRMAK, KOKSİDİYOMİKOZİS, KOLAYLAŞTIRILMAK, KOMPARTIMANLAŞMA, KONDRODİSTROFİYA, KONDROENDOTELYOM, KORYOAMNİYONİTİS, KOŞULLANDIRILMAK, KOYULAŞTIRABİLME
KOCAMANLAŞTIRMA, KOLEKSİYONCULUK, KOOPERATİFÇİLİK, KOOPERATİFLEŞME, KORKUNÇLAŞTIRMA, KOPYALAYAPIŞTIR, KODALLIÇİFTLİĞİ, KOKSİDİYOSTATİK, KOLAYLAŞTIRILMA, KOMPLEMANTASYON, KONAKLAYABİLMEK, KONTRENDİKASYON, KONUŞTURABİLMEK, KOPYALAYABİLMEK, KORYOALLANTOYİK, KORYOMAMOTROPİN, KOŞULLANDIRILMA
KOMPLEKSSİZLİK, KONFERANSÇILIK, KONSOMATRİSLİK, KONSTRÜKTİVİZM, KONVERTİBİLİTE, KOORDİNATÖRLÜK, KOAGLÜTİNASYON, KOÇARDOĞANŞALI, KOKLEARİFORMİS, KOLANJİYOGRAFİ, KOLANJİYOLİTİS, KOLAYLAŞTIRICI, KOLAYLAŞTIRMAK, KOLEKTİFLEŞMEK, KOLESİSTEKTOMİ, KOLESİSTOGRAFİ, KOLESİSTOKİNİN, KOLESTEROLOZİS, KOLİBASİLLOZİS, KOLLAJENOBLAST, KOLLAJENOLİTİK, KOMİKLEŞTİRMEK, KOMPLEKSİMETRİ, KOMPOZİSYONİZM, KONAKLAYABİLME, KONDRİFİKASYON, KONDRODİSPLAZİ, KONDRODİSTROFİ, KONDROSKELETON, KONJUNKTİVALİS, Devamını Oku »»
KOKOROZLANMAK, KOLESTEROLSÜZ, KONDENSELEŞME, KONFEDERASYON, KONFEKSİYONCU, KONFİGÜRASYON, KONSANTRASYON, KONSERVATUVAR, KONSOLİDASYON, KONSTRÜKSİYON, KONVANSİYONEL, KOŞULLANDIRMA, KORGENERALLİK, KONUKSEVERLİK, KODLAYABİLMEK, KODOMİNANTLIK, KOKLATABİLMEK, KOKLAYABİLMEK, KOKSİDİYOSTAT, KOKULANDIRMAK, KOLAYLAŞTIRMA, KOLEKTİFLEŞME, KOLELİTİYAZİS, KOLESİSTOPATİ, KOLESİSTOTOMİ, KOLESİTOKİNİN, KOLESTEROLEMİ, KOLESTEROLÜRİ, KOLİBRİGİLLER, KOLİENTERİTİS, Devamını Oku »»
KODİFİKASYON, KOKLAŞTIRMAK, KOKOREÇÇİLİK, KOKOROZLANMA, KOKULANDIRMA, KOLEKSİYONCU, KOLESTEROLLÜ, KOLLAYICILIK, KOLONYALAMAK, KOLONYALANMA, KOLTUKLANMAK, KOMPLİKASYON, KOMÜNİKASYON, KONDÜKTÖRLÜK, KONFEDERATİF, KONFORSUZLUK, KONSOLOSHANE, KONSÜLTASYON, KONTROLCÜLÜK, KONTROLÖRLÜK, KONUŞMACILIK, KOOPERATİFÇİ, KOORDİNASYON, KOORDİNATLAR, KOPARTTIRMAK, KORAMİRALLİK, KORKUNÇLAŞMA, KOSTAKLANMAK, KOYULAŞTIRMA, KOZALAKLILAR, Devamını Oku »»
KOBAYGİLLER, KOBRAGİLLER, KOCAKARILIK, KOKAİNOMANİ, KOKLAŞTIRMA, KOKOZLANMAK, KOKUŞTURMAK, KOLAYLANMAK, KOLAYLAŞMAK, KOLEKTİVİST, KOLEKTİVİZM, KOLONYALAMA, KOLONYALİST, KOLORİMETRE, KOLORİMETRİ, KOLTUKÇULUK, KOLTUKLAMAK, KOLTUKLANMA, KOMBİNASYON, KOMİKLEŞMEK, KOMİTACILIK, KOMPARTIMAN, KOMPİLASYON, KOMPLOCULUK, KOMPOSTOLUK, KOMPOZİSYON, KOMÜNİSTLİK, KONDANSATÖR, KONFEKSİYON, KONFERANSÇI, Devamını Oku »»
KOCASIZLIK, KOÇBOYNUZU, KODAMANLIK, KOKULANMAK, KOKUŞTURMA, KOLANCILIK, KOLAYCACIK, KOLAYLIKLA, KOLEKSİYON, KOLESTERİN, KOLESTEROL, KOLOMBİYUM, KOMANDİTER, KOMBİNEZON, KOMİKLEŞME, KOMİSERLİK, KOMİSYONCU, KOMPETİTİF, KOMPOZİTÖR, KONAKLAMAK, KONFORMİZM, KONGLOMERA, KONJONKTÜR, KONKORDATO, KONSOLİTÇİ, KONŞİMENTO, KONTRATSIZ, KONUKÇULUK, KONUKLAMAK, KONUKSEVER, Devamını Oku »»
KOALİSYON, KOCALTMAK, KOCAMANCA, KOCAOĞLAN, KOCASİNAN, KOÇAKLAMA, KOÇLANMAK, KOFLAŞMAK, KOKAİNMAN, KOKLAŞMAK, KOKLATMAK, KOKMUŞLUK, KOKOREÇÇİ, KOKULANMA, KOLACILIK, KOLALAMAK, KOLALANMA, KOLALATMA, KOLALAYIŞ, KOLAYLAMA, KOLDAŞLIK, KOLEMANİT, KOLLANMAK, KOLLAYICI, KOLONYALI, KOLORİDYE, KOLOSTRUM, KOLTUKLUK, KOMANDİTE, KOMEDYACI, Devamını Oku »»
KOCABAŞI, KOCAKARI, KOCALMAK, KOCALTMA, KOCATMAK, KOÇLANMA, KOÇSAMAK, KODLAMAK, KOFLAŞMA, KOGNİTİF, KOHEZYON, KOKAİNCİ, KOKARTLI, KOKETLİK, KOKİMBİT, KOKLAMAK, KOKLAŞMA, KOKLATMA, KOKLAYIŞ, KOKOZLUK, KOKURDAN, KOKUŞMAK, KOKUTMAK, KOLAĞASI, KOLALAMA, KOLAYLIK, KOLBASTI, KOLCULUK, KOLEKTİF, KOLEKTÖR, Devamını Oku »»
KOAPTÖR, KOCAALİ, KOCABAŞ, KOCAELİ, KOCAKÖY, KOCALIK, KOCALMA, KOCAMAK, KOCAMAN, KOCASIZ, KOCATMA, KOCAYIŞ, KOÇANCI, KOÇARLI, KOÇBAŞI, KOÇSAMA, KODAMAN, KODLAMA, KOFALIK, KOHENİT, KOKARCA, KOKETRİ, KOKLAMA, KOKOREÇ, KOKOROZ, KOKTEYL, KOKUSUZ, KOKUŞMA, KOKUŞUK, KOKUTMA, Devamını Oku »»
KOBALT, KOCALI, KOCAMA, KOÇKAR, KODEİN, KODEKS, KOFANA, KOFÇAZ, KOFLUK, KOKAİN, KOKMAK, KOKMUŞ, KOKONA, KOKPİT, KOKUCU, KOKULU, KOLACI, KOLALI, KOLÇAK, KOLDAŞ, KOLERA, KOLHOZ, KOLLUK, KOLOİT, KOLONİ, KOLSUZ, KOLTUK, KOLYOZ, KOMEDİ, KOMİTA, Devamını Oku »»
KOBAY, KOBRA, KOÇAK, KOÇAN, KODES, KOFRA, KOFUL, KOĞUŞ, KOKAK, KOKET, KOKMA, KOKOT, KOKOZ, KOKUŞ, KOLAJ, KOLAN, KOLAY, KOLCU, KOLEJ, KOLİK, KOLİT, KOLLU, KOLON, KOLPO, KOLYE, KOLZA, KOMAR, KOMBİ, KOMİK, KOMOT, Devamını Oku »»
KOCA, KOÇU, KOFA, KOKA, KOKU, KOLA, KOLİ, KOMA, KOMİ, KONÇ, KONİ, KONT, KONU, KORE, KORO, KORT, KORU, KOSA, KOŞU, KOTA, KOVA, KOYU, KOZA, KOAH, KOBA, KOBİ, KOBU, KOÇA, KOÇO, KODA, Devamını Oku »»
KOÇ, KOD, KOF, KOK, KOL, KOM, KOR, KOT, KOV, KOY, KOZ, KOA, KOB, KOC, KOĞ, KOH, KOİ, KON, KOO, KOP, KOS, KOŞ
KO
KO
Köy. Bırak, koy.
KOLEKTİFLEŞTİRME
Ortaklaştırma.
KOOPERATİFLEŞMEK
Belli bir amaç için kooperatif çatısı altında bir araya gelmek. Kooperatiflerde örgütlenmek.
KONDROENDOTELYOM
Endotel ve kıkırdak doku elemanları içeren iyicil bağ doku tümörü.
KOMPARTIMANLAŞMA
Ökaryot hücrelerde, hücre içinde çeşitli metabolik olayların zarla çevrili değişik yerlerde ya da organellerde yapılmak üzere aynlması.
KONFEKSİYONCULUK
Konfeksiyoncunun yaptığı iş.
KOLAYLAŞTIRILMAK
Kolaylaştırma işini yaptırılmak.
KOKSİDİYOMİKOZİS
Coccidioides immitis tarafından oluşturulan, bütün hayvan türlerinde sistemik veya akciğer ve bölgesel lenf yumrularında sınırlı granülomlu reaksiyonla belirgin bir mantar hastalığı, Kaliforniya hastalığı, Posadas hastalığı, Posadas-Wernicke hastalığı.
KORKUNÇLAŞTIRMAK
Korkunç bir duruma getirmek.
KORYOAMNİYONİTİS
Koryon ve amniyonun yangısı.
KOMPLEKSLEŞTİRİCİ
Kompleks oluşturabilen.
KONDRODİSTROFİYA
Kıkırdağın normal dışı gelişimiyle belirgin bozukluk, kondrodistrofi.
KOLEKTİFLEŞTİRMEK
Ortaklaştırmak.
KOLANJİYOHÜCRESEL
Safra kanallarına ait, onlarla ilişkili veya ilişkin.
KOYULAŞTIRABİLMEK
Koyulaştırma imkânı veya olasılığı bulunmak.
KOCAMANLAŞTIRMAK
Kocaman duruma getirmek.
Bu bölümde tanımı içerisinde KO geçen kelimeler listesi verilmiştir.
ABANOZ
Abanozgillerden, sıcak ülkelerde yetişen, kerestesinden yararlanılan birçok ağacın ortak adı. Bu tahtadan yapılmış. Bu ağacın ağır, sert ve siyah renkli tahtası. Koyu, parlak siyah. Bu renkte olan.
ACIKLI
Acındıracak, acı verecek nitelikte olan, dokunaklı, üzücü, koygun. Acı görmüş, yaslı, kederli.
AÇIKLAMAK
Bir konuyla ilgili gerekli bilgileri vermek, izah etmek. Açıkça söylemek, ifşa etmek. Belirtmek, göstermek, açığa vurmak, izhar etmek. Bir sorunla ilgili aydınlatıcı bilgi vermek, tavzih etmek. Bir sözün, bir yazının ne anlatmak istediğini belirtmek, yorumlamak.
AÇIKÇA
Gizli bir yönü kalmaksızın, kolay anlaşılır bir biçimde, alenen, aşikâre.
ACIKILMAK
Acıkma işine konu olmak.
ABARTILMAK
Abartma işine konu olmak.
ABLALIK
Abla olma durumu. Yakın ve koruyucu davranışta bulunma.
ACILAŞMAK
Tadı bozulmak, acı olmak. Konuşma sert bir durum almak, kırıcılaşmak. Dokunaklı duruma gelmek. Yemlerde genellikle yağ asitlerinin oksidasyonu ve hidroliz sonucu uygun olmayan koku ve tat meydana gelmek.
AÇACAK
Şişelenmiş bazı içeceklerin kapaklarını açmaya yarayan araç. Anahtar. Teneke kutu içinde korunmuş yiyeceklerin kapağını açmaya yarayan araç.
ABDESTLİK
Abdest alınacak yer. Abdest alınırken giyilen ve kolsuz hırkaya benzeyen bir giyecek türü.
ABU
Şaşma ve korku bildiren bir söz.
AÇIKLIKÖLÇER
Bir mikroskobun açıklığını ölçmeye yarayan alet.
AÇIK
Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı. Örtüsüz, çıplak. Bir gereksinimin karşılanamaması durumu. Görevlisi olmayan, boş (iş, görev), münhal. Çalışır durumda olan. Gizliliği olmayan, olduğu gibi görünen. Sevişme sahnelerini bütün çıplaklığıyla anlatan (kitap, resim, film vb.). Boş. Belirgin bir biçimde. Rengi koyu olmayan, koyu karşıtı. Belli bir yerin biraz uzağı. Engelsiz, serbest. Aralığı çok. Kolay anlaşılır, vazıh. Denizin kıyıdan uzakça olan yeri. Her türlü düşünceyi hoşgörüyle karşılayabilen, etkisinde kalabilen.
ACYO
Herhangi bir paranın gerçek değeriyle sürüm değeri arasında veya bir ticaret senedinin üzerinde yazılı miktar ile indirimden sonraki tutarı arasında doğan fark. Bankaların senetli kredi işlemlerinde yaptıkları tahsilat. Bir ticaret senedinin yenilenmesinde alınan komisyon.
AÇIKLAMALI
Birtakım açıklamalarla anlaşılması, öğrenilmesi kolaylaştırılmış, izahlı.
ACINILMAK
Acınma işine konu olmak.
AÇELYA
Kokusuz, güzel renkli çiçekler açan bir bitki (Rhododendron).
ACINMAK
Acıma işine konu olmak. Başkasının hesabına üzülmek, yazıklanmak, yerinmek.
AÇILIM
Açılma işi. Herhangi bir konuyla veya sorunla ilgili olarak düşünce ve uygulamalarda yeni koşulların gerektirdiği değişiklikleri veya yenilikleri yapma. Yeni bir bakış açısı getirme. Sağ açıklık. Bir kısaltma veya formülün açık biçimi.
ABAKÜS
Sayı boncuğu. Sütun başlığının üstüne yatay olarak konan ve kenarlarından biraz dışarı taşan taş blok.