KAYA ile başlayan kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; başında "kaya" olan, toplam 135 adet kelime bulunmaktadır. kaya ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ayrıca sonu kaya ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde kaya olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.

 
 

16 harfli kelimeler

KAYABALIĞIGİLLER, KAYALAKSOLAKLISI, KAYALARMEMDUHİYE

15 harfli kelimeler

KAYALARREŞİTBEY

14 harfli kelimeler

KAYADİBİKAVLAK

13 harfli kelimeler

KAYADİBİÇAVUŞ, KAYAKKIÇIRĞAN

12 harfli kelimeler

KAYAÇBİLGİSİ, KAYASALANMAK, KAYASALAŞMAK

11 harfli kelimeler

KAYABAĞLARI, KAYAKERTİŞİ, KAYAKİRPİSİ, KAYAKİRTİŞİ, KAYALIBOĞAZ, KAYALIPINAR, KAYARLATMAK

10 harfli kelimeler

KAYAARKASI, KAYABAĞLAR, KAYABİLMEK, KAYABOĞAZI, KAYACIKLAR, KAYAÇBİLİM, KAYAELMASI, KAYAGEDİĞİ, KAYAGÜNDÜZ, KAYAĞANLIK, KAYAĞANTAŞ, KAYAKÇILIK, KAYAKEKİCİ, KAYAKIŞLAK, KAYALIDERE, KAYALIKALE, KAYALIOĞLU, KAYAMEMESİ, KAYAMEŞESİ, KAYARLAMAK

9 harfli kelimeler

KAYAARASI, KAYABELEN, KAYABEYLİ, KAYABİLME, KAYABOĞAZ, KAYABOYUN, KAYABURNU, KAYABURUN, KAYABÜVET, KAYACILAR, KAYADELEN, KAYADÖVEN, KAYAGEÇİT, KAYAHİSAR, KAYAKESEN, KAYAKIŞLA, KAYAKÖPRÜ, KAYALIBAĞ, KAYALIKÖY, KAYAPINAR, KAYARLAMA, KAYASARAY, KAYATEKİN, KAYATİMUR, KAYAÜZÜMÜ

8 harfli kelimeler

KAYAAĞIL, KAYAAĞZI, KAYAALTI, KAYAARDI, KAYABAĞI, KAYABALI, KAYABAŞI, KAYABEĞİ, KAYABEYİ, KAYABÜKÜ, KAYADERE, KAYADİBİ, KAYADÜZÜ, KAYAGÖZE, KAYAĞINA, KAYAIŞIK, KAYAKAPİ, KAYAKENT, KAYAKEVİ, KAYAKÖYÜ, KAYAKUŞU, KAYALISU, KAYANCAK, KAYANSEL, KAYAOĞLU, KAYAÖREN, KAYATAŞI, KAYATEPE, KAYATUZU, KAYATÜRK, Devamını Oku »»

7 harfli kelimeler

KAYAALP, KAYABAĞ, KAYABEY, KAYACAK, KAYACAN, KAYACIK, KAYADAĞ, KAYAELİ, KAYAGÜN, KAYAĞAN, KAYAHAN, KAYAİÇİ, KAYAKAN, KAYAKÇI, KAYAKÖY, KAYALAK, KAYALAR, KAYALIK, KAYANAK, KAYANAR, KAYAÖNÜ, KAYARTO, KAYAŞIK

6 harfli kelimeler

KAYACA, KAYACI, KAYAER, KAYALI, KAYAPA, KAYASA, KAYASU, KAYAŞI

5 harfli kelimeler

KAYAÇ, KAYAF, KAYAH, KAYAK, KAYAN, KAYAR, KAYAŞ, KAYAT

4 harfli kelimeler

KAYA

Bazı kelimelerin anlamları

KAYA

Büyük ve sert taş kütlesi. Kayaç.

KAYALAKSOLAKLISI

Kırıkkale şehri, Keskin ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yer.

KAYADİBİÇAVUŞ

Bartın ili, merkez belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.

KAYAÇBİLGİSİ

Kayaçların tanıtma, tanımlama ve sınıflandırılmasıyle uğraşan bilim.

KAYAKKIÇIRĞAN

Yankı.

KAYAKİRPİSİ

Deniz kestanesinin fosili.

KAYABALIĞIGİLLER

Asalakbilimde, yaprak solucanlara arakonakçı türleri dolayısıyle adı geçen kemikli balıklar familyası. (Gobiidae):, Omurgalı hayvanlardan balıklar (Pisces) sınıfının kemikli-balıklar (Teleostei) takımının geri-kemikli-omuzlular (Catosteomi) alt-takımına giren bir familyası. Büyük başlı, basık ve uzun yapılı küçük balıklardır. Karın yüzgeçleri ventral bir disk yapacak biçimde birleşmiştir. Genel olarak denizlerde ve haliçlerde yaşarlar. Birçok türü tatlı suda yaşar. Pekçok türü vardır. Kömürcin kayası (Gobius niger), hurma kayası (G. minutus), azman kaya (G. jose), salyangoz kayası (G. elongatus), tekir kayası (G. cruentatus), tokmak-baş kaya (G. ophiocephalus), akın kayısı (G. quadrimaculatus), sarı kaya balığı (G. auratus), tatlı-su kayası (G. fluviatilis) iyi bilinirler.

KAYAKİRTİŞİ

Kertenkele.

KAYADİBİKAVLAK

Bartın şehrinde, merkez belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi.

KAYAKERTİŞİ

Kertenkele.

KAYABAĞLARI

Elâzığ şehrinde, Gözeli nahiyesine bağlı bir yer.

KAYASALANMAK

Hamur açıkta kalarak kabuk tutmak.

KAYASALAŞMAK

Hamur açıkta kalarak kabuk tutmak.

KAYALIBOĞAZ

Kars kenti, Karakurt bucağına bağlı bir bölge.

KAYALARREŞİTBEY

Sakarya ili, merkez belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.

KAYALARMEMDUHİYE

Sakarya ili, merkez ilçesi, merkez bucağına bağlı bir bölge.

  -   -   -  

Anlamında KAYA bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde KAYA geçen kelimeler listesi verilmiştir.

BUKALEMUN

Bukalemungillerden, 20-30 santimetre boyunda, renk değiştirmesiyle ünlü bir tür sürüngen, kaya keleri (Chamaeleo chamaeleon). Davranışını, görüşünü çıkarına göre değiştiren kimse.

BASMAK

Vücudun ağırlığını verecek bir biçimde ayak tabanını bir yere veya bir şeyin üzerine koymak. Bir şeyi, üzerine kuvvet vererek itmek. Basınç yaparak sıvı ve gazları itmek. Sıkıştırarak yerleştirmek. Kümes hayvanları kuluçkaya yatmak. Bir kimse bir yaşa girmek. Örtmek, bürümek, kaplamak. Bir şey üzerinde kalıp, mühür vb.yle iz yapmak. Uygunsuz vaziyette yakalamak. Baskın yapmak. Bası işi yapmak, tabetmek. Küçük çocuklar ayakta durabilmek. Duman, sis vb. çevreyi kaplamak, çökmek. Bir şeyin etkisinde kalıp eziklik, üzüntü ve ağırlık duymak.

ARKOZ

Birleşiminde feldspat bulunan, kum taşı türünden bir tortul kayaç.

ÇAMAŞIRCI

Para ile başkalarının çamaşırını yıkayan kimse.

BOŞALTMAK

Boş duruma getirmek. Dökmek, boca etmek. Gevşetmek, açmak. Kusmak. Bir silahta ne kadar mermi varsa hepsini arka arkaya patlatmak.

BİLEZİK

Genellikle altın, gümüş vb. elementlerden yapılmış olan ve bileğe süs için takılan halka. Mobilyaların ayak altlarına takılan kare, dikdörtgen, silindir, kesik koni vb. şekilli, pirinç veya nikel kaplı demirden yapılmış, iki ucu delik gereç. İki borunun ucunu birleştirmeye yarayan halkaya benzer parça. Motor pistonlarına, yağlama, soğutma, özellikle sızıntıyı önleme vb. amaçlarla yerleştirilmiş, genel olarak dökme demirden yapılmış, uçları açık ve esnek halka. Kelepçe.

ARDUVAZ

Kayağan taş.

AMFİTEATR

Dinleyicilerin oturduğu, sıraları arkaya doğru basamaklı olarak yükselen salon, amfi. Yunan ve Roma'da açık hava tiyatrosu. Basamak basamak yükselen yer biçimi.

ÇAĞILTI

Suyun, akarken taşlara, kayalara çarparak çıkardığı sesin adı.

AKINKAYASI

Kaya balığıgiller familyasından derin ve uzaklarda yaşayan ince, uzun bir tür balık.

ABDESTLİK

Abdest alınacak yer. Abdest alınırken giyilen ve kolsuz hırkaya benzeyen bir giyecek türü.

ASBEST

Tremolitin bozulmasından oluşan, lifli, kırılmadan bükülebilen ve ateşte niteliği değişmeyen bir mineral, taş pamuğu, kaya lifi.

BASTIRMAK

Basma işini yaptırmak. Gidermek. Zararlı bir olayı önlemek. Hemen söylemek. Baskı yapmak, üzerine iyice düşmek. Durdurmak. Üstünlüğünü göstermek. Bir kumaşın kenarını kıvırıp dikmek. Birdenbire gerçekleşmek ve pek çok etki göstermek. Kümes hayvanlarını kuluçkaya yatırmak. Ansızın birinin yanına gitmek.

ÇAĞILDAMAK

Sular akarken taşlara, kayalara çarparak "çağıl çağıl" ses çıkarmak.

AYRIMLAŞMA

Ayrımlaşmak işi, farklılaşma. Hücrelerin veya canlı organizmaların işlevlerine veya yaşayış türlerine ilişkin yapısal nitelik kazanması, farklılaşma. Bir iç kayanın katılaşması sürecinde yer ve zamana göre ayrımların ortaya çıkması, farklılaşma.

ANHİDRİT

Genellikle kaya tuzu ve alçı taşıyla birlikte bulunan doğal, susuz kalsiyum sülfat.

AMFİ

Amfiteatr. Sıraları arkaya doğru basamaklı olarak yükselen büyük derslik.

AMİR

Bir işte emir verme yetkisi bulunan kimse, mir. Buyuran, buyurucu. Satıcı veya ihracatçının gönderdiği malların bedelini almak üzere gerekli belgeleri göstererek bankaya başvuran kimse.

BANKET

Şehirler arası yolların iki tarafında yayaların yürümesine ve taşıtların trafiği aksatmadan durabilmesine yarayan çakıl veya toprak yol. Yamaçtan kayan toprağı yerinde tutmak ve böylece ekilmeye elverişli yer kazanmak için türlü yollarla yapılmış olan dar basamak.

ASFALTİT

Petrolün ayrışması ile oluşan ve çoklukta tortul kayaçların gözeneklerinde bulunan doğal bitüm.