KART ile başlayan kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; başında "kart" olan, toplam 103 adet kelime bulunmaktadır. kart ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ayrıca sonu kart ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde kart olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.

 
 

15 harfli kelimeler

KARTPOSTALCILIK

14 harfli kelimeler

KARTONPİYERSİZ

13 harfli kelimeler

KARTİLAGİNEUS, KARTONPİYERLİ

12 harfli kelimeler

KARTALGİLLER, KARTALKANADI, KARTELLEŞMEK, KARTEZYENİZM, KARTİLAJİNÖZ, KARTONMACUNU, KARTPOSTALCI

11 harfli kelimeler

KARTALPINAR, KARTAMSAMAK, KARTANLAMAK, KARTELLEŞME, KARTİYERİZM, KARTOGRAFİK, KARTOGRAFYA, KARTONCULUK, KARTONLAMAK, KARTONPİYER

10 harfli kelimeler

KARTALDERE, KARTALGÖZÜ, KARTALKAYA, KARTALOĞLU, KARTALTAŞI, KARTALTEPE, KARTLAŞMAK, KARTOGRAFİ, KARTONLAMA, KARTPOSTAL, KARTSIZLIK, KARTTIRMAK

9 harfli kelimeler

KARTALKÖY, KARTALLAR, KARTALMAK, KARTAYMAK, KARTEOLOL, KARTEŞMEK, KARTEZYEN, KARTINLIK, KARTİKAİN, KARTİLAGO, KARTİLLER, KARTLAMAK, KARTLAVIZ, KARTOGRAF, KARTONPAT, KARTOSMAN, KARTOTEKS, KARTVİZİT

8 harfli kelimeler

KARTADAK, KARTALAÇ, KARTALAK, KARTALAŞ, KARTALCA, KARTALEÇ, KARTALLI, KARTALMA, KARTALOŞ, KARTALOZ, KARTÇIGA, KARTEKİN, KARTIMAK, KARTİLAJ, KARTONCU, KARTOTEK, KARTUTAN

7 harfli kelimeler

KARTALA, KARTANA, KARTELA, KARTLAÇ, KARTLAN, KARTLAZ, KARTLEÇ, KARTLIK, KARTMAĞ, KARTMAH, KARTMAK, KARTMIK, KARTOPİ, KARTOPU, KARTSIZ, KARTULI, KARTULİ

6 harfli kelimeler

KARTAL, KARTAN, KARTAY, KARTÇA, KARTEL, KARTIN, KARTLI, KARTOF, KARTOL, KARTON, KARTOP, KARTOS, KARTUK, KARTUL, KARTUŞ

5 harfli kelimeler

KARTİ, KARTO

4 harfli kelimeler

KART

Bazı kelimelerin anlamları

KART

Gençliği ve körpeliği kalmamış, körpe karşıtı. Telefonlara takılan, iletişimi sağlamak için gerekli bilgilerin yüklendiği parçacık. Genellikle parasal işlemlerde çok amaçlı olarak kullanılan manyetik özelliği olan plastik nesne. Fotoğrafçılıkta 9x12 santimetre boyutlarındaki resim. Bazı yerlere girmek veya bazı şeylerden yararlanmak için verilen, kimliği belirten belge. Düzgün kesilmiş ince karton parçası. Oyun kâğıdı. Bir kimsenin kimliğini gösteren, kutlamalarda veya kendini tanıtmada kullanılan, çoğunlukla beyaz, küçük, ince karton parçası, kartvizit. Kartpostal.

KARTALPINAR

Ardahan ilinde, merkez ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi. Burdur şehrinde, merkez ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri.

KARTALGİLLER

Omurgalı hayvanlardan kuşlar sınıfının, kartallar takımının gündüz yırtıcıları alt takımına giren büyük bir familyası.

KARTEZYENİZM

Dekartçılık.

KARTPOSTALCILIK

Kartpostalcının yaptığı iş.

KARTİLAJİNÖZ

Kıkırdaksı.

KARTANLAMAK

Yoldan çıkmak, davranışlarında şaşmak.

KARTELLEŞME

Kartel kurma işi.

KARTONMACUNU

(Süsleme) Paçavra lifleri ve kâğıt parçalarını suda hamur haline getirdikten sonra alçı ve tutkalla karıştırarak yapılan ve kabartma süslerin dökümünde kullanılan bir çeşit döküm gereci.

KARTAMSAMAK

Çürümeğe başlamak.

KARTONPİYERSİZ

Kartonpiyeri olmayan.

KARTELLEŞMEK

Kartel kurmak.

KARTİLAGİNEUS

Kıkırdaksal, kıkırdakla ilgili olan.

KARTALKANADI

Halı, kilim ve palazda görülen bir motif. (Yeşilova Aksaray Niğde).

KARTPOSTALCI

Kartpostal basan veya satan kimse.

KARTONPİYERLİ

Kartonpiyeri olan.

  -   -   -  

Anlamında KART bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde KART geçen kelimeler listesi verilmiştir.

BAKIMLIK

Filmin kartpostal büyüklüğünde cam bir perde üzerinde görünmesini sağlayan cihaz.

ABONMAN

Bir satıcı veya kamu kuruluşu ile alıcılar arasında yapılmış olan anlaşma, sürdürüm. Abone olma durumunu gösteren belge. Kent içinde ulaşımı sağlayan otobüslerde para yerine geçen bilet veya kart.

BİNDİRMEK

Bir kimseyi bir şeyin üzerine çıkartmak, oturtmak veya içine yerleştirmek, binmesini sağlamak. Eklemek, katmak. Taşıt, ön tarafından başka bir taşıta çarpmak veya bir yere vurmak.

AYRAÇ

Cümle içinde geçen bir sözü, metin dışı tutmak için o sözün başına ve sonuna getirilen yay veya köşeli biçimde işaret, parantez. Kalınan sayfayı belirlemek amacıyla kitapların arasına konulan ince, uzun karton parçası, bellik.

AKDOĞAN

Kartalgillerden bir tür doğan, aksungur.

ANAÇ

Şefkatli, anne gibi davranan. Yemiş verecek durumdaki ağaç. Yavru yetiştirecek duruma gelmiş olan hayvan. Kurnaz. Başına buyruk. İri, kart. Deneyimli, bilgili.

ÇALMAK

Başkasının malını gizlice almak, hırsızlık etmek, aşırmak. Bir müziği dinlemeyi sağlayan aleti çalıştırmak. Benzemek, andırmak. Bozmak, zarar vermek. Üzerine sürmek. Kumaşın bir parçasını kesmek. Vurarak ya da sürterek ses çıkartmak. Ses çıkarmak, ses vermek. Zamanı boşa harcatmak, ziyan edilmesine yol açmak. Süpürmek, temizlemek. Atmak, çarpmak, vurmak. Madeni oymak, kalemle işlemek.

CAYIRDATMAK

Sert, uzun, gürültülü ses çıkartmak.

ÇATIRDATMAK

Bir şeyin "çatır" diye sesini çıkartmak.

AMPÜTASYON

Kol, bacak, kulak gibi organların tedavi amacıyla kısmen veya tamamen kesilip çıkartılması. Herhangi bir bütünden bir parça kesme veya koparma.

BLOKNOT

Yaprakları kolayca çıkartılabilecek bir biçimde yapılmış not defteri.

ATMACA

Kartalgillerden, ava alıştırılabilen küçük bir yırtıcı kuş, akkuş (Accipiter nisus).

BLOK

Kocaman ve ağır kitle. İçine resim veya yazı kâğıtları konulan karton kap. Politik çıkarları sebebiyle birlik kuran devletler topluluğu. Voleybolda, file üstünde karşı oyuncunun topu sert vururken önünde iki veya üç kişinin elleri ile oluşturdukları perde. Yapı adası. Birden çok bölümü bir araya getirilmiş olan, bir bütün oluşturan.

AKILCILIK

Akla dayanan, doğruluğun ölçütünü duyularda değil, düşünmede ve tümdengelimli çıkarmalarda bulan öğretilerin genel adı, usçuluk, akliye, rasyonalizm, deneycilik karşıtı. Akla ve akıl yolu ile varılan yargıya inanma, akla aykırı veya akıl dışı hiçbir şeyi tanımama davranışı ve tutumu, akliye, rasyonalizm. Bilginin evrensellik ve zorunluluğunun deneyden ve deneye dayanan genellemeden değil, yalnızca akıldan çıkartılabileceğini savunan öğreti, rasyonalizm.

BİZ

Çokluk birinci kişiyi gösteren söz. Katı bir şeyi dikerken iğne geçirecek yeri delmek için kullanılan, çelikten yapılmış, sivri uçlu ve ağaç saplı araç, tığ. Ülkemiz sularında yaşayan bir tür mersin balığı, şip (Acipenser nudiventris). Maraş işinde kalın karton parçalarının iğneyi kırmamasını sağlamak ve delik delmek işleminde kullanılmak üzere hazırlanmış tahta saplı, ince sivri uçlu bir çuvaldız türü. Bazen teklik birinci kişi zamiri "ben" yerine kullanılan bir söz.

BOBİN

Makara. Tampon silindiri veya mihver boru etrafına sarılmış kâğıt veya kartonun sürekli uzunluğu. Fotoğraf filmi rulosu. İçinden elektrik akımı geçebilen yalıtılmış tel ile bu telin sarılı bulunduğu silindirden oluşan aygıt.

ÇIKARTILMAK

Çıkartma işi yapılmak.

ANTRİKOT

Sığırın iki kürek kemiği arasından ve pirzolalık yerinden çıkartılan, kemiğinden sıyrılmış et dilimi.

BALÇIK

İçinde çeşitli organik maddeler bulunan, genellikle killi, koyu, yapışkan çamur, mil. Güçlük çıkartan. İçindeki kil oranı yüksek, yağlı, su geçirmez, koyu toprak.

ALDIRMAK

Alma işini yaptırmak. Sığdırmak. Vücuttan herhangi bir parçayı veya organı sağlık sebebiyle çıkarttırmak. Önem vermek, değer vermek. Başkasına kaptırmak. Getirtmek.