İçinde IŞIKLI geçen kelimeler

Kelimeler arşivinde; içinde "ışıklı" olan, toplam 35 tane kelime bulunuyor. İçerisinde ışıklı bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ek olarak sonu ışıklı ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında ışıklı olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.

 
 

14 harfli kelimeler

IŞIKLILIKÖLÇER

12 harfli kelimeler

YUKARIIŞIKLI, KIRIŞIKLILIK, KATIŞIKLILIK, YAKIŞIKLILIK

11 harfli kelimeler

AŞAĞIIŞIKLI

10 harfli kelimeler

YAPIŞIKLIK, KIRTIŞIKLI, GARIŞIKLIK, DANIŞIKLIK, ÇATIŞIKLIK, ÇAKIŞIKLIK, YIVIŞIKLIK, YILIŞIKLIK, ARDIŞIKLIK, TANIŞIKLIK, AYRIŞIKLIK, SIKIŞIKLIK, KIRIŞIKLIK, BAĞIŞIKLIK, BARIŞIKLIK, KATIŞIKLIK, TIKIŞIKLIK, KARIŞIKLIK

9 harfli kelimeler

ÇALIŞIKLI, KATIŞIKLI, DANIŞIKLI, IŞIKLILIK, BEŞIŞIKLI, KIRIŞIKLI, ACIŞIKLIK, ALIŞIKLIK, YAKIŞIKLI

Bazı kelimelerin anlamları

IŞIKLI

Işığı olan, aydınlık, ışıklandırılmış, nurlu, nurani, ziyalı, ziyadar. Neşe veren, sevinç yaratan, mutlu.

AŞAĞIIŞIKLI

Van ili, Erciş belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir bölge.

ÇATIŞIKLIK

Çatışık olma durumu.

KIRIŞIKLILIK

Kırışıklı olma durumu.

ARDIŞIKLIK

Ardışık olma durumu.

IŞIKLILIKÖLÇER

Işıklılıkları ölçmeye yarayan aygıt.

ÇAKIŞIKLIK

Eş erke düzeyinde birkaç nicem durusu bulunması olayı.

YILIŞIKLIK

Yılışık olma durumu.

GARIŞIKLIK

Karışıklık, bozgunluk.

KIRTIŞIKLI

Açılıp kapanan (hava için): Kırtışıklı hava insanı işden alıkoyar.

YIVIŞIKLIK

Yıvışık olma durumu.

DANIŞIKLIK

Danışıklı olma durumu, muvazaa.

YUKARIIŞIKLI

Van şehri, Erciş ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yer.

KATIŞIKLILIK

Katışıklı olma durumu.

YAKIŞIKLILIK

Yakışıklı olma durumu.

YAPIŞIKLIK

Yapışık olma durumu.

  -   -   -  

Anlamında IŞIKLI bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde IŞIKLI geçen kelimeler listesi verilmiştir.

FIRTINA

Rüzgâr çizelgesinde hızı 34-40 deniz mili olan ve kuvveti 8 ile gösterilen, yağmur ve kasırga getiren çok güçlü rüzgâr. Güç atlatılan kötü durum. Bu rüzgârın denizde veya kum çöllerinde yarattığı dalgalanma. Karşıt düşünce veya durumların yarattığı karışıklık, sıkıntı.

DONANMAK

Giyinip kuşanmak, süslenmek. Yayılıp kaplanmak. Gerekli nesneler bir araya getirilip süslenmek, gösterişli duruma getirilmek. Işıklı duruma gelmek, ışıklarla bezenmek.

ANTİKOR

Vücuda giren antijenlere karşı oluşan bağışıklık proteini.

FESAT

Bozukluk. Karışıklık, kargaşalık, ara bozuculuk. Karıştırıcı, ara bozucu (kimse). Hile. Herhangi bir konuda iyimser olmayan, kötü yorumlayan (kimse).

DALGALANMA

Dalgalanmak işi. Pek çok kimsede bir anda yaratılan güçlü heyecan, sansasyon. Bir toplumda uyumsuzluktan doğan karışıklık. Mal fiyatlarının türlü sebeplerle inişi veya çıkışı. Koşu duruşunda, dizlerin hafif bükülmesinden ve kolların gevşek olarak öne yukarı doğru kaldırılmasından sonra, dizlerin gerilerek gövdenin doğrulmasıyla vücudun diz, kalça, bel, sırt, baş ve kollarda geliştirdiği bir dalga hareketi.

BIRAKMAK

Elde bulunan bir şeyi tutmaz olmak. Yanına almamak, yanında götürmemek. Koymak. Bıyık ya da sakal uzatmak. Bir işi başka bir zamana ertelemek. Ölen, ayrılan birinden iş, kişi, nesne vb. şeyler kalmak. Bakılmak, korunmak için vermek. Kötü bir durumda terk etmek. Ayrılmak, terk etmek. Yapışık olan bir şey yapışıklıktan kurtulmak. Özgürlük vermek, hürriyetine kavuşmasını sağlamak. Bulunduğu yeri veya durumu değiştirmemek. Saklamak, artırmak. Sarkıtmak. Bir işin sorumluluğunu, yükümlülüğünü başkasına vermek, görevlendirmek. Uğraşmaz olmak, artık uğraşmamak. Boşamak. Bulunduğu veya dokunduğu yerde bir şey oluşturmak, meydana getirmek. Sınıf geçirmemek, döndürmek. Bir alışkanlıktan veya bir işten vazgeçmek. Bir pazarlıkta, belli bir fiyata vermeyi kabul etmek. Engel olmamak. Unutmak. Sahiplik hakkını başkasına vermek.

CİVAN

Yakışıklı genç erkek veya güzel genç kadın. Genç ve yakışıklı.

AYNALI

Aynası olan. Parlak yüzlü, yakışıklı, güzel.

BİLLURLU

İçinde billur bulunan. Bol ışıklı, pırıl pırıl parlayan (yer).

ALEV

Yanan maddelerin veya gazların türlü biçimlerdeki ışıklı uzantısı, yalım, yalaz, alaz, şule. Kıvılcım. Aşk ateşi. Sıcaklık. Mızrak uçlarına takılan küçük bayrak, flama.

AĞIL

Evcil küçükbaş hayvanların barındığı çit veya duvarla çevrili yer, arkaç. Hale. Bazı görüntülerdeki çok ışıklı cisimleri çevreleyen ışıklı teker.

ARSIZLIK

Arsız olanın durumu veya arsıza yakışacak davranış, yılışıklık, sırnaşıklık.

BOZGUN

Bir toplulukta karşılıklı güvenin bozulması ile beliren karışıklık. Yenilgi. Morali bozulmuş, çökmüş, yılgın. Bozulmuş, dağılmış.

CANGIL

Cengel. Karışıklık, kargaşa.

FİLİNTA

Namlusu kısa, kurşun atan bir tür küçük tüfek. Güzel, yakışıklı.

AŞİNALIK

Birbirini bilme, tanıma, tanışıklık.

DURULMAK

Duru duruma gelmek. Gürültü, kımıldanış, karışıklık, yağış, yel dinmek, sükûn bulmak. Sakinleşmek. Durma işi yapılmak.

ÇETREFİL

Karışıklığı dolayısıyla, anlaşılması veya sonuca bağlanması güç. Yapı ve ses kurallarına aykırı kullanılan (dil). Sarp, engelli ve engebeli (yer).

AŞILAMAK

Vücutta bağışıklık yaratmak veya yerleşmiş bir hastalığa karşı koyabilmek için hazırlanmış bir aşıyı vücuda vermek, aşı yapmak. Birtakım düşünce veya duyguları başkasına benimsetmek, telkin etmek, etkilemek. Soğuğa sıcak, sıcağa soğuk su katmak. Elde edilmesi istenilen herhangi bir ağacın bir parçasını anaç üzerine kaynaştırarak üretmek. Başkasına hastalık geçirmek.

AYDIN

Işık alan, ışıklı, aydınlık. Kültürlü, okumuş, görgülü, ileri düşünceli (kimse), münevver, entelektüel. Kolayca anlaşılacak kadar açık, vazıh (söz veya yazı). Türkiye'nin Ege Bölgesi'nde yer alan illerinden biri.