Kelimeler arşivinde; içinde "ışıklı" olan, toplam 35 tane kelime bulunuyor. İçerisinde ışıklı bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu ışıklı ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında ışıklı olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
IŞIKLILIKÖLÇER
YUKARIIŞIKLI, KIRIŞIKLILIK, KATIŞIKLILIK, YAKIŞIKLILIK
AŞAĞIIŞIKLI
YAPIŞIKLIK, KIRTIŞIKLI, GARIŞIKLIK, DANIŞIKLIK, ÇATIŞIKLIK, ÇAKIŞIKLIK, YIVIŞIKLIK, YILIŞIKLIK, ARDIŞIKLIK, TANIŞIKLIK, AYRIŞIKLIK, SIKIŞIKLIK, KIRIŞIKLIK, BAĞIŞIKLIK, BARIŞIKLIK, KATIŞIKLIK, TIKIŞIKLIK, KARIŞIKLIK
ÇALIŞIKLI, KATIŞIKLI, DANIŞIKLI, IŞIKLILIK, BEŞIŞIKLI, KIRIŞIKLI, ACIŞIKLIK, ALIŞIKLIK, YAKIŞIKLI
IŞIKLI
Işığı olan, aydınlık, ışıklandırılmış, nurlu, nurani, ziyalı, ziyadar. Neşe veren, sevinç yaratan, mutlu.
AŞAĞIIŞIKLI
Van ili, Erciş belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir bölge.
ÇATIŞIKLIK
Çatışık olma durumu.
KIRIŞIKLILIK
Kırışıklı olma durumu.
ARDIŞIKLIK
Ardışık olma durumu.
IŞIKLILIKÖLÇER
Işıklılıkları ölçmeye yarayan aygıt.
ÇAKIŞIKLIK
Eş erke düzeyinde birkaç nicem durusu bulunması olayı.
YILIŞIKLIK
Yılışık olma durumu.
GARIŞIKLIK
Karışıklık, bozgunluk.
KIRTIŞIKLI
Açılıp kapanan (hava için): Kırtışıklı hava insanı işden alıkoyar.
YIVIŞIKLIK
Yıvışık olma durumu.
DANIŞIKLIK
Danışıklı olma durumu, muvazaa.
YUKARIIŞIKLI
Van şehri, Erciş ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yer.
KATIŞIKLILIK
Katışıklı olma durumu.
YAKIŞIKLILIK
Yakışıklı olma durumu.
YAPIŞIKLIK
Yapışık olma durumu.
Bu bölümde tanımı içerisinde IŞIKLI geçen kelimeler listesi verilmiştir.
FIRTINA
Rüzgâr çizelgesinde hızı 34-40 deniz mili olan ve kuvveti 8 ile gösterilen, yağmur ve kasırga getiren çok güçlü rüzgâr. Güç atlatılan kötü durum. Bu rüzgârın denizde veya kum çöllerinde yarattığı dalgalanma. Karşıt düşünce veya durumların yarattığı karışıklık, sıkıntı.
DONANMAK
Giyinip kuşanmak, süslenmek. Yayılıp kaplanmak. Gerekli nesneler bir araya getirilip süslenmek, gösterişli duruma getirilmek. Işıklı duruma gelmek, ışıklarla bezenmek.
ANTİKOR
Vücuda giren antijenlere karşı oluşan bağışıklık proteini.
FESAT
Bozukluk. Karışıklık, kargaşalık, ara bozuculuk. Karıştırıcı, ara bozucu (kimse). Hile. Herhangi bir konuda iyimser olmayan, kötü yorumlayan (kimse).
DALGALANMA
Dalgalanmak işi. Pek çok kimsede bir anda yaratılan güçlü heyecan, sansasyon. Bir toplumda uyumsuzluktan doğan karışıklık. Mal fiyatlarının türlü sebeplerle inişi veya çıkışı. Koşu duruşunda, dizlerin hafif bükülmesinden ve kolların gevşek olarak öne yukarı doğru kaldırılmasından sonra, dizlerin gerilerek gövdenin doğrulmasıyla vücudun diz, kalça, bel, sırt, baş ve kollarda geliştirdiği bir dalga hareketi.
BIRAKMAK
Elde bulunan bir şeyi tutmaz olmak. Yanına almamak, yanında götürmemek. Koymak. Bıyık ya da sakal uzatmak. Bir işi başka bir zamana ertelemek. Ölen, ayrılan birinden iş, kişi, nesne vb. şeyler kalmak. Bakılmak, korunmak için vermek. Kötü bir durumda terk etmek. Ayrılmak, terk etmek. Yapışık olan bir şey yapışıklıktan kurtulmak. Özgürlük vermek, hürriyetine kavuşmasını sağlamak. Bulunduğu yeri veya durumu değiştirmemek. Saklamak, artırmak. Sarkıtmak. Bir işin sorumluluğunu, yükümlülüğünü başkasına vermek, görevlendirmek. Uğraşmaz olmak, artık uğraşmamak. Boşamak. Bulunduğu veya dokunduğu yerde bir şey oluşturmak, meydana getirmek. Sınıf geçirmemek, döndürmek. Bir alışkanlıktan veya bir işten vazgeçmek. Bir pazarlıkta, belli bir fiyata vermeyi kabul etmek. Engel olmamak. Unutmak. Sahiplik hakkını başkasına vermek.
CİVAN
Yakışıklı genç erkek veya güzel genç kadın. Genç ve yakışıklı.
AYNALI
Aynası olan. Parlak yüzlü, yakışıklı, güzel.
BİLLURLU
İçinde billur bulunan. Bol ışıklı, pırıl pırıl parlayan (yer).
ALEV
Yanan maddelerin veya gazların türlü biçimlerdeki ışıklı uzantısı, yalım, yalaz, alaz, şule. Kıvılcım. Aşk ateşi. Sıcaklık. Mızrak uçlarına takılan küçük bayrak, flama.
AĞIL
Evcil küçükbaş hayvanların barındığı çit veya duvarla çevrili yer, arkaç. Hale. Bazı görüntülerdeki çok ışıklı cisimleri çevreleyen ışıklı teker.
ARSIZLIK
Arsız olanın durumu veya arsıza yakışacak davranış, yılışıklık, sırnaşıklık.
BOZGUN
Bir toplulukta karşılıklı güvenin bozulması ile beliren karışıklık. Yenilgi. Morali bozulmuş, çökmüş, yılgın. Bozulmuş, dağılmış.
CANGIL
Cengel. Karışıklık, kargaşa.
FİLİNTA
Namlusu kısa, kurşun atan bir tür küçük tüfek. Güzel, yakışıklı.
AŞİNALIK
Birbirini bilme, tanıma, tanışıklık.
DURULMAK
Duru duruma gelmek. Gürültü, kımıldanış, karışıklık, yağış, yel dinmek, sükûn bulmak. Sakinleşmek. Durma işi yapılmak.
ÇETREFİL
Karışıklığı dolayısıyla, anlaşılması veya sonuca bağlanması güç. Yapı ve ses kurallarına aykırı kullanılan (dil). Sarp, engelli ve engebeli (yer).
AŞILAMAK
Vücutta bağışıklık yaratmak veya yerleşmiş bir hastalığa karşı koyabilmek için hazırlanmış bir aşıyı vücuda vermek, aşı yapmak. Birtakım düşünce veya duyguları başkasına benimsetmek, telkin etmek, etkilemek. Soğuğa sıcak, sıcağa soğuk su katmak. Elde edilmesi istenilen herhangi bir ağacın bir parçasını anaç üzerine kaynaştırarak üretmek. Başkasına hastalık geçirmek.
AYDIN
Işık alan, ışıklı, aydınlık. Kültürlü, okumuş, görgülü, ileri düşünceli (kimse), münevver, entelektüel. Kolayca anlaşılacak kadar açık, vazıh (söz veya yazı). Türkiye'nin Ege Bölgesi'nde yer alan illerinden biri.