İçinde IRIP geçen kelimeler

Kelimeler arşivinde; içinde "ırıp" olan, toplam 11 tane kelime bulunuyor. İçerisinde ırıp bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ek olarak sonu ırıp ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında ırıp olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.

 
 

7 harfli kelimeler

HATIRIP, IĞDIRIP, MIDIRIP, MIGIRIP, MITIRIP

6 harfli kelimeler

IRIPCI, IRIPLI, IRIPLO

5 harfli kelimeler

SIRIP, TIRIP

4 harfli kelimeler

IRIP

Bazı kelimelerin anlamları

IRIP

Iğrıp.

IĞDIRIP

Bir şeye düşkün, alışkın.

IRIPLI

Her işi uygun biçimiyle, yoluyla yapan.

MIDIRIP

Cimri.

TIRIP

1.Çok, bol. 2.Düzgün. Keyfi yerinde olma. Çok, bol, dolu.

SIRIP

İnce çubuk.

HATIRIP

Saban okunu, boyunduruğa bağlayan ağaç çivi.

IRIPCI

Aldatıcı, yalancı.

IRIPLO

Bir tahıl ölçeği.

MIGIRIP

Çabuk kızan.

MITIRIP

Cimri. Çingene. Bir kimseyi kızdıracak şeyler : Mıtırıbım olan şeyleri yapar. Kavgacı.

  -   -   -  

Anlamında IRIP bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde IRIP geçen kelimeler listesi verilmiştir.

AYARTMAK

Baştan çıkarmak, doğru yoldan saptırmak. Kandırmak. Birini, çalıştığı yerden ayırıp başkasının yanında çalışmaya kandırmak.

BASTIRMAK

Basma işini yaptırmak. Gidermek. Zararlı bir olayı önlemek. Hemen söylemek. Baskı yapmak, üzerine iyice düşmek. Durdurmak. Üstünlüğünü göstermek. Bir kumaşın kenarını kıvırıp dikmek. Birdenbire gerçekleşmek ve pek çok etki göstermek. Kümes hayvanlarını kuluçkaya yatırmak. Ansızın birinin yanına gitmek.

BULDOZER

Önündeki geniş bıçakla toprağı sıyırıp kaldıran, tekerlekli veya paletli bir yol makinesi.

BANDIRMAK

Banmak. Üzüm salkımlarını, inciri çabuk kuruması ve renginin parlak olması için küllü veya potaslı ılık suya daldırıp çıkarmak.

ÇIRPMA

Çırpmak işi. Kumaşın kenarını kıvırıp dikmek için iğne, kenara göre çapraz tutularak ve çift kattan batırılıp tek kattan çıkarılarak yapılmış olan dikiş biçimi.

ALEGORİ

Bir görüntü, bir yaşantı veya bir davranışın daha iyi kavranmasını sağlamak için göz önünde canlandırıp dile getirme, yerine koyma. Bir sanat eserindeki ögelerin gerçek hayattan bir şeyleri temsil etmesi durumu.

ALIKOYMAK

Bir süre için bir yerde tutmak. Ayırıp saklamak. Mâni olmak, engel olmak. Birini, yapmakta olduğu veya yapmak istediği işten geri tutmak. Yoksun bırakmak.

BANMAK

Katı bir şeyi sulu veya tuz, biber vb. toz durumundaki maddelerin içine batırıp çıkarmak, bandırmak.

ÇEPELLEMEK

Çepel duruma getirmek. Karıştırıp bozmak.

ANAHTAR

Kilidi açıp kapamak için kullanılan araç, açar, açkı, miftah, dil. Kurgu. Şifre yazmak ve çözmek için kararlaştırılmış olan yol. Konserve kutularının kapağını keserek açmaya yarayan alet, açacak. Herhangi bir olayda belirleyici olan. İstenilen yere veya aygıta, isteğe göre elektrik akımının geçmesini sağlamak için kullanılan düzen, çevirici, çevirgeç, şalter, komütatör. Somunları veya vidaları çevirerek sıkıştırıp gevşetmek için kullanılan çelik saplı araç. Notaların müzik merdivenindeki yükseklik derecelerini göstermek ve buna göre okunmasını sağlamak için portenin başına konulan işaret. Vesile, araç, vasıta.

CIMBIZLAMAK

Cımbızla yolmak. Dokumacılıkta kumaş yüzlerindeki düğüm, çöp vb. maddeleri cımbızla temizlemek. Kendi çıkarına uygun düşen noktaları asıl konu içinden özellikle ayırıp ön plana çıkarmak.

BANGIRDAMAK

Öfkelenerek yüksek sesle bağırıp çağırmak, bangır bangır bağırmak.

BAĞIRTKAN

Çok bağırıp çağıran (kimse).

BAĞIRGAN

Bağırıp çağıran, tepkisini hemen ve sert bir biçimde dışa vuran.

AFALLAŞMAK

Şaşkınlık içinde kalmak, şaşırıp bir şey yapamaz olmak.

BELEMEK

Çocuğu kundaklamak. Beşiğe yatırıp bağlamak. Bulamak, bulaştırmak.

BAĞITÇI

Bir işi karşılıklı olarak kararlaştırıp üstlerine alan taraflardan her biri, sözleşme yapan, âkit.

ATKUYRUĞU

Atkuyruğugillerden, kök sapı ömürlü olan, genellikle nemli yerlerde yetişen ve ilaç olarak kullanılan bir bitki, zemberek otu (Equisetum arvense). Genç kızların saçlarını başlarının arkasına toplayarak uç bölümünü kaldırıp serbest bıraktıkları saç biçimi.

AFALLAŞTIRMAK

Şaşkınlık içinde bırakmak, birini şaşırıp bir şey yapamaz duruma sokmak.

AYIKLAMAK

Bir şeyin içinden, işe yaramayan, gereksiz veya istenmeyen taneleri ayırıp çıkarmak, temizlemek. Bir görevde gereksiz görülenleri işinden ayırmak.