Kelimeler arşivinde; içinde "ınık" olan, toplam 72 tane kelime bulunuyor. İçerisinde ınık bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu ınık ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında ınık olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
DARMADAĞINIKLIK
KINIKDELİLERİ, SINIKLULANMAK
DARMADAĞINIK, DAĞINIKCILIK
YUKARIKINIK, KINIKTIRMAK, AÇINIKLAŞMA, KINIKININDA, SINIKDIRMAK
KINIKININA, KINIKGÜNEY, AŞAĞIKINIK, KINIKKONAZ, KINIKSIMAK, KINIKASLAN, ILICAKINIK, MANCINIKLI, SINIKÇILIK, SAZAKKINIK, SINIKLAMAK, MANCINIKÇI, SUSUZKINIK, DAĞINIKLIK
KINIKYERİ, KINIKIRIK, KINIKIMAK, YAZIKINIK, DAĞINIKÇA, AÇINIKLIK, DAĞINIKCI, ARINIKLIK
SANCINIK, TATKINIK, ADAKINIK, KINIKMAK, KINIKLAR, SINIKMAN, BAŞKINIK, SINIKMAK, SINIKLIK, YINIKMAK, GINIKMAK, MANCINIK
KINIKLI, SINIKÇI, SIĞINIK, SINIKLI, SINIKSA, YAYINIK, KINIKMA, BAYINIK, VIRINIK, ÇITINIK, KAÇINIK, KAZINIK, INIKMAK, DAĞINIK
IĞINIK, TINIKI, AÇINIK, ARINIK
SINIK, PINIK, MINIK, KINIK, ŞINIK, CINIK, GINIK, HINIK, ZINIK
INIK
INIK
Şişman, semiz.
DARMADAĞINIK
Darmadağın.
AŞAĞIKINIK
Bolu ili, Göynük belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi.
AÇINIKLAŞMA
Abanık niteliğinde: olan bir sesin açınık niteliği alması.
SINIKDIRMAK
Bağırıp çağırmak. Bozguna uğratmak.
KINIKGÜNEY
Tokat şehrinde, Karayaka nahiyesine bağlı bir bölge.
KINIKTIRMAK
Bıktırmak.
KINIKININA
Tastamam, tıpatıp.
KINIKININDA
Cinsel birleşme durumunda : Ben onları kınıkınında gördüm.
DAĞINIKCILIK
Malın doğrudan doğruya tüketiciye bölüntülü olarak satılması.
YUKARIKINIK
Bolu şehrinde, Göynük belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
KINIKKONAZ
Kahramanmaraş şehri, Göksun ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir bölge.
SINIKLULANMAK
Kırılıp bükülmek.
DARMADAĞINIKLIK
Darmadağınlık.
KINIKSIMAK
Kanmak, doymak, alışmak.
KINIKDELİLERİ
Çorum ili, merkez ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.
Bu bölümde tanımı içerisinde INIK geçen kelimeler listesi verilmiştir.
GRUPLANDIRMAK
Gruplara ayırmak. Dağınık olan şeyleri toplayarak grup oluşturmak.
KARIŞIK
Ayrı nitelikteki şeylerden oluşmuş. Düzensiz, dağınık, intizamsız. Dolu. Karışmış. Saf olmayan. Halk inancına göre cin ve perilerle ilişkisi olan. Çalkantı, kargaşa, gerginlik içinde olan. Anlaşılması güç olan, açık seçik olmayan, çapraşık.
CEMİYETLİ
Cemiyet içinde geçen, derli toplu, dağınık olmayan.
DARMADAĞIN
Çok dağınık ve karışık, darmadağınık, tarumar.
KARIŞMAK
İki veya ikiden çok şey bir araya gelip birbirinin içinde dağılmak, birbirinin içine girmek. Müdahale etmek, araya girmek. Bir araya gelmek, katılmak. Düzensiz, dağınık olmak. Bulanmak, duruluğunu yitirmek. İlgilenmek, müdahale etmek, el atmak. Açıklığını yitirmek, anlaşılması güçleşmek. Engellemek, araya girmek. Yetkisinde bulunmak, bakmak, iş edinmek, işi olmak.
KARMAKARIŞIK
Dağınık, düzensiz, çok karışık. Huzursuz, kararsız, karmaşık.
AFAL
Şaşkın, dağınık, ne yapacağını bilmez.
DERİNLİK
Bir şeyin dip tarafının yüzeye, ağza olan uzaklığı. Yanaşık ya da dağınık düzende bulunan bir birliğin en ileride olan kısmının başından, en geride bulunan kısmının sonuna kadar olan uzaklık. En duyarlı nokta. Bir cismin en ve boy dışındaki üçüncü boyutu. Bulunulan yere göre uzakta olan yer. Borsada az sayıda hisse senedinin el değiştirmesi. Karanlık, bilinmeyen dönem. Bir konunun veya durumun özü.
DANDİNİ
(da'ndini) Düzensiz, karışık, darmadağınık. Bebekleri uyuturken, oyalarken söylenen tekerlemelerde geçen bir söz.
DAĞINIKÇA
Biraz dağılmış, dağınık gibi.
ÇÖKERTMEK
Çöktürüp oturtmak. Moral bozmak, dağınıklığa yol açmak. Bulunduğu yere yıkmak, çökmesini sağlamak.
MANCINIKÇI
Mancınık kullanan kimse.
MÜTEFERRİK
Ayrılmış, dağınık.
AÇILMA
Açılmak işi. Bir grupta, sıraların jimnastik alıştırmaları için dağınık düzene girmesi. Bir film çekiminde karanlıkta başlayıp gittikçe aydınlanarak görüntülerin belirmesine dayanan noktalama. Çatlama.
KIRIKÇI
Kırıkları düzelten kimse, sınıkçı.
DAĞINIKLIK
Dağınık olma durumu.
ÖRMEK
İplik, yün, tel, saz vb.ni birbirine dolayarak ya da geçirerek işlemek veya tezgâhta dokumak. Kumaşlardaki delikleri elde iplikle besleyerek kapatmak. Estetik kaygıyla, duygulu biçimde bir güzelliği ortaya koymak. Duvar yapmak veya onarmak. Saç, yele vb. şeylerin tellerini birkaç bölüme ayırıp birbirine geçirmek yolu ile dağınıklıktan kurtarmak. Müzik, edebiyat vb.nde bir özelliği oluşturmak, ortaya koymak.
HERCÜMERÇ
Altüst, karmakarışık, darmadağınık, allak bullak.
GAYRİMUNTAZAM
Düzensiz, dağınık, gelişigüzel.
KAPANIK
Kapanmış. Sisli, bulutlu. Kaçınık. İç karartıcı, ruh sıkıcı.