Kelimeler arşivinde; içinde "iki" olan, toplam 369 tane kelime bulunuyor. İçerisinde iki bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu iki ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında iki olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
DİKİZLEYEBİLMEK, SIDIKLIİKİZAĞIL
DİKİZLEYEBİLME, FİKİRLEŞTİRMEK, POİKİLOSİTOZİS, YUKARIİKİZÖREN
AŞAĞIİKİZÖREN, FİKİRLEŞTİRME, GLOSSOTRİKİYA, İKİANLAMLILIK, İKİKANATLILAR, İKİRCİKLENMEK, İKİRCİMLENMEK, POİKİLOHİDRUS, POİKİLOSMATİK, POİKİLOSMOTİK, POİKİLOTERMAL, STOİKİYOMETRİ
BİRİKİMCİLİK, İKİRCİKLENME, TEŞRİKİMESAİ, BİRİKİVERMEK, DİKİLEBİLMEK, DİKİLİVERMEK, İKİÖZDECİKLİ, PARATRİKİYAL, YABANİKİMYON
ELASTİKİYET, FİKİRSİZLİK, HADDİKİFAYE, HEMFİKİRLİK, İKİNDİÜZERİ, İKİYÜZLÜLÜK, İSTATİSTİKİ, MUSİKİŞİNAS, İKİBUÇUKLUK, BİRİKİVERME, BÜYÜKDİKİLİ, DİKİLEBİLME, DİKİLİVERME, DİKİLTOKMAK, DİKİTTİRMEK, DİKİZLENMEK, DİKİZLETMEK, FİKİRLEŞMEK, İKİDEĞİRMEN, İKİDİLLİLİK, İKİDÜZLEMLİ, İKİLKOŞULLU, İKİNCİAFŞAR, İKİNCİLİKLİ, İKİRCİLİKLİ, İKİYERLİLİK, KÜÇÜKDİKİLİ, LÖKOTRİKİYA, POİKİLOTERM, YİKİNDİRMEK
BİRİKİŞMEK, DİKİŞÇİLİK, DİKİZLEMEK, FİKİRLİLİK, GECİKİLMEK, İKİNDİÜSTÜ, İKİRCİMLİK, KIRKİKİLİK, KIRKİKİNDİ, LİKİDASYON, ONİKİTELLİ, PSİKİYATRİ, BİRİKİMLİK, ÇİKİRDEMEK, DİKİCİBAŞI, DİKİLİKAYA, DİKİVERMEK, DİKİZCİLİK, DİKİZLENİŞ, DİKİZLENME, DİKİZLETME, DİKİZLEYİŞ, DUPLİKİTAS, FİKİRDEMEK, FİKİRLEŞME, HİKİRDEMEK, İKİBOYUTLU, İKİDURUMLU, İKİEŞLİLİK, İKİKATLAMA, Devamını Oku »»
BİRİKİNTİ, BİRİKİŞME, DİKİCİLİK, DİKİMHANE, DİKİZLEME, EHLİKİTAP, GECİKİLME, İKİLENMEK, İKİLEŞMEK, İKİLETMEK, İKİNCİLİK, İKİNDİYİN, İKİRCİKLİ, İKİRCİMLİ, İKİZKENAR, İKİZLEŞME, İKİZLİLİK, MALİKİLİK, MALİKİYET, PSİKİYATR, BİDİKİCİK, BİRİKİMCİ, BİZİKİLER, DARİKİNDİ, DİKİLENTİ, DİKİLİTAŞ, DİKİNÜSTÜ, DİKİVERME, HİPOTRİKİ, İKİÇELTİK, Devamını Oku »»
ANTİKİTE, DİKİLMEK, DİKİŞSİZ, DİKİZLİK, ELASTİKİ, FAİKİYET, FİKİRDEŞ, FİKİRSİZ, HEMFİKİR, İKİCİLİK, İKİLEMEK, İKİLENME, İKİLEŞME, İKİLETME, İKİZDERE, LİKİDİTE, MİHANİKİ, İKİÇİFTE, DİKİMEVİ, İKİTELLİ, ATRİKİYA, BERİĞİKİ, BUĞASİKİ, ÇİKİRKEN, DİDİKİNE, DİKİLGEN, DİKİNMEK, DİKİRGEN, ELLIYİKİ, İKİBAŞLI, Devamını Oku »»
BİRİKİM, BİRİKİŞ, DİKİLİŞ, DİKİLME, DİKİŞÇİ, DİKİŞLİ, DİKİZCİ, FİKİRLİ, İKİLEME, İKİNCİL, İKİRCİK, İKİRCİL, İKİRCİM, İKİZLER, KİKİRİK, ŞİMDİKİ, BELLİKİ, CİKCİKİ, ÇELİKİZ, ÇELMİKİ, DEVLİKİ, DİKİCİK, DİKİLİK, DİKİRAK, DİKİREK, DİVRİKİ, ETEĞİKİ, FİKİRCİ, HİNDİKİ, İKİAĞIZ, Devamını Oku »»
BERİKİ, BİKİNİ, DİKİCİ, DİKİLİ, DİKİNE, FİZİKİ, FRİKİK, HAKİKİ, İKİLEM, İKİLİK, İKİNCİ, İKİNDİ, İKİŞER, İKİZCE, İKİZLİ, LİKİDE, MALİKİ, MUSİKİ, AÇİKİR, AZİKİÇ, BİDİKİ, BİKİTİ, BİZİKİ, ÇİVİKİ, ENDİKİ, ESSİKİ, FİLİKİ, HEKİKİ, HULİKİ, İKİCİG, Devamını Oku »»
BİKİR, DİKİM, DİKİŞ, DİKİT, DİKİZ, FİKİR, İKİCİ, İKİLİ, LİKİT, ZİKİR, BİKİS, CİKİL, ÇİKİN, DİKİK, DİKİL, DİKİN, DİKİS, HİKİM, İKİNÇ, İKİSU, İKİŞE, KİKİL, NİKİL, ŞİKİL, ŞİKİR, TİKİŞ, YİKİM
İKİZ, BİKİ, DİKİ, İKİÇ, İKİL, KİKİ, TİKİ
İKİ
İKİ
Birden sonra gelen sayının adı. Birden bir artık. Bu sayıyı gösteren 2 ve II rakamlarının adı.
DİKİZLEYEBİLME
Gözetleyebilme.
FİKİRLEŞTİRMEK
Fikri yanını geliştirmek, olgunlaştırmak.
POİKİLOSMATİK
Vücut sıvısının ozmotik basıncını çevredeki suyunkine göre ayarlayabilen.
POİKİLOHİDRUS
Bazı angiosperm bitkilerin, kurak mevsimde suyunun çoğunu kaybettikten sonra uyku hâline geçmesi.
İKİKANATLILAR
(Eş anlamlısı: sinekler, Diptera), sirke sineği (Drosophila melanogaster) türleri çok iyi bilinir.
İKİRCİKLENMEK
İşkillenmek, kuşkulanmak. Kararsız olmak. İşkillenmek.
POİKİLOSİTOZİS
Kanda anormal biçimli alyuvarların bulunması.
SIDIKLIİKİZAĞIL
Kırşehir şehrinde, merkez belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yer.
AŞAĞIİKİZÖREN
Kastamonu şehrinde, Araç ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.
İKİRCİMLENMEK
Kararsız davranmak.
DİKİZLEYEBİLMEK
Gözetleyebilmek.
YUKARIİKİZÖREN
Kastamonu şehri, Araç ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri.
FİKİRLEŞTİRME
Fikirleştirmek işi.
GLOSSOTRİKİYA
Dilde yetersiz keratinleşme veya epitel hücrelerinin dökülmesi sonucu dil papillarının aşırı uzaması, tüylü dil.
İKİANLAMLILIK
İki anlama gelen bir sözcüğün bilinerek ya da bilinmeyerek yanlış anlaşılmasından ortaya çıkan güldürücü durum.
Bu bölümde tanımı içerisinde İKİ geçen kelimeler listesi verilmiştir.
AKEMİ
İki elemanlı mermer yapıştırıcısı.
ABANOZGİLLER
İki çeneklilerden, sıcak ülkelerde yetişen bir bitki familyası.
AKCİĞER
Göğüs kafesinin büyük bir bölümünü içten kaplayan, kanı temizleyen, sağlı sollu iki parçadan oluşan solunum organı. Bronşçukların son bölümü.
AKAÇ
Bir yerde birikip kalan sıvıları, bir işlem sonunda geriye kalan artıkları, gereksiz nesneleri dışarıya akıtmak için kullanılan boru vb. araç. Yer altı su oluğu. Kanal, ark, su yolu.
ADAYAVRUSU
İki veya üç çifte kürekli küçük balıkçı teknesi.
AKÇAAĞAÇGİLLER
İki çeneklilerden, örneği akçaağaç olan bir bitki familyası.
ADIM
Yürümek için yapılmış olan ayak atışlarının her biri. Bir yarışın belirli uzaklığı kapsayan bölümlerinden her biri, etap. Ayakta, esas duruşta, bir ayağın türlü yönlerde iki ayak boyu kadar yer değiştirmesi. Girişim, hamle. Bir ayak atışıyla alınan ve uzunluğu yaklaşık 75 santimetre olan mesafe. Bir gösterge ucunun eş olarak ayrılmış yaylardan biri boyunca aldığı yol. İki diş arasındaki aralık.
AKAR
Kiraya verilerek gelir getiren ev, dükkân, tarla, bağ vb. mülk, akaret. Halı, koltuk, yatak vb. yerlerde ve nemli ortamlarda yaşayan, astıma yol açabilen, insan vücudundan dökülen deri tozlarıyla ve parçacıklarıyla beslenen bir tür canlı. Sıvı, mai, likit.
AKIŞKANLIK
Akışkan olma durumu. Para ve ticaretle ilgili işlemlerde kullanılabilecek durumda olan satın alma gücü, likidite. Kolaylıkla paraya çevrilebilme özelliği fazla olan varlıklar, likidite.
ALAMANA
Balık avlamakta veya yük taşımakta kullanılan, tek veya iki direkli ve açık güverteli, büyük kayık, alamanata.
AÇIORTAY
Bir açıyı, ölçüleri birbirine eşit olan iki açısal bölgeye ayıran doğru parçası.
ALMAŞ
İki veya daha çok şeyin sıra ile değiştirilerek kullanılması veya kendiliğinden değişerek çalışması, keşikleme, münavebe. Birinin doğru olması ötekinin yanlışlığını gerektiren iki önermenin oluşturduğu sistem.
AKREP
Akreplerden, sıcak ve nemli yerlerde yaşayan, kıvrık ve kalkık kuyruğunda zehirli iğnesi olan bir tür böcek, kuyruklu (Scorpio). Zodyak üzerinde Terazi ile Yay arasında yer alan takımyıldızın adı. Saatin iki ibresinden küçüğü.
ALACA
Birkaç rengin karışımından oluşan renk, ala. Birkaç renkli iplikten yapılmış dokuma. Meyvelere, genellikle üzüme düşen ben. Keklik, bıldırcın vb. kuşları avlamak için kullanılan iki renkli bez. Ağaçta ilk olgunlaşan meyve. İki ya da daha çok renkli. Çorum iline bağlı ilçelerden biri.
AKÇAAĞAÇ
Akçaağaçgillerden, süs ağacı olarak da dikilen, tahtası hafif ve sağlam bir ağaç, isfendan (Acer).
AĞIZLAŞMAK
İki kan damarı birbiri içine açılmak.
AKTARMA
Aktarmak işi. Bir yolcunun gideceği yere birkaç araç değiştirerek ulaşması. Bir kimsenin herhangi bir hakkını bir başkasına geçirmesini sağlayan iş, transfer. Alıntı. Bir oyuncunun topu kendi takımından bir başka oyuncuya göndermesi. Bir taşıttan başka bir taşıta geçme. Sürülmemiş tarlayı ilk veya ikinci kez sürme. Para aktarımı. Arıları bir kovandan ötekine geçirme.
AKŞAMSEFASI
İki çeneklilerden, gece açan küçük kokulu çiçekleri olan, otsu bir bitki, gecesefası (Mirabilis jalapa).
AĞIZ
Yüzde, avurtlarla iki çene arasında bulunan, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye yarayan ve besinlerin sindirilmeye başlandığı organ. Bu boşluğun dudakları çevreleyen bölümü. Birkaç yolun birbirine kavuştuğu yer, kavşak. Koy, körfez, liman vb. yerlerin açık tarafı. Aynı dil içinde ses, şekil, söz dizimi ve anlamca farklılıklar gösterebilen, belli yerleşim bölgelerine veya sınıflara özgü olan konuşma dili. Uç, kenar. Kapların veya içi boş şeylerin açık tarafı. Bir bölge ezgilerinde görülen özelliklerin tümü. Çıkış yeri. Kesici aletlerin keskin tarafı. Bir akarsuyun denize veya göle döküldüğü yer, munsap. Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü. Üslup, ifade biçimi.
AĞ
İplik, sicim, tel vb. ince şeylerden kafes biçiminde yapılmış örgü. Ulaşım ve iletişim gibi alanlarda ülkenin her yerine yaygınlaştırılmış şebeke. Örümcek vb. hayvanların salgılarıyla oluşturdukları örgü. Çaprazlama örgü ile yapılmış olan ve kale direkleri arkasına gerilen örgü, file. Pantolon veya külotun apış arasına gelen yeri, apışlık. Tuzak. Oyun alanını ortadan ikiye bölen iple yapılmış örgü, file.