Kelimeler arşivinde; içinde "öğme" olan, toplam 21 tane kelime bulunuyor. İçerisinde öğme bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu öğme ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında öğme olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
DÖĞMEPEKMEZ
DÖĞMEYAYIK
DÖĞMELİK, TÖĞMEKEN, ÖĞMEKLİK, DÖĞMEYAĞ
DÖĞMELİ, DÖĞMECİ
DÖĞMEÇ, DÖĞMEK, DÖĞMEL, ÇÖĞMEK, ÇÖĞMEN, ÇÖĞMEL, TÖĞMEK
DÖĞME, ÖĞMEÇ, ÖĞMEK, ÖĞMEN, ÇÖĞME
ÖĞME
ÖĞME
Tahinli pide. Yağlı ekmek, pide. Haşhaşlı ekmek. Bulamaç.
TÖĞMEKEN
Semizotu.
DÖĞMELİ
Sim işlemeli ipek kumaş: Ben döğmeli bürüğümü satıyorum.
DÖĞMEL
Ateşe dayanıklı odun.
DÖĞMEYAĞ
Ayrandan yapılan tuluk yağı. (Gençali Senirkent Isparta).
DÖĞMEÇ
Yıkamak için ıslatılmış ve üstüste yığılmış çamaşır. Döğülüp kabuğu çıkartılmış buğday, yarma. Ceviz, dut kurusu, fındık, pestil, şekeri birlikte döğerek yapılan yiyecek. Doğranmış ekmek ya da yufkayı yumurta ile yağda kızartarak yapılan yiyecek. Sade yağ içine mısır ekmeğini ya da taze ekmeği doğrayarak yapılan yiyecek. Yufka ekmeği, peynir, soğanı yağda kızartarak yapılan yiyecek. Yumurta salatası. Sıcak ekmek içini tuzsuz yağ ve şekerle karıştırarak yapılan yemek. Kavrulmuş fındığı şekerle döverek yapılan tatlı. Üstüne yağ sürülüp şeker dökülmüş ekmek.
DÖĞMEYAYIK
Yoğurttan yağ çıkarma sırasında kullanılan kesik koni biçiminde araç. (Dereyazıcı Alaca Çorum.).
ÖĞMEKLİK
Medih, sena, öğme.
ÇÖĞMEK
Alçalmak, aşağıya inmek.
ÇÖĞMEN
Yüksek dalları veya otluktan ot çekmeğe yarayan çengelli ağaç. Çoban evi. İçinden su akıtılan küçük oluk. Muğla ilinde, Dalaman ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.
TÖĞMEK
Atlamak : Bugün bir hendekten töğdüm.
DÖĞMEPEKMEZ
Sert pekmez. (Senirkent Isparta).
DÖĞMEK
Çalmak, vurmak. Enemek (erkek hayvan için). Taşak bağlarını ezmek yoluyla hayvanları kısırlaştırmak. (Gökmenler, Gedikli, Çatak, Kızılağaç Saimbeyli Adana). Ezmek. Topa tutmak, bombardıman etmek. Basmak, baskın yapmak.
ÇÖĞMEL
Ucu eğri baston. Baston.
DÖĞMECİ
Ankara kenti, Nallıhan ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.
DÖĞMELİK
Yarma yapılacak buğday.
Bu bölümde tanımı içerisinde ÖĞME geçen kelimeler listesi verilmiştir.
BİŞŞEK
Yayık döğmede kullanılan ağaç. Yayığın emziğine takılan tıkaç.
DUTMAÇ
İnce ince kesilen hamurdan yapılmış çorba. Ufak ufak kesilmiş hamur suda haşlandıktan sonra pişmiş mercimek ve sarımsaklı yoğurtla karıştırılarak yapılan yemek. Döğmeden yapılmış yemek. Çok yağlı ya da tatlı olan yiyecek tıkamak. Erişte çorbası. (Yenikent Aksaray Niğde).
EĞSER
Döğme ya da köşeli büyük çivi.
DÖGÜN
Tedavi için kol ve ayakta açılan yara, yakı. Vücudun çeşitli yerlerine iğne ve barut ile yapılan döğme.
DÖĞÜN
Bacaktaki ağrıyı gidermek için nohut yakısı ile açılan yara. Vücudun çeşitli yerlerine iğne ve barut ile yapılan döğme. Yakı, dağlamakla açılan yara. Vücudun bir yerine iğneler batırarak şekil yapıldıktan sonra üzerine çivit, barut gibi şeyler dökülmekle deri üzerinde meydana gelen sabit boyalı iz. Döğünme, matem.
ABUR
Obur, çok yiyen. Kaba, anlayışsız, vurdumduymaz. Küçük çocukların kasık ve koltuk altlarına pudra yerine sürülmek üzere nane, mersin, kekik, gül ve cennet süpürgesi yapraklarının döğülmesinden elde edilen toz. Namus, şeref, haysiyet. Kılık, kıyafet, biçim. Öğme, medih. Karalâhana, fasulye ve mısır unu ile yapılan bir çeşit yemek. Kekliklerin gelme zamanında ilk gelen keklikler.
ELİCEK
İplik bükülen çıkrığın el ile tutulan yeri. El değirmenini çevirmek için el ile tutulan yer. Boyunduruğun ileri gitmemesi için kullanılan ağaç araç. Yayıkların içinde hareket ettirilen, ağaçtan yapılmış kol. Çıkrık. Bulgur çekme taşlarının arasına konulan delikli ağaç parça. Cıva gibi kabına sığamayan beş yaşına kadar çocuk. Ekin döğmekte kullanılan dirsekli deynek. (Beyceli Fatsa Ordu). Ekin biçilirken tırpanın elle tutulan kısmı. (Amasya). Çorum şehrinde, merkez ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.
ENSER
Döğme ya da köşeli büyük çivi. Keser. Çivi.
DÜVMEK
Dövmek, karşılığı domek, doğmek. Döğmek. Kırarak ezmek, dövmek.
BİŞŞEG
Yayık döğmede kullanılan ağaç.
ÇÖĞME
Çöğmek işi. Yıldız kayması.
EĞSERİ
Çoğunluk, ekseriyet. Döğme ya da köşeli büyük çivi. Çivi. Çivi, demir çivi.
DİŞEYİ
Taşları yontmak için kullanılan dişli bir çeşit çekiç. Daha keskinleştirmek için, orak ile çekicin ağız kısımlarını döğmekte kullanılan örs ile çekiç. (Serinköyü Sincanlı Afyonkarahisar).
DÖVÜN
Vücudun çeşitli yerlerine iğne ve barut ile yapılan döğme.
DÖĞNÜK
Vücudun çeşitli yerlerine iğne ve barut ile yapılan döğme.
ÇİRPİŞTİRMEK
Hafif olarak döğmek.
ARDIRMAK
Sopa ile üstüne yürümek. El ile, sopa ile döğmek. Yükletmek.
ALIKALMAK
Geri kalmak: Döğmediği kapı, alıkalmadığı iş yok.
ENKSER
Döğme ya da köşeli büyük çivi.
DÜĞDÜ
Balta, kazma, keser ve benzerleri aygıtların çivi, kazık çakmaya yarayan kısmı. Ağzı körlenmiş balta, keser, bıçak. Kuş gagası. Ufak ve tek tepe. Tepelerin en yüksek yeri. Yumru. Çekiç ve keser gibi âletlerin bir şeyi döğmeye ve ezmeye yarayan tarafı, düz ve yuvarlak kısmı.