İçinde ÜÇÜNCÜ geçen kelimeler

Kelimeler arşivinde; içinde "üçüncü" olan, toplam 3 tane kelime bulunuyor. İçerisinde üçüncü bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ek olarak sonu üçüncü ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında üçüncü olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.

 
 

Bazı kelimelerin anlamları

ÜÇÜNCÜ

Üç sayısının sıra sıfatı, sırada ikinciden sonra gelen.

ÜÇÜNCÜL

Organik bir birleşiğin formülünde öbür üç karbon atomuna bağlı olan (karbon atomu), tersiyer. Bir hastalığın belirli iki devresinden sonra oluşan (belirtiler).

ÜÇÜNCÜLÜK

Üçüncü olma durumu.

  -   -   -  

Anlamında ÜÇÜNCÜ bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde ÜÇÜNCÜ geçen kelimeler listesi verilmiştir.

DOLMEN

İkisi dikili, üçüncüsü de bunların üzerine kapak gibi yatırılmış üç büyük taştan oluşturulmuş Taş Devri mezarı.

JE

Türk alfabesinin on üçüncü harfinin adı, okunuşu.

MAKAS

Bir eksen çevresinde dönebilecek biçimde çapraz eklemlenmiş, birbirine bakan yüzleri keskin iki çelik lamadan oluşmuş, arasına yerleştirilen herhangi bir şeyi kesmeye yarayan araç, sındı. Birbirine komşu iki demir yolu hattını hemen bunların uzantısındaki üçüncü hatta bağlamaya yarayan alet. Mobilyalarda yukarıdan aşağıya doğru açılan kapakları yatay konumda tutmak amacıyla yapılmış mafsallı, kollu kapak aracı. Su topunda iki ayağın teker teker yarım daire biçiminde çevrilmesiyle yapılmış olan bir hareket. Çatı ve köprülerde genellikle ağaç veya çelikten yapılan, ağırlığı karşılıklı iki ayağa veya duvara aktaran çatılmış kiriş sistemi. Üst uçları birbirine bağlı, alt uçları açık olan iki direkten kurulmuş, ağırlık kaldırma düzeni. Dirsek. Çalma, kırpma. Bazı araçlarda üst üste konulmuş birkaç yassı çelikten yay. Bazı eklem bacaklı hayvanların ön ayaklarında bulunan, savunma ve saldırmada kullanılan kıskaç. Birbirini kesen demir yolu kavşağı.

CEBERUT

Acımasız, merhametsiz, zorba. Tasavvufta Allah'a varmanın üçüncü basamağı. Tanrı'nın her şeyin üstünde olan kudreti.

GAİP

Görünmez âlem. Göz önünde olmayan, hazır bulunmayan, nerede olduğu bilinmeyen. Üçüncü kişi.

EOSEN

Üçüncü Çağın, memelilerin oluştuğu dönemi.

ÇIKARMAK

Birinin veya bir şeyin çıkmasını sağlamak, çıkmasına sebep olmak. Sonunu getirmek. Hatırlamak. Bulmak, ortaya koymak. Yapmak, üretmek. Giysi, ayakkabı vb.ni vücuttan ayırmak, soymak. Bir müzik parçasını notalarıyla çalmak. Boşaltmak. Sunmak. Göstermek. Üçüncü bir sayı elde etmek üzere belli bir sayıdan, daha az değerli başka bir sayı kadar birim eksiltmek, tarh etmek. Gidermek. Fotoğraf çektirmek. Resim yapmak. Söylemek. Öfke, hırs, acı vb.nin zararını çektirmek. İlgisini keserek uzaklaştırmak. Sağlamak, elde etmek. Anlamak, ne olduğunu bilmek, sezmek. Sindirim yolundan dışarı atmak, kusmak. Gibi göstermek, bir davranış yüklemek. Yayımlamak. Yollamak, göndermek.

ÇUBUK

Körpe dal. Tütün içmek için kullanılan uzun ağızlık. Ankara iline bağlı ilçelerden biri. Değnek biçiminde ince, uzun ve sert olan şey. Ana direkler üzerine sürülen ikinci ve üçüncü direk parçası. Kumaşta düz çizgi.

KALIN

Cisimlerde uzunluk ve genişlik dışında üçüncü boyutu çok olan (cisim), ince karşıtı. Yoğun, akıcılığı az olan. Gelin olacak kıza erkek tarafından verilen para veya armağan, ağırlık. Enli ve gür (kaş). Pes (ses). Mayalı hamurun parçalara ayrılıp tandırda pişirilmesiyle elde edilen ekmek türü. Etli, dolgun.

KALINLIK

Kalın olma durumu. Cisimlerde uzunluk ve genişlik dışında üçüncü boyut.

GAMA

Yunan alfabesinin üçüncü harfi (g).

CİRO

Bir ticaret senedinin alacaklı tarafından arkasına gereken yazının yazılıp imza edilerek üçüncü bir kişiye devredilmesi. İş hacmi.

DÜNYA

Üzerinde yaşadığımız toprak ve denizler, yeryüzü. Meslek veya iş birliği içinde bulunan kimseler, camia. İnançları bir olan ülke veya insanlar topluluğu. Duygu, düşünce ve hayal âlemi. Dış, çevre, ortam. Herkes. Güneş'e yakınlık bakımından üçüncü gezegen, acun.

KIRKBAYIR

Geviş getiren hayvanların dört gözlü olan midelerinin üçüncü gözü.

DÖLÜT

Oğulcuğun gelişimini büyük ölçüde tamamladığı, bütün organ taslaklarının oluştuğu üçüncü aydan doğuma kadarki durumu, cenin, fetüs.

DAHA

Henüz. Bunun dışında. Kendisinden sonra üçüncü kişi iyelik eki alan bir sıfatla birlikte sözü edilen konuda en önemli durumu belirtmek için kullanılan bir söz. Var olana, elde bulunana ek olarak.

DERİNLİK

Bir şeyin dip tarafının yüzeye, ağza olan uzaklığı. Yanaşık ya da dağınık düzende bulunan bir birliğin en ileride olan kısmının başından, en geride bulunan kısmının sonuna kadar olan uzaklık. En duyarlı nokta. Bir cismin en ve boy dışındaki üçüncü boyutu. Bulunulan yere göre uzakta olan yer. Borsada az sayıda hisse senedinin el değiştirmesi. Karanlık, bilinmeyen dönem. Bir konunun veya durumun özü.

DÖRDÜNCÜ

Dört sayısının sıra sıfatı, sırada üçüncüden sonra gelen.

ÇARPMAK

Hızla değmek, vurmak. El çabukluğu ile çalmak, dolandırarak elde etmek. Etkisiyle birdenbire hasta etmek. Kalp, hızlı hızlı vurmak. Varlığına inanılan bir gücün öfkesine uğramak. Kurnazlıkla ele geçirmek. Biri çarpılan, öbürü çarpan denilen iki sayı verildiğinde çarpanı çarpılandaki birim kadar çoğaltarak çarpım adı verilen bir üçüncü sayıyı elde etmek, darp etmek. Çekiciliğiyle etkilemek, şaşırtmak.

AVAL

Ticari senetlerde, ödemeden sorumlu olanların ödememesi durumunda üçüncü bir kişinin alacaklılara senet bedelini ödeyeceğine ilişkin verdiği güvence. Saflığı sersemlik derecesine varan (kimse).