İçinde ÜZGÜN geçen kelimeler

Kelimeler arşivinde; içinde "üzgün" olan, toplam 18 tane kelime bulunuyor. İçerisinde üzgün bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ek olarak sonu üzgün ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında üzgün olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.

 
 

13 harfli kelimeler

YARIDÜZGÜNLÜK, DÜZGÜNGİNELİK

12 harfli kelimeler

SÜZGÜNLEŞMEK, DÜZGÜNLENMEK

11 harfli kelimeler

SÜZGÜNLEŞME, DÜZGÜNCÜLÜK

9 harfli kelimeler

DÜZGÜNSÜZ, DÜZGÜNLÜK, DÜZGÜNNÜG, SÜZGÜNLÜK

8 harfli kelimeler

ÜZGÜNLÜK, DÜZGÜNNÜ, DÜZGÜNCE, DÜZGÜNLÜ, DÜZGÜNCÜ

6 harfli kelimeler

DÜZGÜN, SÜZGÜN

5 harfli kelimeler

ÜZGÜN

Bazı kelimelerin anlamları

ÜZGÜN

Üzülmüş, üzüntü duymuş, mahzun, melul, mükedder.

DÜZGÜNSÜZ

Yüzüne düzgün sürmemiş olan.

ÜZGÜNLÜK

Üzgün olma durumu, neşesizlik.

SÜZGÜNLEŞMEK

Süzgün duruma gelmek.

DÜZGÜNLÜ

Yüzüne düzgün sürmüş olan.

YARIDÜZGÜNLÜK

X kümesi verildiğinde G(XxX) in aşağıdaki koşulları gerçekleyen altkümesi : Anlamdaş. yarıdüzgün yapı.

DÜZGÜNNÜ

Süslü. Gerdek gecesinden bir gün evvelki gün.

DÜZGÜNGİNELİK

Düzgünce, düzgün olarak.

DÜZGÜNLENMEK

Bir binanın tahta kısmı yapılmak.

DÜZGÜNCÜ

Düzgün yapan veya satan kimse. Gelinin düzgününü süren ve onu süsleyen kadın.

SÜZGÜNLEŞME

Süzgünleşmek işi.

DÜZGÜNNÜG

Kadınların tuvalet malzemesi olarak kullandıkları allık, pudra, sürme ve benzerleri maddeler.

DÜZGÜNCE

Düzgün bir biçimde.

SÜZGÜNLÜK

Süzgün olma durumu.

DÜZGÜNCÜLÜK

Düzgüncünün yaptığı iş.

DÜZGÜNLÜK

Düzgün olma durumu.

  -   -   -  

Anlamında ÜZGÜN bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde ÜZGÜN geçen kelimeler listesi verilmiştir.

BELAGAT

İyi konuşma, sözle inandırma yeteneği. Söz sanatlarını inceleyen bilgi dalı, retorik. Bir şeyde gizli olan derin anlam. Konuyu bütün yönleriyle kavrayarak hiçbir yanlış ve eksik anlayışa yer bırakmayan, yorum gerektirmeyen, yapmacıktan uzak, düzgün anlatma sanatı.

BİÇİMLİ

Herhangi bir biçimde olan. Uygun olarak, yakışacak bir biçimde. Düzgün. Biçimi güzel olan, mevzun.

ÇEKME

Çekmek işi. Yüksekteki ince dalları çekip kesmeye yarar, ay biçiminde, uzun saplı, ağzı tırtıklı bıçak. Çekmece. İş yaparken giyilen bir şalvar türü. Düzgün biçimli. Parmak ya da mızrapla çalınan çalgı. Vücut bölümlerinin bükücü kas gücü ile bir direnci kendisine yaklaştırması. Ağacın yapısındaki nem oranının azalması sonucu boyutlarının küçülmesi. Çekilerek giyilen veya kullanılan.

BUDAMAK

Daha çok ürün almak veya düzgün bir biçim vermek amacıyla ağaç, asma vb.nin dallarını kesmek, kısaltmak. Bir şeyi eksiltmek, azaltmak. Güreşte rakibinin ayaklarını bir ayak oyunu veya vuruşu ile yerden kesmek. Yeni filiz sürmesi için bir bitkinin dallarını kesmek.

ABRAŞ

Alaca benekli. Klorofil azlığından dolayı açık renkte lekeleri olan (bitki yaprağı). Cildin rengini bozup beyaz benekler ve lekeler yapan hastalık. Ters, kaba, görgüsüz (kimse). Deseni ve atkısı bozuk halı. Atın tüysüz yerlerinde görülen uyuza benzer bir hastalık. Çarpık, eğri, düzgün olmayan. Çilli, çopur yüzlü, gözleri açık renk olan (kimse).

ASKI

Üzerine herhangi bir şey asmaya yarar nesne. Elbise, gömlek, tişört, ceket gibi elbiselerin kırışmadan düzgün bir biçimde elbise dolabına asılması için insan omzu biçiminde tasarlanmış, bazılarının altında pantolon asmak için düz bir çıta, bazılarının her iki kenarında etek asmak için çengel bulunan alet, elbise askısı. Saz şairleri arasında yapılmış olan deyiş yarışında üstün gelene verilmek için duvara asılan kumaş, tabanca vb. ödül. İpek böceğinin kozasını sarması için yanına konulan çalı çırpı. Düğünlerde geline yakınları tarafından takılan hediye. Artırma, eksiltme vb. resmî iş ilanlarının ilgili daire duvarında belli bir zaman süresince asılı durması. Kadınların kullandığı altın dizisi veya zincirli mücevherat. Hastanelerde kırık kol veya bacakların asılarak tutturulduğu araç. Gelinin odasına asılan süs. Yeni yapılmış olan yapıların çatısına, ev sahibi tarafından usta için veya düğün arabalarına düğün sahibi tarafından arabacı için armağan olarak asılan kumaş. Pantolon veya giysilerin düşmesini önlemek için omuzdan aşırılan bağ. Çay, kahve taşımaya yarar kahveci tepsisi, fener. Saklanmak için tavana asılmış dizi veya hevenk.

ÇAPAÇUL

Kılığının veya eşyasının düzgün ve temiz olmasına özenmeyip düzensizlik içinde yaşayan, pasaklı.

BAZA

Mobilyanın uzunluğunca konulan dar ayak. Dolap gövdesinin zemine düzgün oturmasına yarayan çerçeve şeklindeki kaide. Yatağın yerden yüksek olmasını sağlayan veya sandık olarak kullanılan boş bölmesi.

BURUŞMAK

Düzgünlüğü bozulmak, üzerinde kırışık ve katlamalar oluşmak. Tiksinmek, hoşlanmamak. Ağızda kekrelik duymak.

BURUŞUK

Gerginliği, düzgünlüğü kalmamış, buruşmuş olan.

BUĞULU

Üzerinde buğu bulunan, buğulanmış. Yaşlı, nemli. Süzgün, dalgın bakışlı olan (göz). Dokunaklı, pes (ses).

BAŞLIK

Genellikle başı korumak için giyilen şapka, serpuş. Tekerlek parmaklarının çakılı olduğu kısım. Bir sütunun, bir direğin tepeliği. Kâğıt veya zarf üstüne basılmış ad ve adres, antet. Tablaların veya iş parçalarının düzgün kalmasını sağlamak amacı ile baş taraflarına takılan parça. Bir yazının, bir kitabın bölümlerinin başına konulan ve konuyu kısaca tanıtan ibare, serlevha. Başlık parası. Üst giysilerinin yakalarına takılı başlık, kapüşon. Hayvan koşumunun başa geçirilen bölümü.

BAYGIN

Bayılmış, kendinden geçmiş. Gönül vermiş. Yığılmış, dökülmüş. Süzgün. Bayılmış, kendinden geçmiş bir biçimde. İnsanı kendinden geçirir gibi olan.

AYRIK

Ayrılmış. Ayrık otu. Düzgün ve uygun olmayan, çarpık. Ayrı tutulan, başkalarına benzemeyen, ayrıcalı, müstesna. Kural dışı.

AL

Kanın rengi, kızıl, kırmızı. Dorunun açığı, kızıla çalan at donu. Aldatma, düzen, tuzak, hile. Yüze sürülen pembe düzgün, allık. Bu renkte olan (at). Alüminyum elementinin simgesi. Bu renkte olan.

BAĞ

Bir şeyi başka bir şeye veya birçok şeyi topluca birbirine tutturmak için kullanılan ip, sicim, şerit, tel vb. düğümlenebilir nesne. Meyve bahçesi. Üzüm kütüklerinin dikili bulunduğu toprak parçası. Bir halat üzerine atılan sağlam, düzgün ve istendiğinde kolayca çözülebilen her türlü düğüm. Kemikleri birbirine bağlamaya, iç organları yerinde tutmaya yarayan lif demeti. Nota yazarken yan yana gelen aynı veya farklı değerdeki notaların birbirine bağlanarak çalınacağını belirtmek için yapılmış olan yay biçimindeki işaret. İlgi, ilişki, rabıta. Bağlam, deste, demet. Sargı.

BALİNA

Balinalardan, yaklaşık uzunluğu 20 metre, ağırlığı 200 ton olan memeli hayvan, kadırga balığı, falyanos (Balaena mistycetus). Giysilerin dik ve düzgün durması için bazı yerlerine özellikle yakalarına konulan sert, esnek, yassı, dar, uzun çubuk.

ÇARPIK

Düzgünlüğünü yitirerek eğrilmiş, doğru karşıtı. Gerektiği gibi olmayan, düzgün olmayan. Aksi, ters, huysuz bir biçimde. Kötü.

AKLIK

Ak olma durumu. Kadınların makyaj için yüzlerine sürdükleri beyaz bir sıvı, düzgün.

BURUŞUKÇA

Biraz buruşuk olan, pek düzgün olmayan.