Kelimeler arşivinde; içinde "tür" olan, toplam 698 tane kelime bulunuyor. İçerisinde tür bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu tür ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında tür olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
KARİKATÜRLEŞTİRME, MİNYATÜRLEŞTİRMEK, BÖLÜŞTÜRÜLEBİLMEK, BÜZÜŞTÜRÜLEBİLMEK, DÖNÜŞTÜRÜLEBİLMEK, KÜLTÜRSÜZLEŞTİRME, MİNYATÜRLEŞTİRTME
MİNYATÜRLEŞTİRME, BÖLÜŞTÜRÜLEBİLME, BÜZÜŞTÜRÜLEBİLME, DÖNÜŞTÜRÜLEBİLME, MEŞELİTÜRKMENLER, TÜRKMENKARAHÜYÜK
TÜRKÇELEŞTİRMEK, BÖLÜŞTÜREBİLMEK, BÖLÜŞTÜRÜVERMEK, BÜZÜŞTÜREBİLMEK, DÖVÜŞTÜREBİLMEK, GAYNANAKÜSTÜREN, GÖRÜŞTÜREBİLMEK, KARİKATÜRİSTLİK, KÜLTÜRSÜZLEŞMEK, TÜRKBEYLİKKIŞLA, TÜRKHACILARHANI, TÜRKMENMECİDİYE, TÜRKMENMEZRAASI
KARİKATÜRCÜLÜK, TÜRKÇELEŞTİRME, TÜRKÜLEŞTİRMEK, ABSİDİATÜRLERİ, ATATÜRKÇELENGİ, BÖLÜŞTÜREBİLME, BÖLÜŞTÜRÜVERME, BÜZÜŞTÜREBİLME, DÖVÜŞTÜREBİLME, GÖRÜŞTÜREBİLME, HİPERFOSFATÜRİ, KEŞLİTÜRKMENLİ, KÜLTÜRSÜZLEŞME, MİNYATÜRLEŞMEK, TÜRKMENSARILAR
DÖNÜŞTÜRÜLMEK, ENFRASTRÜKTÜR, GÖRÜŞTÜRÜLMEK, KÖTÜRÜMLEŞMEK, MİNYATÜRCÜLÜK, SOSYOKÜLTÜREL, STRÜKTÜRALİST, STRÜKTÜRALİZM, SÜRNATÜRALİST, SÜRNATÜRALİZM, TÜRKLEŞTİRMEK, TÜRKÜLEŞTİRME, AYAŞTÜRKMENLİ, BÖLÜŞTÜRÜLMEK, BÜKTÜREBİLMEK, BÜZÜŞTÜRÜLMEK, DÖKTÜREBİLMEK, HİPOFOSFATÜRİ, İNFRASİLYATÜR, MİNYATÜRLEŞME, TÜRETİLEBİLME, TÜRKMENAKÖREN, TÜRKMENCAMİLİ, TÜRKMENLİOĞLU, TÜTTÜREBİLMEK
ATATÜRKÇÜLÜK, DÖNÜŞTÜRÜLME, DÜRTÜŞTÜRMEK, GÖRÜŞTÜRÜLME, HOLOTÜRİTLER, KARİKATÜRİST, KARİKATÜRİZE, KARİKATÜRLÜK, KÖTÜRÜMLEŞME, KÜLTÜRLENMEK, KÜLTÜRSÜZLÜK, MASTÜRBASYON, SÜRTÜŞTÜRMEK, TÜRKÇELEŞMEK, TÜRKLEŞTİRME, BİNGEŞTÜRMEK, BÖĞÜRTTÜRMEK, BÖLÜŞTÜRÜLME, BÜKTÜREBİLME, BÜZÜŞTÜRÜLME, ÇAĞLAYANTÜRK, DENATÜRASVON, DENATÜRASYON, DEPREŞTÜRMEK, DÖKTÜREBİLME, DÜŞÜRTTÜRMEK, GÖTÜREBİLMEK, GÖTÜRÜNÜLMEK, HEMATOSİTÜRİ, HİPERAZOTÜRİ, Devamını Oku »»
AVANTÜRİYER, BÖLÜŞTÜRMEK, DÖNÜŞTÜRMEK, DÖNÜŞTÜRÜCÜ, DÖVÜŞTÜRMEK, DÜRTÜŞTÜRME, FÜTÜROLOJİK, GÖRÜŞTÜRMEK, KARİKATÜRCÜ, KÜLTÜRFİZİK, KÜLTÜRLENME, KÜLTÜRLÜLÜK, KÜLÜSTÜRLÜK, KÜTÜRDETMEK, ÖLÇÜŞTÜRMEK, PÜTÜRLENMEK, PÜTÜRSÜZLÜK, SÖVÜŞTÜRMEK, SÖZGÖTÜRMEZ, SÜRTÜŞTÜRME, SÜRÜŞTÜRMEK, TENTÜRDİYOT, TÜRKÇECİLİK, TÜRKÇELEŞME, TÜRKKIYMASI, TÜRKÜLEŞMEK, BÖĞÜTTÜRMEK, BÖRÜKTÜRMEK, BÖRÜTTÜRMEK, BÜKTÜRÜLMEK, Devamını Oku »»
AVANTÜRİYE, BÖLÜŞTÜRME, BÖRTTÜRMEK, DÖNÜŞTÜRME, DÖNÜŞTÜRÜM, ENVAİTÜRLÜ, FÜTÜROLOJİ, GÖTÜRÜLMEK, GÖTÜRÜMSÜZ, KONJONKTÜR, KÖSKÖTÜRÜM, KÖTÜRÜMLÜK, KÜTÜRDEMEK, KÜTÜRDETME, MİNYATÜRCÜ, NATÜRALİST, NATÜRALİZM, ÖLÇÜŞTÜRME, PÜTÜRLENME, SEMTÜRREİS, SÖVÜŞTÜRME, STRÜKTÜREL, SÜRÇTÜRMEK, SÜRÜŞTÜRME, TESETTÜRLÜ, TÜRKKUPASI, TÜRKLEŞMEK, TÜRKOLOJİK, TÜRKÜCÜLÜK, TÜRKÜLEMEK, Devamını Oku »»
ATATÜRKÇÜ, BÖRTTÜRME, BÜKTÜRMEK, ÇÖKTÜRMEK, DÖKTÜRMEK, FÜTÜROLOG, GÖKTÜRKÇE, GÖTÜRTMEK, GÖTÜRÜLME, GÖTÜRÜMLÜ, KARİKATÜR, KÖKTÜRKÇE, KÜLTÜRSÜZ, KÜSTÜRMEK, KÜTÜRDEME, LİTERATÜR, NATÜRMORT, ÖLÇTÜRMEK, ÖRTTÜRMEK, PREMATÜRE, SÖKTÜRMEK, SÜRÇTÜRME, TÜRBÜLANS, TÜRDEŞLİK, TÜRKÇÜLÜK, TÜRKLEŞME, TÜRKMENCE, TÜRKOLOJİ, TÜRKÜLEME, TÜTTÜRMEK, Devamını Oku »»
BÜKTÜRME, ÇÖKTÜRME, DÖKTÜRME, FÜTÜRİST, FÜTÜRİZM, GARNİTÜR, GÖTÜRMEK, GÖTÜRTME, KUVERTÜR, KÜLTÜREL, KÜLTÜRLÜ, KÜLÜSTÜR, KÜSTÜRME, MİNYATÜR, NATÜRİST, NATÜRİZM, ÖLÇTÜRME, ÖPTÜRMEK, ÖRTTÜRME, ÖTTÜRMEK, ÖTÜRÜKLÜ, PÜTÜRSÜZ, SÖKTÜRME, STRÜKTÜR, TESETTÜR, TEVETTÜR, TÜRBEDAR, TÜRETMEK, TÜRKÇECİ, TÜRKÇESİ, Devamını Oku »»
ARMATÜR, AVANTÜR, DÜTTÜRÜ, FİKSTÜR, GÖKTÜRK, GÖTÜRME, GÖTÜRÜM, GÖTÜRÜŞ, KÖKTÜRK, KÖTÜRÜM, KÜTÜRTÜ, NATÜREL, ÖPTÜRME, ÖTTÜRME, ÖTÜRMEK, PÜTÜRGE, PÜTÜRLÜ, TEVATÜR, TÜREMEK, TÜRETME, TÜREYİŞ, TÜRKLÜK, TÜRKMEN, TÜRKÜCÜ, UVERTÜR, ZATÜRRE, APERTÜR, ATATÜRK, AZOTÜRİ, BAŞTÜRK, Devamını Oku »»
GÖTÜRÜ, KÜLTÜR, ÖTÜRME, ÖTÜRÜK, SATÜRN, TENTÜR, TÜRBAN, TÜRBİN, TÜRDEŞ, TÜREDİ, TÜREME, TÜRKÇE, TÜRKÇÜ, AYTÜRK, BİTÜRİ, CÜTTÜR, ÇÖNTÜR, DİTÜRÜ, ERTÜRE, ERTÜRK, KOĞTÜR, KÖFTÜR, KÖTÜRE, KÖTÜRÜ, KÜNTÜR, KÜRTÜR, KÜTÜRE, METÜRÜ, MONTÜR, OKTÜRE, Devamını Oku »»
NATÜR, ÖTÜRÜ, PÜTÜR, TÜRAP, TÜRBE, TÜREL, TÜREV, TÜRKİ, TÜRKÜ, TÜRLÜ, TÜRÜM, FETÜR, GÖTÜR, KÜTÜR, MATÜR, NÖTÜR, ÖTÜRE, ÖTÜRİ, SÜTÜR, TÜREK, TÜREN, TÜRKE, TÜRKU, TÜRLİ, TÜRME, TÜRTA, TÜRTÜ, TÜRÜK, TÜRÜN, TÜRÜS
TÜRE, TÜRK, ÖTÜR, TÜRZ
TÜR
TÜR
Çeşit, cins. Ortak özellikleri olan bireylerin tamamı, cinslerin ayrıldığı bölüm, janr. Kendi içinde bir birim olan ve üzerinde cins kavramının bulunduğu mantıksal kavram. Türlü. Gezinti : Orhan bugün iyi bir tür yaptı. Birbirlerine benzeyen, sadece kendi aralarında verimli gen alış verişi yapabilen (üreyebilen) bireylerin oluşturduğu populasyon. Taksonomik bir birim olan türün biri cins adı diğeri tür adı olmak üzere iki adı vardır. Örnek: Homo sapiens (insan). Bu isimler daima italik yazıyla yazılır. Birinci isim cins adıdır ve büyük harfle başlar, ikinci isim o cinse giren türü bildirir ve küçük harfle başlar. Biyolojik tür, spesyes. İçerik, biçim ve amaç yönünden özellik gösteren bir sanat çeşidi. Kimyada atom, molekül, iyon veya radikale verilen genel ad. Biyolojide cinslerin ayrıldığı alt bölüm. Birbirlerine benzeyen, yalnızca kendi aralarında verimli gen alışverişi yapabilen bireylerin oluşturduğu canlı grubu, spesiyes. Özel bir biçim gösteren bir sanat çeşidi ya da sanat kolu. Kalıtsal yapıya bağlı olarak ortak karakterlere sahip olan ve kendi aralarında birleştirildiklerinde döl verme yeteneğinde yavrular elde edilen bireylerin oluşturduğu hayvan grupları. Belli ayrıtsal özelliklerle ötekilerden ayrılan nesneler ya da birimler kümesi. Özel bir biçim gösteren bir sanat çeşidi ya da kolu. (karşılık, spesyes),Ancak kendi aralarında çiftleşen bireyler topluluğu; hayvan sınıflandırmalarında cins içinesokulan ve ırk ve variyeteleri içine alan bir birlik.
BÜZÜŞTÜRÜLEBİLMEK
Büzüştürülme imkânı veya olasılığı bulunmak.
BÖLÜŞTÜRÜLEBİLMEK
Bölüştürülebilme imkânı veya olasılığı bulunmak.
MİNYATÜRLEŞTİRME
Minyatürleştirmek işi.
MİNYATÜRLEŞTİRMEK
Bir şeyin küçük bir kopyasını, benzerini veya modelini oluşturmak.
DÖNÜŞTÜRÜLEBİLME
Dönüştürülebilmek işi.
KARİKATÜRLEŞTİRME
Karikatürleştirmek işi.
BÖLÜŞTÜRÜLEBİLME
Bölüştürülebilmek işi.
MEŞELİTÜRKMENLER
Samsun ili, Boğazkaya bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
BÖLÜŞTÜREBİLMEK
Bölüştürme imkânı veya olasılığı bulunmak.
TÜRKMENKARAHÜYÜK
Konya ili, Çumra ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
DÖNÜŞTÜRÜLEBİLMEK
Dönüştürülme imkânı veya olasılığı bulunmak.
MİNYATÜRLEŞTİRTME
Minyatürleştirtmek işi.
KÜLTÜRSÜZLEŞTİRME
Kültürsüzleştirmek işi.
TÜRKÇELEŞTİRMEK
Türkçeleşmesini sağlamak. Yabancı dilden Türkçeye çevirmek.
BÜZÜŞTÜRÜLEBİLME
Büzüştürülebilmek işi.
Bu bölümde tanımı içerisinde TÜR geçen kelimeler listesi verilmiştir.
AÇIKLAYICI
Bir sorunu gerekli açıklığa kavuşturan. Kendinden önce gelen kelimeyi belirten, açıklayan (kelime veya kelimeler): "Atatürk, yeni Türkiye'nin kurucusu, daima saygı ile anılacaktır" cümlesindeki 'yeni Türkiye'nin kurucusu' sözü Atatürk adının açıklayıcısıdır.
ABANDIRMAK
Bir kimsenin bir yere veya bir kimseye yaslanmasını sağlamak. Bir hayvanı yere çöktürmek.
AÇKI
Bir cismin yüzeyi üzerinde sert bir madde veya bir araç sürterek onu düzleştirip parlatma, perdah. Her türlü açma aracı. Anahtar. Demircilikte delik büyütmekte kullanılan araç.
ACEM
Klasik Türk müziğinde mi notasına yakın bir perde. İran ülkesi. İranlı.
AÇMA
Açmak işi. Bir tür susamsız, kalınca, yağlı çörek. Orman içinde ağaç kesme veya yakma yoluyla tarıma elverişli bir duruma getirilen arazi.
AÇIK
Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı. Örtüsüz, çıplak. Bir gereksinimin karşılanamaması durumu. Görevlisi olmayan, boş (iş, görev), münhal. Çalışır durumda olan. Gizliliği olmayan, olduğu gibi görünen. Sevişme sahnelerini bütün çıplaklığıyla anlatan (kitap, resim, film vb.). Boş. Belirgin bir biçimde. Rengi koyu olmayan, koyu karşıtı. Belli bir yerin biraz uzağı. Engelsiz, serbest. Aralığı çok. Kolay anlaşılır, vazıh. Denizin kıyıdan uzakça olan yeri. Her türlü düşünceyi hoşgörüyle karşılayabilen, etkisinde kalabilen.
AÇIKÇASI
Açık söylemek gerekirse, Türkçesi. Düpedüz.
ABLATYA
Uzunluğu 150, genişliği 4-10 kulaç olan, geniş gözlü bir balık ağı türü.
ACAR
Atılgan. Güçlü ve becerikli, çevik, enerjik. Yeni. Güneybatı Kafkasya'nın Türkiye sınırına yakın bölgesinde yaşayan bir halk, Acara.
ABADİ
Açık saman renginde, ipekten yapılan, yarı mat, kalınca bir yazı kâğıdı türü.
ADANA
Türkiye'nin Akdeniz Bölgesi'nde yer alan illerinden biri.
ABDAL
Gezgin derviş. Tasavvufta manevi üst bir rütbe. Safeviler devrinde İran'da yaşayan Türk oymaklarından biri. Dilenci kılıklı, üstü başı perişan kimse. Anadolu'da yaşayan oymaklardan bazısı.
ACEMLEŞMEK
Kültür ve medeniyet bakımından İran halkını örnek almak veya etkisi altında kalmak.
ABDESTLİK
Abdest alınacak yer. Abdest alınırken giyilen ve kolsuz hırkaya benzeyen bir giyecek türü.
AÇMALIK
Kiri çıkarmak veya eşyayı iyice temizlemek için kullanılan her türlü madde.
ACEMBORUSU
Canlı kırmızı renkli çiçek açan, uzun boylu bir tür süs bitkisi (Bignonia radicams).
ADALET
Yasalarla sahip olunan hakların herkes tarafından kullanılmasının sağlanması, türe. Herkese kendine uygun düşeni, kendi hakkı olanı verme, doğruluk. Bu işi uygulayan, yerine getiren devlet kuruluşları. Hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetme.
ACEMAŞİRAN
Klasik Türk müziğinde kullanılan şet makamlarından biri.
ACEMKÜRDİ
Klasik Türk müziğinde birleşik bir makam.
ACEMBUSELİK
Klasik Türk müziğinde kullanılan birleşik bir makam.