İçinde TUK geçen kelimeler

Kelimeler arşivinde; içinde "tuk" olan, toplam 140 tane kelime bulunuyor. İçerisinde tuk bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ek olarak sonu tuk ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında tuk olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.

 
 

15 harfli kelimeler

TUTUKLATABİLMEK, TUTUKLAYABİLMEK

14 harfli kelimeler

TUTUKLATABİLME, TUTUKLAYABİLME

13 harfli kelimeler

KAVAKLIKOLTUK, TAKATUKACILIK

12 harfli kelimeler

KOLTUKLANMAK, AVŞARPOTUKLU, GOLTUKKAPISI, HOYTUKLANMAK, KÜÇÜKPOTUKLU

11 harfli kelimeler

KOLTUKÇULUK, KOLTUKLAMAK, KOLTUKLANMA, TUTUKLANMAK, TUTUKLATMAK, TUTUKSUZLUK, GOLTUKAĞACI, HOYTUKLAMAK, KIZILKOLTUK, TUKANGİLLER, TUTUKLAŞMAK, YONTUKLAŞMA

10 harfli kelimeler

TUTUKLAMAK, TUTUKLANIŞ, TUTUKLANMA, TUTUKLATMA, TUTUKLULUK, KOLTUKBAŞI, KOLTUKLAMA, KOTUKLAMAK, KUTUKLAMAK, TAKATUKACI, TUTUKSAMAK, YONTUKYAZI

9 harfli kelimeler

KOLTUKLUK, TUTUKLAMA, AKÇATUTUK, GOLTUKDAN, GÖKSALTUK, HOZTUKMAK, KUNTUKMAK, KUTUKİLİT, OTUKSAMAK, SALTUKALP, SALTUKKÖY, SALTUKOVA, YONTUKDÜZ

8 harfli kelimeler

KOLTUKÇU, KOLTUKLU, SOMURTUK, TAKATUKA, TUTUKEVİ, TUTUKLUK, TUTUKSUZ, BOZUMTUK, KAVUŞTUK, KIRILTUK, PASTUKAN, PORTUKAL, POTUKLAR, SALTUKLU, TUKETMEK, TUKEZMEK, TUKURCUM, TUYTUKLU

7 harfli kelimeler

TUTUKLU, OTUKMAK, POTUKAL, SOMUTUK, SUBATUK, TAKTUKA, TUKULGA

6 harfli kelimeler

KARTUK, KOLTUK, YONTUK, BASTUK, BOLTUK, BURTUK, BUTTUK, ÇOMTUK, ÇONTUK, DARTUK, FISTUK, FORTUK, FOTTUK, GORTUK, HALTUK, HATTUK, HORTUK, HOTTUK, HOYTUK, KIYTUK, KORTUK, KOTTUK, KOYTUK, KUNTUK, KURTUK, KUTTUK, KUYTUK, PURTUK, PUSTUK, TAKTUK, Devamını Oku »»

5 harfli kelimeler

ÇOTUK, NATUK, NUTUK, POTUK, TUTUK, BATUK, COTUK, ÇATUK, ÇUTUK, DUTUK, FOTUK, GUTUK, HATUK, HOTUK, KUTUK, MATUK, MOTUK, OPTUK, OYTUK, PUTUK, SATUK, TOTUK, TUKAN, TUKÖN, TUKRA, TUKUM, TUKUŞ, YATUK, YETUK

4 harfli kelimeler

OTUK, TUKİ

3 harfli kelimeler

TUK

Bazı kelimelerin anlamları

TUK

İçine yoğurt ya da süt konulan, kazan biçiminde küçük bakır kap, bakraç.

KOLTUKLANMA

Koltuklanmak işi.

TUTUKLATABİLME

Tutuklatabilmek işi.

KOLTUKLAMAK

Koltuğu altına almak. Kıvanç verecek biçimde övmek, koltuklarını kabartacak sözler söylemek, pohpohlamak. Koltuğa girmek.

TAKATUKACILIK

Takatukacının yaptığı iş.

HOYTUKLANMAK

Bakınmak: Sağa sola hoytuklanıyor.

TUTUKLANMAK

Tutuklama işine konu olmak.

TUTUKLAYABİLMEK

Tutuklama imkânı veya olasılığı bulunmak.

GOLTUKKAPISI

Sofa kapısı. (Yukarıtırtar Yalvaç Isparta).

KAVAKLIKOLTUK

Halıların köşelerinde kavağı sitilize eden motif. (Yeşilova Aksaray Niğde).

KOLTUKÇULUK

Koltukçunun yaptığı iş. Yüze karşı övmeyi huy edinme.

KOLTUKLANMAK

Övücü sözlerle koltukları kabartılmak, pohpohlanmak.

KÜÇÜKPOTUKLU

Kayseri şehri, Pınarbaşı ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yer.

AVŞARPOTUKLU

Kayseri kenti, Pınarbaşı ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir bölge.

TUTUKLAYABİLME

Tutuklayabilmek işi.

TUTUKLATABİLMEK

Tutuklatma imkânı veya olasılığı bulunmak.

  -   -   -  

Anlamında TUK bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde TUK geçen kelimeler listesi verilmiştir.

DİSKUR

Söylev, nutuk.

FİRAR

Kaçma, kurtulma. Bir sanık, tutuklu veya hükümlünün gözcülerin elinden kurtulması.

ÇEKİNGEN

Her şeyden çekinen, ürkek, tutuk (kimse), muhteriz.

DÖŞEME

Döşemek işi. Bir yapının döşenmesine yarayan her türlü eşya, mefruşat. Halk edebiyatında ve türkülerden önce söylenen, bazen tekerleme biçiminde olan uyaklı giriş bölümü. Taşıtların koltuk, taban, tavan vb. yerleri. Yapılarda taban üzerine döşenen tahta vb. kaplama. Koltuk, kanepe, divan vb.nin kumaş, yay, pamuk vb. bölümleri.

AKAR

Kiraya verilerek gelir getiren ev, dükkân, tarla, bağ vb. mülk, akaret. Halı, koltuk, yatak vb. yerlerde ve nemli ortamlarda yaşayan, astıma yol açabilen, insan vücudundan dökülen deri tozlarıyla ve parçacıklarıyla beslenen bir tür canlı. Sıvı, mai, likit.

BERJER

Arkası kabarık ve yüksek, oturacak yeri geniş koltuk.

BOYUNDURUK

Çift süren veya arabaya koşulan hayvanların birlikte yürümelerini sağlamak için boyunlarına geçirilen bir tür ağaç çember. Zulüm ve zorbalık baskısı, esaret. Güreşte hasmın başını koltuk altına alıp boynuna kol dolama oyunu. Kapı veya pencere vb. açıklıkların üzerine konulan ağaç, taş veya beton kiriş, lento. Mengenenin üst yanındaki kemer biçimli bölüm.

DÖŞEMELİK

Yapılarda tabana döşemek için kullanılan (gereç). Kanepe, koltuk vb.nin kaplanmasına elverişli (kumaş).

ÇEKYAT

Gerektiğinde açılıp yatak durumuna getirilebilen koltuk, kanepe.

DİRSEKLİK

Koltuk, kanepe vb.nde dirsekleri dayamaya elverişli bölüm. Ceket kolunun dirsek bölümünü korumak veya yamamak için kullanılan (kumaş vb.). Dirsek olarak kullanılmaya uygun olan (ağaç, boru vb.).

GENELEV

Genel kadınların erkek kabul ettikleri yer, aşağı mahalle, kırmızıfener, koltuk, kerhane, umumhane.

AÇILMAK

Açma işine konu olmak. Kendine gelmek, biraz iyileşmek, ferahlamak. Kıyıdan uzaklaşmak. Yeni bir bakış açısı getirmek. Renk koyuluğunu yitirmek. Kapı, yol vb. geçit vermek. Gereken güce ulaşmak. Kuruluşlar ilk kez veya yeniden işe başlamak. Sıkılması, çekinmesi, tutukluğu kalmamak. Herhangi bir konuyla veya sorunla ilgili olarak düşünce ve uygulamalarda yeni koşulların gerektirdiği değişiklikleri veya yenilikleri yapmak. Ayrıntıya girmek. Sırrını, üzüntüsünü, sorunlarını birine söylemek. Genişlemek, bollaşmak. İşini gereğinden veya yapabileceğinden geniş tutmak. Delinmek, yırtılmak. Sis, karanlık, duman vb. dağılmak, yoğunluğunu yitirmek.

ÇEMBER

Merkez denilen sabit bir noktadan aynı uzaklık ve düzlemdeki noktalar kümesinin oluşturduğu kapalı eğri. Yazma, yemeni, başörtüsü. Basketbolda içinden topun geçmesiyle sayı kazanılan ağlı demir halka. Aşılması, çözümü güç durum. Çocukların çevirip arkasından koştukları tekerlek biçiminde oyuncak. Bu biçime getirilmiş katı cisimlerin çevresi. Sandık, denk, fıçı vb.nin dağılmaması için üzerlerine geçirilen dayanıklı bir cisimden kuşak.

FİTİL

Lambada, kandilde ve mumda yağın, çakmakta benzinin yanmasını sağlayan, türlü biçimlerde bükülmüş veya dokunmuş pamuktan yapılmış olan genellikle yağ çekici madde. 0,0125 gram olan ağırlık ölçü birimi. Yollu bir biçimde dokunmuş kumaş. Derin yaraların tedavisinde, yara içine salınan steril gazlı bez şeridi. Elli kâğıtla oynanan ve en az sayısı olanın kazanması kuralına dayanan bir iskambil oyunu. Eskiden topları ve şimdi lağımları ateşlemekte kullanılan kaytan biçiminde tutuşturucu madde. Kumaşın altına kaytan biçiminde bükülmüş bir şey koyup üstten dikerek yapılmış olan kabartma yol. Anüse konulan donmuş yağ kıvamında ve koni biçiminde ilaç. Koltuk, sandalye vb. oturulan eşyanın yapımında dikiş veya çivileri gizlemekte kullanılan şerit.

DAM

Yapıları dış etkilerden korumak amacıyla üzerlerine yapılmış olan çoğu kiremit kaplı bölüm. Dansta kavalyenin eşi. Tutukevi. Ahır. İskambil kâğıtlarında kız. Üzeri toprak kaplı ev, küçük ev, köy evi.

DÖŞEMECİ

Döşeme yapan kimse. Perde, koltuk, kanepe vb. satan veya onaran kimse.

GARDİYAN

Cezaevlerinde düzeni, tutukluların kurallara uygun biçimde davranmalarını sağlamakla görevli kimse.

ANARTRİ

Dil tutukluğu.

ÇAPRAZ

Eğik olarak birbiriyle kesişen. Eğik bir biçimde. Karşı tarafın yanı. İki taraflı, karşılıklı. Güreşte rakibin koltuk altından kol geçirip sarma oyunu. Kopça, düğme. Bir tür olta iğnesi.

ÇETELE

Çizilerek ya da oyularak açılan kertik. Ekmekçi, sütçü vb. esnafın, uzunlamasına ikiye bölüp üzerine kertikler çenterek hesap tuttukları ağaç dalı.