Kelimeler arşivinde; içinde "tiz" olan, toplam 180 tane kelime bulunuyor. İçerisinde tiz bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu tiz ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında tiz olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
ELEKTROMANYETİZMA, FOTOSENSİTİZASYON
HİPERKORTİZOLİZM, HİPERPARAZİTİZİM, RADAPPERTİZASYON
İSPRİTİZMACILIK, MANYETİZMACILIK, DESENSİTİZASYON, FERROMAGNETİZMA, HİPERPARAZİTİZM, PSÖDOHEMOPTİZİS
DEPOLİTİZASYON, VAKTİZAMANINDA, AKLİMATİZASYON, ANESTETİZASYON, FOTOMANYETİZMA, HERMAFRODİTİZM, PARAMANYETİZMA, PARAZİTİZASYON, POLİPARAZİTİZM
İNTİZAMSIZLIK, STRİPTİZCİLİK, BERAATİZİMMET, İMTİZACSIZLIK, İMTİZAÇSIZLIK, METAKROMATİZM, NARKOTİZASYON, PARATİROİTİZM, SENSİTİZASYON, SİMPARASİTİZM, TAGMATİZASYON
ANTİSEMİTİZM, HİPNOTİZMALI, İSPRİTİZMACI, MANYETİZMACI, PERİPATETİZM, HEPATİZASYON, HİPNOTİZMACI, İLTİZAMCILIK, İMTİZAMLILIK, İNTİZAMSIZCA, OBSKÜRANTİZM, PERİSTALTİZM, ROMATİZMASIZ, SANİTİZASYON
ASTİGMATİZM, FOTOTAKTİZM, İRREDANTİZM, PARTİZANLIK, TİTİZLENMEK, TİTİZLEŞMEK, DİKROMATİZM, İMTİZAMLICA, KORPORATİZM, ROMATİZMALI, SATELLİTİZM, SENTİENTİZM
BİLİLTİZAM, HİPNOTİZMA, İMTİZAÇSIZ, İNTİZAMSIZ, İSPRİTİZMA, KORTİZONLU, MANYETİZMA, OTOEROTİZM, PARTİZANCA, PRAGMATİZM, SEMPATİZAN, SENKRETİZM, STRİPTİZCİ, TİTİZLENME, TİTİZLEŞME, VAFTİZHANE, ANESTETİZE, ATLETİZMCİ, HELMİNTİZM, METİZERJİD, PARAZİTİZM, PETİZLEMEK, PROGNATİZM, TİTİZLİKLE, TİZİKLEMEK, TRAVMATİZM, YETİZLEMEK, YİTİZLEMEK
DESPOTİZM, DOGMATİZM, DRAMATİZE, EKLEKTİZM, EKSPERTİZ, İLTİZAMCI, İNTİZAMLI, LENFATİZM, MANYETİZE, NARKOTİZM, OTOMATİZM, ROMANTİZM, ROMATİZMA, TİZLEŞMEK, EMPİTİZİS, GİGANTİZM, HİPNOTİZE, HİRSİTİZM, İMTİZAÇLI, İTİZLEMEK, JİGANTİZM, KUMKERTİZ, PNÖMATİZM, SANİTİZER, TİZGELMEK, TİZLENMEK, VAFTİZEVİ, YETİZLEME
ATLETİZM, EGZOTİZM, ESTETİZM, FANATİZM, İLTİZAMİ, KORTİZON, MATİZLİK, NEPOTİZM, OKÜLTİZM, PARTİZAN, RAŞİTİZM, SEMİTİZM, STRİPTİZ, TİTİZLİK, TİZLEŞME, EKSOTİZM, ERGOTİZM, HEMOPTİZ, KORTİZOL, POLİTİZE, SANİTİZE, TİZCEĞEZ, TİZCEĞİN, TİZİKMEK, TİZLEMEK
EGOTİZM, EROTİZM, İHTİZAZ, İLTİZAM, İMTİZAÇ, İNTİZAM, İNTİZAR, İPTİZAL, İSTİZAH, İSTİZAN, TİTİZCE, DOMATİZ, FİTİZİS, İSTİZİN, İTİZÜMÜ, TİTİZER, TİZBERİ
İKTİZA, İTİZAR, VAFTİZ, HATİZE, İNTİZA, MANTİZ, TİZCEK, TİZİYE, TİZLİK, TİZREK
MATİZ, OTİZM, TİTİZ, FETİZ, KİTİZ, TİZAK, TİZAR, TİZCE, TİZDE, TİZLE, YETİZ, YİTİZ
İTİZ, TİZA
TİZ
TİZ
İnce, keskin (ses).
HİPERPARAZİTİZM
Paraziter bir organizmanın diğer bir parazite konaklık yapması. Yani parazitin paraziti olması durumu. Hiperparazitlerin neden olduğu enfestasyon.
HİPERKORTİZOLİZM
Hiperadrenokortisizm.
DESENSİTİZASYON
Duyarsızlaşma.
AKLİMATİZASYON
İklime uyma.
FOTOSENSİTİZASYON
Işığa duyarlılık, derinin ışığa karşı hassasiyet gösterme hâli. Canlı, kimyasal madde ve benzeri şeyleri ışığa karşı duyarlı kılma.
RADAPPERTİZASYON
Gıdada bulunan mikroorganizmaların çok azını yaşayabilir durumda kılan ve tamamen yok etmek için gerekli olan dozun gıdaya uygulandığı ışınlama yöntemi.
MANYETİZMACILIK
Manyetizmacının yaptığı iş.
ANESTETİZASYON
Uyuşturma. Anestezi uygulaması.
FERROMAGNETİZMA
Bazı maddelerin (özellikle Fe, Co ve Ni) sürekli mıknatıs oluşturabilme özelliği; atomların magnetik momentleri bölgecikleri şeklinde yönlenmiş olup, magnetik alan içinde bu bölgecikler sürekli mıknatıs vermek üzere yönlenirler.
VAKTİZAMANINDA
Vaktiyle.
İSPRİTİZMACILIK
Ruhun ölmediğine inanan, gereğinde ölülerin ruhlarıyla ilişki kurulabileceğini ileri süren inanış.
HİPERPARAZİTİZİM
Bir parazitin diğer bir parazit içinde veya üzerinde yaşaması durumu.
DEPOLİTİZASYON
Grup, kurum veya eylemin siyasal niteliğini yitirmesi.
PSÖDOHEMOPTİZİS
Ağızdan akciğer kaynaklı olmayan kan gelmesi.
ELEKTROMANYETİZMA
Elektriklenme ile mıknatıslanmanın karşılıklı olarak etkilenmelerinden ortaya çıkan olayların bütünü. Elektrik akımıyla mıknatıs elde etme.
Bu bölümde tanımı içerisinde TİZ geçen kelimeler listesi verilmiştir.
BAĞDAŞMA
Bağdaşmak işi, imtizaç.
ANTİSEMİTİST
Antisemitizm yanlısı.
DEKATLON
Uzun atlama, gülle atma, cirit atma, yüksek atlama, disk atma, sırıkla yüksek atlama, 100, 400 ve 1500 metre koşuları ile 110 metre engelli koşusundan oluşan atletizm yarışması.
BAĞNAZLIK
Bir kimseye veya bir şeye aşırı düşkünlük ve tutkuyla bağlılık, bağnazca davranış, taassup, mutaassıplık, fanatiklik, fanatizm.
ARTRİT
Eklem romatizması.
BENLİKÇİLİK
Benlikçi olma durumu. Kendi benliğinin gelişimini, bütün davranışlarının ilkesi yapan kişinin niteliği, egotizm.
ATLAMA
Atlamak işi. Belirli bir yerden gerilip hız alarak yapılmış olan sıçrama ile vücudu yerden kesip daha uzak bir yere kondurma veya belli bir yükseklikten aşırma. Bu biçimde en uzağa atlamak veya en yükseği aşmak amacıyla yarışılan atletizm dalı.
ASTİGMAT
Net görmeyen, astigmatizme tutulmuş (göz).
DESPOTLUK
Despot olma durumu, istibdat, despotizm.
CİDDİ
Şaka olmayan, gerçek. Güvenilir bir biçimde. Önem vererek, gerçek olarak. Ağırbaşlı. Eğlendirme amacı gütmeyen. Güvenilir, sağlam, önemli. Gülmeyen. Tehlikeli, endişe veren, ağır, vahim, kritik. Titizlik gösterilen, önem verilen.
BAĞDAŞMAK
Anlaşmak, uzlaşmak, uymak, imtizaç etmek. Bağdaş kurup oturmak. Çocuk oyunlarında arkadaş olmak.
BALAMA
Orta oyununda Rum tipi. Karagöz, matiz ve külhanbeyi tipleri tarafından yabancı ülkelerin tiplerine seslenirken kullanılan söz.
DİSİPLİN
Bir topluluğun, yasalarına ve düzenle ilgili yazılı veya yazısız kurallarına titizlik ve özenle uyması durumu, sıkı düzen, düzence, düzen bağı, zapturapt. Kişilerin içinde yaşadıkları topluluğun genel düşünce ve davranışlarına uymalarını sağlamak amacıyla alınan önlemlerin bütünü. Öğretim konusu olan veya olabilecek bilgilerin bütünü, bilim dalı.
ATLET
Kolsuz, askılı fanila. Atletizmle uğraşan kimse, atletizmci.
ÇAKAL
Etoburlardan, sürü hâlinde yaşayan, kurttan küçük bir yaban hayvanı (Canis aureus). Titiz, huysuz. Görgüsüz. Kurnaz, yalancı, düzenci, aşağılık kimse.
ÇEVİRME
Çevirmek işi, tedvir. Çevrilmiş, tercüme edilmiş. Uzaktan dolaşıp düşmanın yan gerilerine düşerek onu istemediği bir durumda dövüşmek zorunda bırakma, sarma, muhasara. Kuzu, oğlak vb. hayvanların şişte, kor üzerinde çevrilerek pişirilmişi. Dikenlerden, ağaç dallarından yapılmış duvar. Bir müzik parçasındaki aralığın veya bir cümle parçasının tiz sesini pese, pes sesini tize dönüştürmek işi.
DOGMACILIK
Öne sürülen öğreti ve ilkeleri eleştirmeden doğru olarak benimseyen ve benimsediği varsayımlardan katı bir yöntemle önermeler türeten anlayış, dogmatizm.
CIRTLAK
Hoşa gitmeyen, keskin ve çiğ, tiz (ses). Olgunluktan ezilebilecek duruma gelmiş (meyve, sebze) Aşırı renkli, çok açık renkli, göz alıcı veya rahatsız edici renkte.
ARİSTOTELESÇİLİK
Yunan filozoflarından derslerini öğrencileriyle birlikte gezinerek veren Aristoteles'in felsefesi, gezimcilik, Aristoculuk, peripatetizm. Bu felsefeyi benimsemiş olma durumu.
BAYRAK
Bir milletin, belli bir topluluğun veya bir kuruluşun simgesi olarak kullanılan, renk ve biçimle özelleştirilmiş, genellikle dikdörtgen biçiminde kumaş, sancak. Atletizmdeki bayrak yarışında dört sporcunun elden ele geçirdiği kısa, yuvarlak sopa. Simge, sembol. Öncü. Baklagilllerde diğerlerinden daha üstte bulunan, daha büyük olan ve çoğunlukla başka bir renkte ve yuvarlakça olan taç yaprağı. Gerektiğinde indirilip kaldırılan, açılıp kapatılan kol.