İçinde SÜZMEK geçen kelimeler

Kelimeler arşivinde; içinde "süzmek" olan, toplam 1 tane kelime bulunuyor. İçerisinde süzmek bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ek olarak sonu süzmek ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında süzmek olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.

 
 

Bazı kelimelerin anlamları

SÜZMEK

Bir sıvıyı, içindeki katı maddelerden ayırmak için bez veya delikli bir kaptan geçirmek. Gözle inceleyerek dikkatle bakmak. Bazı sıvıların yoğunlaşmasına yol açan, katı ve tortulu maddeleri bu sıvılardan ayırmak. Göz baygın ve anlamlı bakmak.

  -   -   -  

Anlamında SÜZMEK bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde SÜZMEK geçen kelimeler listesi verilmiştir.

ÇENDELE

Peynir süzmek için kullanılan seyrek dokunuşlu bez. Sofra bezi. İş önlüğü. Peynir suyunu çıkarma bezi. (Maraş).

SELEMEK

1.Tahılı ya da meyveyi sepette sallayarak çöpünü ayırmak. 2.Tahılı yıkarken bir kaptan ötekine süzmek. Kilim veya kolan dokumak üzere ip yaymak.

KEVGİR

Haşlanmış yiyeceklerin sıvılarını veya bazı sıvıları süzmek için kullanılan, delikli, genellikle yuvarlak biçimli mutfak kabı, süzgeç.

ELEKLİK

Keçi kılından veya at yelesinden yapılmış iplikle dokunan ve sanayide bazı sıvıları süzmekte kullanılan özel dokuma türü.

KESMEK

Bıçak, makas vb. bir araçla bir şeyi ikiye ayırmak, parçalamak, doğramak. Karşı cinsten birisini sürekli olarak süzmek, dikkatli bir biçimde bakmak. Belirtmek, kararlaştırmak. Yazıyı, filmi kısaltmak. Rüzgâr, soğuk vb. çok etkili olmak. Birini yermek, kötülemek. Oyuncuyu takım kadrosuna almamak. Akımı durdurmak. Hasta organı ameliyatla almak. Bir şeyden yoksun bırakmak, vermemek. Vahşice öldürmek. Kesici bir araçla yaralamak. Azaltmak, güçleştirmek. Hayvanın başını gövdesinden ayırmak, boğazlamak. Ara vermek. Son vermek, gidermek. Geçişi önlemek. Para basmak. İskambil kâğıtlarında destenin üzerinden bir bölümünü kaldırıp öte yana koymak. Susmak. Verilecek şeyin bir bölümünü alıkoyup vermemek. Ucunu almak. Dibinden ayırmak. Bölmek, ayırmak. Düzgün parçalara ayırmak. Uydurmak, yalan söylemek.

KELETİR

İki kulplu küfe biçiminde büyük sepet. İncir. Kulpsuz, yayvan sepet, sele. Küfe. Yemekleri süzmekte kullanılan süzgeç. (Gönen Isparta).

BARZON

Süt, ayran, peynir süzmek için ince bezden yapılan kâğıt külah şeklindeki süzgeç.

DURULAMAH

Çamaşır ya da bir kabı yıkadıktan sonra temiz sudan geçirmek. Bir sıvının içindeki tortuyu süzmek.

ÇENDİL

Peynir süzmek için kullanılan seyrek dokunuşlu bez. İş önlüğü. Bezden yapılan örtü.

KEMİSLEMEK

Kevgirle süzmek.

SIZIRMAK

Sızdırmak, süzmek.

EVRELEMEK

Ses sinyalini, frekansında ard arda gelen yükseltme ve alçaltmalar oluşturarak süzmek.

SÜZME

Süzmek işi. Süzülmüş olan, süzülerek elde edilen. Kötü, aşağılık, malın gözü (kimse). Katışıksız, saf.

DURALTMAK

Süzmek, durulaştırmak, arıtmak.

TARAMAK

Bir şeyin tellerini birbirinden ayırıp karışıklığını gidermek. Derleme ve araştırma yapmak için bir yayını dikkatle gözden geçirmek veya gerekli kelime, cümle ve yazıları tespit etmek. Bir şeyin içindeki gereksiz maddeleri tarak, tırmık vb. ile ayıklamak, taraklamak. Taşın yüzünü dişli çelik kalemle işlemek. Dikkatle bakmak, süzmek. Kafasından geçirmek, belli belirsiz düşünmek. Bir şey veya kimseyi bulmak, denetlemek için türlü yöntemlerden yararlanarak bir yeri sıkı bir biçimde aramak. Tarayıcı aracılığıyla kâğıt üzerindeki resim, yazı vb. simgeleri bilgisayar ortamına aktarmak. Makineli tüfek vb. ateşli silahlarla sürekli olarak bir yere ateş etmek. Hastalıkların kişiler arasındaki seyrini takip edebilmek amacıyla düzenli aralıklarla yapılmış olan inceleme.

PALAYIŞ

Süzgeç, kevgir. Yemek sularını süzmek için kullanılan süzgeç. (Aksaray Niğde).

DORAK

Kekik. Yoğurt ve kaymaktan yapılan bir çeşit yağlı peynir. Yağı alınmış sütten yapılan peynir. Yumuşak taştan yapılan ve yoğurt süzmekte kullanılan bir çeşit süzgeç. İçine yoğurt konan oyuk taş. Dereotu. Tepe, en yüksek yer, uç. Süzülmüş yoğurt, çökelek. Tepe, en yüksek yer, doruk. Bursa şehrinde, Söğütalan bucağına bağlı bir bölge. İçel şehrinde, Tarsus belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

DORAKÇILIK

Yoğurt süzmek için taştan süzgeç yapma işi.

PHASE

Ses sinyalini, frekansında ard arda gelen yükseltme ve alçaltmalar oluşturarak süzmek.

KÜDELEMEK

Karışık olan sıvıyı süzmek.