İçinde SULAK geçen kelimeler

Kelimeler arşivinde; içinde "sulak" olan, toplam 8 tane kelime bulunuyor. İçerisinde sulak bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ek olarak sonu sulak ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında sulak olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.

 
 

10 harfli kelimeler

SULAKBAHÇE, SULAKÇAYIR

9 harfli kelimeler

SULAKYURT, KARASULAK, SULAKDERE

8 harfli kelimeler

SULAKLIK

7 harfli kelimeler

SULAKLI

5 harfli kelimeler

SULAK

Bazı kelimelerin anlamları

SULAK

Suyu olan, suyu bol (yer). Kuşlar için su konulan küçük kap.

SULAKLIK

Sulak olma durumu.

SULAKÇAYIR

Ardahan kenti, Hanak ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yer.

KARASULAK

Her zaman nemli, ıslak tarla.

SULAKDERE

Mardin ili, Ömerli ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir bölge.

SULAKYURT

Kırıkkale iline bağlı ilçelerden biri.

SULAKBAHÇE

Kars kenti, Akyaka ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yer.

SULAKLI

Sulak yeri bulunan, sulu.

  -   -   -  

Anlamında SULAK bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde SULAK geçen kelimeler listesi verilmiştir.

AYVATLI

Kırıkkale şehrinde, Sulakyurt ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yer. Tunceli şehri, Akpazar bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

KAVAK

Söğütgillerden, sulak bölgelerde yetişen, boyu bazı türlerinde 30-40 metreye değin çıkan, kerestesinden yararlanılan uzun boylu bir ağaç (Populus). Samsun iline bağlı ilçelerden biri.

SÖĞÜT

Söğütgillerden, sulak yerlerde yetişen, yaprakları almaşık ve alt yüzleri havla örtülü büyük bir ağaç (Salix). Bilecik iline bağlı ilçelerden biri.

YABANTIRAK

Sulak yerlerde yetişen bir tür dereotu (Anethum graveolens).

SİVRİSİNEK

Çift kanatlılardan, insan ve memeli hayvanların kanıyla beslenen, birçok türü bulunan ve bir türü sıtma mikrobu aşılayan, sulak, bataklık yerlerde çok üreyen ve bulaşıcı hastalıkları yayan uçucu böcek (Culexpipiens).

KAMIŞ

Buğdaygillerden, sulak, nemli yerlerde yetişen, boğumlu, sert gövdesi olan bitkiler (Phragmites australis). Sıvı içecekleri bardak veya şişeden kolayca içmek için kullanılan ince, plastik boru, pipet. Bu bitkiden yapılmış. Erkeklik organı.

İBİS

Leyleksilerden, Afrika ve Batı Asya'nın sulak yerlerinde yaşayan bir kuş, Mısır turnası (İbis aethiopica).

YILANYASTIĞI

Yılanyastığıgillerden, sulak ve nemli yerlerde yetişen, kök sapında süt görünüşünde, yakıcı ve acı bir öz su bulunan, zehirli bir bitki (Dracunculus vulgaris).

ALİŞEYHLİ

Kırıkkale şehri, Sulakyurt belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yer.

ALABADA

Sulak ve verimli toprakta yetişen ve yaprağından dolma yapılan bir çeşit tohumlu bitki.

AZINA

Dere kıyısındaki sulak tarla. Irmak kıyılarındaki çimenlik. Irmak kıyısında kavağının boyu 18-20 metreye ulaşan kavaklık. Siyah renkli, gagasının üzerinde küçük küçük beyaz benekli çukurluklar olan iri güvercin.

ÖZ

Bir kimsenin benliği, kendi manevi varlığı, iç, nefis, derun, varoluş karşıtı. Bitkilerin kök, gövde ve dallarının boydan boya ortasında bulunan, hafif, gevrek ve çoğu yumuşak bölüm. "Kendine, kendi kendini" anlamlarında birleşik kelimeler türeten bir söz. Bir şeyin temel ögesi, künh, zübde. Kan bağı ile bağlı olan, üvey olmayan. İçine, arılığını, saflığını bozacak hiçbir şey karışmamış olan, saf, arı. Bir şeyin en kuvvetli veya kıvamlı bölümü, hülasa, zübde, ekstre. Dere, çay. Sulak, verimli yer. Çıbanların içinde ölmüş dokudan oluşan irinle birlikte çıkan parça. Kendi, zat.

AKKUYU

Adana şehri, Yüreğir belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri. Adıyaman ili, Çakırhüyük nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri. Gaziantep kenti, Nizip ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi. Hatay kenti, Kumlu belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri. Kırıkkale ilinde, Sulakyurt ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri.

LABADA

Karabuğdaygillerden, dere kıyılarında, sulak çayırlarda kendiliğinden yetişen, çok yıllık ve yaprakları sebze olarak kullanılan bir bitki, efelek (Rumex patientia).

AVGUN

Üstü açık sarnıç. Üstü kapalı veya açık su yolu, ark, bahçe duvarlarında açılan su deliği. Lâğım. Kanalla gelen suyun çeşmelere ayrılacağı yerde biriktiği küçük taş havuz. Sulak, bol sulu yer. Esas arktan ayrılan su yolunda açılıp, kapatılan yer, kapak. Birkaç kere sürülüp kabartılmamış tıkız tarla Avgun olan yerde ekin olmaz. Boğasak, boğa istiyen inek: Bizim inek avgun olmuş. Ayçiçeği. Avcılıkta kuşlara kurulan tuzak. Su kanalı (Çayağzı). Yer altındaki su yolu.

ÇAYIRSEDEFİ

Düğün çiçeğigillerden, sulak yerlerde yetişen, kökü iç sürdürücü olarak kullanılan bir bitki (Thalictrum).

ANDAL

Bahçe, bağ ve bostanda sulamayı kolaylaştırmak için, toprağın eğimine göre ayrılmış parçalar, maşala, evlek. Evlek sınırı. Bahçe ve bostanlarda evlekler arasındaki su yolu, ark. Sulanan tarla veya bostanda evleklerin suyla dolması, göllenmesi hali: Bahçe andallanıncaya kadar suyu kesme. Pirinç ekmeye elverişli akıntısız, sulak yer, bataklık. Fındığın dövülme zamanı yapılan 40-50 cm. yüksekliğinde ve 80-100 cm. enindeki kabuklu fındık yığını. Tırpan veya makine ile biçilen ekin sapı yığını: Tarlada üç andal ziyan olmuş. Orman içindeki ince uzun mera. Sersem, budala: Ahmet bu sıralarda andallaştı. Filan, falan: Sofraya ekmek, kaşık, andal geldi mi?. Seyrek, aralıklı yapılan iş veya dikiş: Ahmet tarlasını andal sürmüş. Bağ, bahçe sulamak için yapılan hendek, ark. Üzüm bağlarında evlek sırası. Derin su kanalı (Çayağzı). Tütün fidelerinin yetiştirildiği evlek. (Çakallı, Konak, Samsun).

BIYAN

Meyan kökü. Sulak yerlerde yetişen ve uzun olan bir ot. Bu yan, bu taraf.

MALAZ

Sulak yer. Sürülmemiş, ot bürümüş toprak. Su altında kalan, su basmış tarla.

KINDIRA

Sulak yerlerde yetişen, ince uzun yapraklarının kenarları keskin, koyu renkli bir tür çayır otu.