Kelimeler arşivinde; içinde "saçma" olan, toplam 17 tane kelime bulunuyor. İçerisinde saçma bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu saçma ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında saçma olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
SAÇMALAYABİLMEK
SAÇMALAYABİLME, SAÇMALAŞTIRMAK
SAÇMALAŞTIRMA
SAÇMALIPINAR
SAÇMALAŞMAK
SAÇMACILIK, SAÇMALAMAK, SAÇMALAŞMA
SAÇMALAMA
SAÇMALIK, SAPSAÇMA, SAÇMAAŞI
SAÇMACI
SAÇMAK, SAÇMAR
SAÇMA
SAÇMA
Saçmak işi. Yersiz, akla aykırı, tutarsız söz. Böyle söz söyleyen veya iş yapan. Bir tür balık ağı, serpme ağ. Akla uygun olmayan, pestenkerani, absürt. Avda kullanılan fişeklerin içine konulan, türlü boylardaki küçük ve yuvarlak kurşun tanesi. Yersiz bulunan.
SAÇMALAYABİLMEK
Saçmalama olasılığı bulunmak.
SAÇMACI
Saçma sapan söz söyleyen.
SAÇMAAŞI
Pirinçli ıspanak yemeği.
SAÇMALIK
Saçma konulan yer. Yeri ve değeri olmayan söz, davranış içinde olma, abukluk, abuk sabukluk, abuk subukluk, absürtlük. Yeri ve değeri olmayan söz, davranış.
SAÇMACILIK
Saçmacı olma durumu.
SAPSAÇMA
Harman yerindeki sapı, üzerinde düven gezebilecek bir biçimde yayma. (Yenikent Aksaray Niğde).
SAÇMAK
Bir şeyi ortalığa dağıtmak, dökmek. Belli bir görüşü, düşünceyi yaymak. Işık ve ısı yaymak.
SAÇMALAŞTIRMAK
Saçmalaşmasını sağlamak, saçma duruma getirmek, abuklaştırmak.
SAÇMALAMA
Saçmalamak işi, abuklama.
SAÇMALAŞTIRMA
Saçmalaştırmak işi.
SAÇMALAŞMA
Saçmalaşmak durumu veya işi, abuklaşma.
SAÇMALAMAK
Anlamsız, gereksiz, tutarsız, saçma sapan sözler söylemek veya bu tür davranışlarda bulunmak, abuklamak.
SAÇMALAYABİLME
Saçmalayabilmek işi.
SAÇMALIPINAR
Düzce şehrinde, Gölyaka ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir bölge.
SAÇMALAŞMAK
Saçma davranışlarda bulunmak, abuklaşmak.
Bu bölümde tanımı içerisinde SAÇMA geçen kelimeler listesi verilmiştir.
PESTENKERANİ
Saçma.
SAÇIŞ
Saçma işi.
LAKLAK
Leyleğin gagasıyla çıkardığı ses. Ara vermeden söylenilen saçma sapan söz dizisi, gevezelik.
PIRILDAMAK
Işık saçmak, ışıldamak.
PÜSKÜRTEÇ
Sıvıları ve toz durumundaki maddeleri gaz veya toz durumunda saçmaya, atmaya yarayan tulumba veya körük biçimindeki aygıt, püskürme makinesi, pülverizatör. Sprey.
PARLAMAK
Güçlü bir ışık çıkarmak, ışık saçmak. Mevkisi yükselmek. Bir ışık kaynağından gelen ışınları yansıtmak. Ortaya çıkmak. Birdenbire öfkelenmek. Tutuşup alev çıkarmak. Ün, san kazanmak, herkesçe tanınmak.
IŞIMAK
Işıklanmak, aydınlanmak. Işık saçmak.
SAÇILMAK
Saçma işi yapılmak. Etrafa dağılmak, yayılmak. Açılıp saçılmak.
SAÇIŞTIRMAK
Azar azar saçmak, dağıtmak, serpmek. Rastgele saçmak.
NEŞRETMEK
Yaymak, dağıtmak, saçmak. Yayımlamak.
DÖKMEK
Sıvı veya tane durumunda olan şeyleri bulundukları kaptan başka bir yere boşaltmak. Bir şeyi yok etmek için atmak. Kullanmak, harcamak, sarf etmek. Maden, mum eriyiği veya çimento, alçı vb.ni kalıba akıtarak biçim vermek, döküm yapmak. Saçmak, serpmek. Çok söylemek. Teninde kızamık, kızıl, suçiçeği hastalıklarında olduğu gibi kırmızı lekeler çıkmak. Üstünde bulunan bir şeyi düşürmek. Bir yere çokça bir şey yığmak, taşımak. Açığa vurmak, söylemek, ortaya koymak. Belli bir yere boşaltmak. Bir işte veya bir konuyu ele alış biçiminde değişiklik yapmak. Sulu hamuru kızgın yağ veya tepsinin içine akıtarak pişirmek. Çok sayıda öğrenciyi sınavda veya bir üst sınıfa geçirmede başarısız saymak. Yakmak, tutuşturmak. Salmak, bırakmak. Bol bol vermek, ödemek, sarf etmek. Akıtmak, düşürmek.
PARILDAMAK
Işık saçmak, parlamak. Gelişmek, yükselmek.
MALAYANİ
Boş ve yararsız, saçma.
SAÇALAMAK
Saçmak, serpmek.
ABSÜRT
Saçma.
IŞILDAMAK
Titrek, parlak bir ışık saçmak, parıldamak.
GAYRİMAKUL
Akla aykırı, saçma.
HEZEYAN
Saçmalama. Sayıklama. Sabuklanma.
KIVILCIMSIZ
Kıvılcımı olmayan, kıvılcım saçmayan.
HERZE
Saçma söz.