Kelimeler arşivinde; içinde "ras" olan, toplam 495 tane kelime bulunuyor. İçerisinde ras bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu ras ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında ras olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
RASYONELLEŞTİRMEK, ULUSLARARASICILIK, ULUSLARARASILAŞMA
MİLLETLERARASICI, RASYONELLEŞTİRME, RASTGELELEŞTİRME
RASYONALİZASYON, TRANSLİTERASYON, DÖNENCELERARASI, ELEKTROPORASYON, FAHRİBEYMEZRASI, ÖKSÜZLERSOFRASI, PARASPORANGİYUM, RASGELSLEŞTİRME, ROLİTETRASİKLİN, ULTRAFİLTRASYON, ULTRASONOTERAPİ
MİLLETLERARASI, RASYONELLEŞMEK, BONSMARASIĞIRI, DİSİNTEGRASYON, EKSPEKTORASYON, HİPERHİDRASYON, KARASUKABAKLAR, KARASÜLEYMANLI, KONTRASEPSİYON, KSANTOPSİDRASİ, ONKOMİRASİDYUM, RASTLANABİLMEK, RASTLAŞABİLMEK, RASTLAYABİLMEK, RASTLAYIVERMEK, TETRASİKLİNLER, ULTRASANTRİFÜJ, ULTRASONOGRAFİ, ULTRASONOSKOPİ, ULUSLARARASICI, ÜLTRASANTRİFÜJ, YANIKARARASICA
DEMONSTRASYON, ENFRASTRÜKTÜR, FERASETSİZLİK, İHTİRASSIZLIK, İRRASYONALİZM, KONFEDERASYON, KONFİGÜRASYON, KONSANTRASYON, RASYONELLEŞME, DENİZPIRASASI, KALECİKKARASI, ASEFALOTORASİ, DİSKOLORASYON, EKSENTERASYON, FİERASFERİDAE, HİPOHİDRASYON, İNFRASİLYATÜR, İNKARSERASYON, İNTRASPESİFİK, İRRASYONALİST, İSAAĞAMEZRASI, KONFİGURASYON, MANZARASIZLIK, PERSEVERASYON, PİPERASETAZİN, PROLİFERASYON, RADYOKONTRAST, RASTLANABİLME, RASTLANTILAMA, RASTLAŞABİLME, Devamını Oku »»
EKSTRASİSTOL, İLLÜSTRASYON, MİRASYEDİLİK, PARASEMPATİK, RASTLANTISAL, SİGARASIZLIK, ULUSLARARASI, AKSELERASYON, DEJENERASYON, DENATÜRASVON, DENATÜRASYON, EKSPLORASYON, EKULİBRASYON, FATURASIZLIK, FENESTRASYON, FLORASETAMİT, İHTİRASLILIK, İMMATÜRASYON, İNFİLTRASYON, İNTRASELÜLER, KARASANDIKLI, KARASEYİTALİ, KONTRASEPTİF, OBLİTERASYON, ÖZNELERARASI, PARASALCILIK, PARASALLAŞMA, PARASENTEZİS, PARASFENOYİT, PARASİMBİYUM, Devamını Oku »»
ALİTERASYON, ARİSTOKRASİ, ÇILDIRASIYA, DEKLARASYON, ENTEGRASYON, HOROZKARASI, İNTEGRASYON, KALİBRASYON, KONTRASOMUN, KORPORASYON, MUHATARASIZ, ORKESTRASIZ, RASPALANMAK, RASYONALİST, RASYONALİTE, RASYONALİZM, RESTORASYON, SERASKERLİK, SONRASIZLIK, TAVUKKARASI, TERASLANMAK, PAPAZKARASI, SERGİKARASI, AŞAĞIKARASU, BAĞLARARASI, BROMOURASİL, CAMERASCOPE, DEHİDRASYON, EKSKORASYON, EKSPİRASYON, Devamını Oku »»
DEKORASYON, DOKTORASIZ, FEDERASYON, FERASETSİZ, HONDURASLI, İRRASYONEL, JENERASYON, MANZARASIZ, MERASİMSİZ, NEVRASTENİ, PARASIZLIK, PLÜTOKRASİ, RASPACILIK, RASPALAMAK, RASPALANMA, RASTLANMAK, RASTLAŞMAK, TEKNOKRASİ, TERASLAMAK, TERASLANMA, REDDİMİRAS, ABERRASYON, AKRASPEDOT, BUHRASAMAK, DOĞARASLAN, ELÜTRASYON, ENDURASYON, FİGÜRASYON, FİLTRASYON, FİZYOKRASİ, Devamını Oku »»
ABERASYON, BÜROKRASİ, DEMOKRASİ, FATURASIZ, FERASETLİ, IZGARASIZ, İHTİRASLI, KARASAKIZ, KARASIĞIR, KARASİNEK, MACERASIZ, MERASİMLİ, MİRASYEDİ, NUMARASIZ, OPERASYON, PRASEODİM, RASATHANE, RASPALAMA, RASTLAMAK, RASTLANMA, RASTLANTI, RASTLAŞMA, RASTLAYIŞ, SIRASIYLA, SİGARASIZ, TERASLAMA, VİBRASYON, YARASALAR, BAHCARASI, ÇUKURASMA, Devamını Oku »»
ANTRASİT, ETOKRASİ, HİDRASİT, HORASANİ, KONTRAST, OTOKRASİ, RASTGELE, RASTIKLI, RASTLAMA, RASYONEL, SERASKER, SONRASIZ, TARASSUT, TEOKRASİ, ULTRASON, ALATARAS, BAĞARASI, BARASKÜN, BUHRASAK, CARASGAR, CARASKAL, ÇANTIRAS, ÇAYARASI, DAĞARASI, DRASCHİA, GORASMAK, GÖZARASI, GRASİLİS, IRASAMAK, İNFRASON, Devamını Oku »»
BORASİT, DARASIZ, FERASET, HORASAN, İHTİRAS, KARASAL, MERASİM, MİRASÇI, MURASSA, PANKRAS, PARASAL, PARASIZ, RASATÇI, RASPACI, SIRASIZ, VERASET, CIRASIN, CİRASMA, CİRASON, CURASIZ, ÇARASIZ, ÇIRASIZ, DURASIL, ERASLAN, HARASAN, IPIPRAS, IRASADA, IRASTİK, KARASAN, KARASAR, Devamını Oku »»
ARASAT, ARASIZ, ARASTA, BURASI, KÜRASO, PIRASA, RASTIK, RASYON, ŞURASI, YARASA, BIRASA, ÇABRAS, ÇAVRAS, GİRASI, HORASA, KARASA, KARASU, KRASİS, ORASBI, PARASA, PURASA, RASADA, RASİHA, RASİME, RASİST, RASİYE, RASİZM, RASLIK, SAVRAS, UĞRASA, Devamını Oku »»
MİRAS, ORASI, RASAT, RASIT, RASPA, TERAS, AHRAS, BARAS, ÇİRAS, FERAS, HIRAS, IPRAS, İRAST, KARAS, KIRAS, MARAS, MERAS, MIRAS, ORASA, RASEM, RASIK, RASİH, RASİM, RASİN, RASYO, TARAS, URASA
RAST, TRAS, GRAS
RAS
RAS
Rast. Rast, tesadüf.
ÖKSÜZLERSOFRASI
Halka biçiminde dizilmiş yıldızlar kümesi.
RASYONELLEŞTİRME
Rasyonelleştirmek işi.
PARASPORANGİYUM
Parasporlar kapsayan sporangiyum. Parasporlar kapsayan sporangium.
DÖNENCELERARASI
Yeryuvarı üzerinde Oğlak ve Yengeç dönenceleri (23° 27' K ve 23° 27' G) arasında kalan, genellikle sıcak iklimlerin egemen olduğu kuşağın yayılma alanı, bkz, dönence, Oğlak dönencesi, Yengeç dönencesi.
ULUSLARARASICILIK
Uluslararasındaki ilişkileri benimseme, uluslararasındaki ilişkilerden yana olma, milletlerarasıcılık, beynelmilelcilik, enternasyonalcilik, enternasyonalizm.
ULUSLARARASILAŞMA
Sömürgeci imparatorluklar çağından beri bilinen bir olgu olup iktisadi etkinliklerin ülke sınırlarını aşan coğrafi yayılımı.
RASGELSLEŞTİRME
(Deneysel tasarım) Deneklerin, rasgele sayılar çizelgesi kullanılarak bölüntülere dağıtılması.
ROLİTETRASİKLİN
Yarı sentetik bir tetrasiklin türevi.
MİLLETLERARASICI
Uluslararasıcı.
RASYONALİZASYON
Ussallaştırma.
FAHRİBEYMEZRASI
Elâzığ ilinde, Çaybağı bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.
ELEKTROPORASYON
Yüksek voltaj verilerek hücre zarında geçici porlar meydana getirilmesi ile protoplast tarafından yabancı DNA'nın hücre içine alınmasının hızlandırılması.
TRANSLİTERASYON
Yabancı yazıların, okunuşları dikkate alınmadan harf harf aktarılması, harf çevirisi.
RASTGELELEŞTİRME
İstatistiksel teorinin tesadüfi örneklemeyi temel almış olması nedeniyle örneklemedeki taraflılığı önlemek ve hatayı azaltmak için yapılan bir işlem.
RASYONELLEŞTİRMEK
Rasyonel duruma getirmek.
Bu bölümde tanımı içerisinde RAS geçen kelimeler listesi verilmiştir.
AĞDA
Kaynatılarak çok koyu ve yapışkan bir macun durumuna getirilen pekmez veya limonlu şeker eriyiği. Şekerle yapılmış olan ürünlerin hazırlanması veya beklemesi sırasında şekerin ulaştığı koyuluk.
AĞAÇLAŞMA
Ağaçlaşmak durumu. Bitki şekilleri gösteren ve akiklerde olduğu gibi maden filizlerinin gerek yüzeyinde gerek içlerinde rastlanan doğal desen.
ACYO
Herhangi bir paranın gerçek değeriyle sürüm değeri arasında veya bir ticaret senedinin üzerinde yazılı miktar ile indirimden sonraki tutarı arasında doğan fark. Bankaların senetli kredi işlemlerinde yaptıkları tahsilat. Bir ticaret senedinin yenilenmesinde alınan komisyon.
ABONE
Süreli yayınları, parasını önceden ödeyerek alma işi. Bir şeyi sürekli olarak kullanmak için hizmeti verenle sözleşme yapan kimse, sürdürümcü. Bir yere gitmeyi alışkanlık hâline getiren (kimse).
AKILCILIK
Akla dayanan, doğruluğun ölçütünü duyularda değil, düşünmede ve tümdengelimli çıkarmalarda bulan öğretilerin genel adı, usçuluk, akliye, rasyonalizm, deneycilik karşıtı. Akla ve akıl yolu ile varılan yargıya inanma, akla aykırı veya akıl dışı hiçbir şeyi tanımama davranışı ve tutumu, akliye, rasyonalizm. Bilginin evrensellik ve zorunluluğunun deneyden ve deneye dayanan genellemeden değil, yalnızca akıldan çıkartılabileceğini savunan öğreti, rasyonalizm.
AİLE
Evlilik ve kan bağına dayanan, karı, koca, çocuklar, kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik. Eş, karı. Aynı gaye üzerinde anlaşan ve birlikte çalışan kimselerin bütünü. Temel niteliği bir olan dil, hayvan veya bitki topluluğu, familya. Aynı soydan gelen veya aralarında akrabalık ilişkileri bulunan kimselerin tümü. Birlikte oturan hısım ve yakınların tümü.
AKORTSUZLUK
Ses düzensizliği ya da ayarsızlığı. Radyoda gerçek ayar frekansı ile doğru değeri arasındaki sapma.
AÇAN
Oynak kemiklerin arasındaki açıları genişletmeye yarayan kasların genel adı, büken karşıtı.
ADIM
Yürümek için yapılmış olan ayak atışlarının her biri. Bir yarışın belirli uzaklığı kapsayan bölümlerinden her biri, etap. Ayakta, esas duruşta, bir ayağın türlü yönlerde iki ayak boyu kadar yer değiştirmesi. Girişim, hamle. Bir ayak atışıyla alınan ve uzunluğu yaklaşık 75 santimetre olan mesafe. Bir gösterge ucunun eş olarak ayrılmış yaylardan biri boyunca aldığı yol. İki diş arasındaki aralık.
AKLAN
Sularını bir denize veya göle gönderen bölge, maile. Bir dağ sırasının yamaçlarından her biri.
AKÇASAL
Parasal.
AKÇÖPLEME
Zambakgillerden, yapraklarının uzun, geniş olması, çiçeklerinin güzelliği dolayısıyla bahçe çiçekleri arasına giren zehirli bir bitki cinsi (Veratrum album).
AĞ
İplik, sicim, tel vb. ince şeylerden kafes biçiminde yapılmış örgü. Ulaşım ve iletişim gibi alanlarda ülkenin her yerine yaygınlaştırılmış şebeke. Örümcek vb. hayvanların salgılarıyla oluşturdukları örgü. Çaprazlama örgü ile yapılmış olan ve kale direkleri arkasına gerilen örgü, file. Pantolon veya külotun apış arasına gelen yeri, apışlık. Tuzak. Oyun alanını ortadan ikiye bölen iple yapılmış örgü, file.
AHLAT
Gülgillerden, kendi kendine yetişen, üzerine armut aşılanan ağaç, yaban armudu, dağ armudu (Pirus piraster). Beden yapısının temelini oluşturan ögeler. Kaba adam, yol iz bilmez kimse. Bitlis iline bağlı ilçelerden biri. Bu ağacın, armuda benzeyen, iyice olgunlaştıktan sonra yenilebilen yemişi. Bir karışım içindeki parçalar, ögeler.
ADIMSAYAR
Yürüme sırasında gerçek sonuçlara varabilmek için geçilen yerin uzunluğunu anlayabilmek amacıyla ayağa veya bele takılan alet, pedometre.
ABONMAN
Bir satıcı veya kamu kuruluşu ile alıcılar arasında yapılmış olan anlaşma, sürdürüm. Abone olma durumunu gösteren belge. Kent içinde ulaşımı sağlayan otobüslerde para yerine geçen bilet veya kart.
AĞA
Geniş toprakları olan, sözü geçen, varlıklı kimse. Halk arasında sayılan ve sözü geçen erkeklere verilen unvan. Osmanlı Devleti'nde bazı kuruluşların başında bulunanlara verilen resmî san. Ağabey. Cömert, eli açık. Okuryazar olmayan yaşlı kimselerin adlarıyla birlikte kullanılan san. Koca.
ABANMAK
Eğilerek bir şeyin, bir kimsenin üzerine kapanmak. Bir yere veya bir kimseye yaslanmak, dayanmak. Bir şeyin veya bir kimsenin üzerine çöküp çullanmak. Birine yük olarak onun sırtından geçinmeye çalışmak. Boksta karşılaşma sırasında rakibine yaslanmak. Futbolda topa olanca gücüyle vurmak.
AKILCI
Akılcılıktan yana olan, usçu, rasyonalist (kimse). Akılcılıkla ilgili.
AĞIZ
Yüzde, avurtlarla iki çene arasında bulunan, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye yarayan ve besinlerin sindirilmeye başlandığı organ. Bu boşluğun dudakları çevreleyen bölümü. Birkaç yolun birbirine kavuştuğu yer, kavşak. Koy, körfez, liman vb. yerlerin açık tarafı. Aynı dil içinde ses, şekil, söz dizimi ve anlamca farklılıklar gösterebilen, belli yerleşim bölgelerine veya sınıflara özgü olan konuşma dili. Uç, kenar. Kapların veya içi boş şeylerin açık tarafı. Bir bölge ezgilerinde görülen özelliklerin tümü. Çıkış yeri. Kesici aletlerin keskin tarafı. Bir akarsuyun denize veya göle döküldüğü yer, munsap. Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü. Üslup, ifade biçimi.