İçinde PLAK geçen kelimeler

Kelimeler arşivinde; içinde "plak" olan, toplam 60 tane kelime bulunuyor. İçerisinde plak bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ek olarak sonu plak ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında plak olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.

 
 

15 harfli kelimeler

ÇIPLAKLAŞTIRMAK

14 harfli kelimeler

ÇIRILÇIPLAKLIK

13 harfli kelimeler

PEYERPLAKLARI, BALDIRIÇIPLAK

12 harfli kelimeler

ÇIPLAKLAŞMAK, ÇIRÇIPLAKLIK

11 harfli kelimeler

ÇIPLAKLAŞMA, ŞAPLAKLAMAK, ÇIRILÇIPLAK, PLAKOGLOBİN, ELEKTROPLAK, DEZMOPLAKİN

10 harfli kelimeler

KONTRAPLAK, SULUZIPLAK, KAPLAKPİŞİ, PLAKACILIK

9 harfli kelimeler

PLAKÇALAR, CISÇIPLAK, CISCIPLAK, PLAKÇILIK, CIRCIPLAK, CIPCIPLAK, CIMCIPLAK, ÇIPLAKLIK, ÇIRÇIPLAK, KONTRPLAK

8 harfli kelimeler

PLAKASIZ, ANTİPLAK, AKŞAPLAK, PLAKOYİD, PLAKETLİ

7 harfli kelimeler

ŞAPLAKA, PLAKACI, PLAKLAR, PLAKALI

6 harfli kelimeler

YAPLAK, ÇIPLAK, TOPLAK, PLAKÇI, TAPLAK, SAPLAK, SUPLAK, ŞIPLAK, ZIPLAK, MAPLAK, LOPLAK, LAPLAK, KAPLAK, DAPLAK, ÇOPLAK, ÇİPLAK, ÇEPLAK, COPLAK, CIPLAK, CAPLAK, ŞAPLAK, PLAKET

5 harfli kelimeler

APLAK, PLAKA

4 harfli kelimeler

PLAK

Bazı kelimelerin anlamları

PLAK

Sesleri kaydetmek ve kaydedilen sesleri yeniden pikap veya gramofonda dinlemek amacıyla hazırlanan plastik daire biçiminde yaprak. Metal nesne, plaka.

ŞAPLAKLAMAK

Tokatlamak.

PLAKOGLOBİN

Dezmozomlarda plâk yapısında bulunan 83000 molekül ağırlığında bir ara filament yardımcı proteini.

KONTRAPLAK

En az üç kaplamanın, damarları birbirine dik gelecek biçimde üst üste yapıştırılması yolu ile hazırlanan levha.

ÇIPLAKLAŞTIRMAK

Çıplak duruma getirmek.

KAPLAKPİŞİ

Kadınların taktıkları altınlı başlık.

ELEKTROPLAK

Elektrikli yılan balığında olduğu gibi elektrik organını teşkil eden plâkların her biri.

ÇIPLAKLAŞMAK

Çıplak duruma gelmek.

ÇIRÇIPLAKLIK

Çırçıplak olma durumu.

DEZMOPLAKİN

Yan yana gelen hücre zarları arasında oluşan dezmozom plâklarına ara filâmentleri bağlayan 250000 (dezmoplâkin I) ve 215000 (dezmoplâkin II) molekül ağırlığında iki tipi bulunan bir protein.

ÇIRILÇIPLAK

Tamamen çıplak, çırçıplak, anadan doğma, anadan üryan. Çok açık bir biçimde. Bitki örtüsü bulunmayan.

PEYERPLAKLARI

İnce bağırsak mukoza ve submukozasındaki lenfoid folikül toplulukları, limfonoduli agregati.

ÇIRILÇIPLAKLIK

Çırılçıplak olma durumu.

BALDIRIÇIPLAK

Açık saçık, çıplak, çırılçıplak. Pırasa. Yoksul, hali vakti iyi olmayan.

SULUZIPLAK

Limon.

ÇIPLAKLAŞMA

Çıplaklaşmak işi.

  -   -   -  

Anlamında PLAK bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde PLAK geçen kelimeler listesi verilmiştir.

DAZ

Dazlak. Çıplak (toprak).

AKADEMİ

Yüksekokul. Çıplak modelden yapılmış insan resmi. Bilginler, yazarlar, sanatçılar kurulu.

CAVLAMAK

Kavlamak, tüyünü dökmek, çıplak kalmak. Ölmek.

DENİZTAVŞANI

Ağız dokunaçları geniş ve etli, uzun, çıplak vücutlu deniz yumuşakçası (Cyclopterus lumpus).

DAL

Ağacın gövdesinden ayrılan kollardan her biri. Canlıların bölümlenmesinde, sınıfların bir araya gelmesiyle oluşan birlik, şube. Çıplak, yalın. Arka, sırt. Bir bilim alanının içinde yer alan ana bilim dalında alt alanı. Branş. Boyun, ense. Kol. Omuz.

DAYLAK

Dişi deve. Çıplak.

ÇAL

Taşlık yer, çıplak tepe. Denizli iline bağlı ilçelerden biri.

CAVLAK

Çıplak, tüysüz.

ÇIPLAKLIK

Çıplak olma durumu.

AÇIKLIK

Açık olma durumu, aleniyet. Uzaklık, mesafe. Bitki örtüsü olmayan, çıplak yer. Gerçeği olduğu gibi yansıtma durumu. Boş ve geniş yer, meydanlık. Bir söz veya yazıda maksadın açık olması özelliği, duruluk, vuzuh. Dürbün, fotoğraf makinesi vb. optik araçlarda ağız çapı, ışığın girebildiği delik.

AÇIK

Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı. Örtüsüz, çıplak. Bir gereksinimin karşılanamaması durumu. Görevlisi olmayan, boş (iş, görev), münhal. Çalışır durumda olan. Gizliliği olmayan, olduğu gibi görünen. Sevişme sahnelerini bütün çıplaklığıyla anlatan (kitap, resim, film vb.). Boş. Belirgin bir biçimde. Rengi koyu olmayan, koyu karşıtı. Belli bir yerin biraz uzağı. Engelsiz, serbest. Aralığı çok. Kolay anlaşılır, vazıh. Denizin kıyıdan uzakça olan yeri. Her türlü düşünceyi hoşgörüyle karşılayabilen, etkisinde kalabilen.

BALTRAP

Atıcılıkta hedef vazifesi gören plakaları havaya fırlatan yaylı alet.

CIBIL

Çıplak. Yoksul, parasız, geçim darlığı çeken.

CIBILDAK

Çıplak.

CAVLAKLIK

Cavlak olma durumu, çıplaklık.

BÜKÜCÜ

Ağaç veya kontrplakları kalıpla, elle bükerek şekil veren kimse.

AKBABA

Akbabagillerden, başı ve boynu çıplak olan, dağlık yerlerde yaşayan, leşle beslenen, çok yüksekten uçarak keskin gözleriyle çok uzakları görebilen, iri ve yırtıcı bir kuş, kerkes (Vultur monachus). İhtiyar. Çıkarı için başkalarını sömüren.

ÇAMGİLLER

Kozalaklılardan, iğne gibi ince ve uzun yapraklarını yaz kış dökmeyen, tohumları çıplak olarak kozalak pulları üzerinde bulunan, çam, köknar, ladin vb. bitki türlerini içine alan reçineli ağaçlar familyası.

BÜYÜTME

Büyütmek işi. Birisi tarafından yetiştirilmiş kimse. Uzakta duran cisimlere dürbün vb. bir araçla bakıldığında cismi gören açının çıplak gözle bakıldığı zamanki açıya oranı.

ÇIRÇIPLAK

Çırılçıplak.