Kelimeler arşivinde; içinde "menet" olan, toplam 9 tane kelime bulunuyor. İçerisinde menet bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu menet ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında menet olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
MEYMENETSİZLİK
MEYMENETSİZCE
MEYMENETSİZ
MEYMENETLİ
MENETMEK, MEYMENET
MENETME
EMENET
MENET
MENET
Yüksek yayla.
MEYMENET
Uğur (I).
MEYMENETSİZ
Uğursuz.
MEYMENETSİZCE
Meymenetsiz bir biçimde.
MENETME
Menetmek işi.
MEYMENETSİZLİK
Uğursuzluk.
MENETMEK
Yasaklamak. Engel olmak.
EMENET
Emanet.
MEYMENETLİ
Uğurlu.
Bu bölümde tanımı içerisinde MENET geçen kelimeler listesi verilmiştir.
YUMLU
Uğurlu, meymenetli, mübarek. Yumulu, kapalı, ketûm. Uğurlu, kutlu. Kutsal, mübarek.
UĞURSUZ
Kendinde uğursuzluk bulunan, yomsuz, kadersiz, meymenetsiz, menhus, musibet, meşum, şom.
ABAMAK
Çirkin bir kızı veya kötü bir malı kandırma yoliyle birine yamamak. Bir şeyi birisine zorla vermek. Yüklemek: Suçu benim üzerime abadılar. İftira etmek. Menetmek, alıkoymak: Bu adamı işinden abadım. Muhalefet etmek, dayatmak. Giyilecek bir şeyi omuza atmak.
UĞUR
Bazı olaylarda görülen ve insana iyilik getirdiğine inanılan belirti ya da bazı nesnelerde var olduğuna inanılan iyilik kaynağı. Hedef, amaç, erek, gaye, yol. İyi nitelik, meymenet, kadem. Talih, şans. Ön veya yan. Bu nitelikte olduğuna inanılan şey.
NEHİY
Bir işin yapılmasını yasak etme, engelleme, menetme.
UĞURLU
Uğuru olan, iyilik getirdiğine inanılan, kutlu, tekin, kademli, meymenetli, mübarek.
DARTMAK
Asılmak, abanmak. Uyuklamak. Çekmek, asılmak: Bu çocukların kulakları dartılmalı, yoksa uslanmazlar. Bir şeyi dengeye getirmek. Tartmak. Denemek için yoklamak: Kendimi bi darttım, baktım yıkılmıyom yürüdüm. El değirmeninde bir şey öğütmek. Eski türkçe tartmak: tartmak; ağır olmak. Çekmek. Esirgemek, menetmek, alıkoymak. Saklamak.
UĞURSUZLUK
Bazı olaylarda görülen ve insana kötülük getirdiğine inanılan belirti veya bazı nesnelerde var olduğuna inanılan güç, kademsizlik, meymenetsizlik, nuhuset, şeamet, şomluk.
LAVUK
Gereksiz konuşan (kimse). Önemsiz konular üzerinde fazlaca duran, hareketleri ve sözlerinde meymenet olmayan (kimse).