İçinde KALORİ geçen kelimeler

Kelimeler arşivinde; içinde "kalori" olan, toplam 11 tane kelime bulunuyor. İçerisinde kalori bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ek olarak sonu kalori ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında kalori olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.

 
 

14 harfli kelimeler

KALORİFERCİLİK

12 harfli kelimeler

KALORİFERSİZ

11 harfli kelimeler

KALORİFERCİ, KALORİMETRE, KALORİMETRİ, KALORİFERLİ

10 harfli kelimeler

KİLOKALORİ, İZOKALORİK, MEGAKALORİ

9 harfli kelimeler

KALORİFER

6 harfli kelimeler

KALORİ

Bazı kelimelerin anlamları

KALORİ

Normal atmosfer basıncında, ısınma ısısı 15 °C'lik suyunkine eşit olan bir cismin, bir gramının sıcaklığını 10 °C yükseltmek için gerekli ısı miktarına eşit olan ısı birimi, ısın. Besinlerin, dokular içinde yanarak vücudun sıcaklık ve enerjisini sağlama değerlerini gösteren ölçü.

KALORİFERLİ

Kaloriferi olan. Kalorifer ile ısınan.

KALORİMETRE

Isıölçer.

KALORİFERSİZ

Kaloriferi olmayan.

KALORİMETRİ

Isı ölçümü.

KALORİFERCİ

Kalorifer döşeyen veya onaran kimse. Kaloriferi yakan kimse.

KİLOKALORİ

Büyük kalori.

MEGAKALORİ

Bir milyon kaloriye karşılık gelen metrik sistemde bir ısı enerjisi birimi.

KALORİFERCİLİK

Kalorifercinin yaptığı iş.

KALORİFER

Merkez ve depo durumunda olan bir kazandan çıkan sıcak havayı, su veya buharı, borularla dolaştırmak yoluyla bir yapının her yanını ısıtan araç veya tesisat. Radyatör.

İZOKALORİK

Yemlerin enerji bakımından dengelenmesi, eşitlenmesi. Enerji bakımından eşit kalori değerine sahip diyetler.

  -   -   -  

Anlamında KALORİ bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde KALORİ geçen kelimeler listesi verilmiştir.

KAZAN

Çok miktarda yemek pişirmeye veya bir şey kaynatmaya yarayan büyük, derin kap. Ankara iline bağlı ilçelerden biri. Buhar makinelerinde, kalorifer tesisatında, suyun kaynatıldığı büyük derin kap.

MARASMUS

Vücudun ileri derecede zayıflaması, kuvvetten düşme, büyümesinin durmasına karşın zihin ve iştahın varlığıyla belirgin bir çeşit protein-kalori malnutrisyonu.

KALİFER

Kalorifer. Fransızca kökenli calorifere: kalorifer; merkezi teshin; radiyatör.

SERPANTİN

Eğlencelerde kullanmak için kendi üzerine sarılarak hazırlanan, savrulduğunda çözülen, renkli kâğıttan yapılmış ince ve uzun şerit. Yılan taşı. Kalorifer tesisatında bükülmüş borularla yapılmış ısıtıcı.

CÜRUF

Erime durumundaki madenlerin yüzeyinde toplanan madde, demir boku, dışık. Kaloriferlerden çıkan yanmış kömür artığı.

BUFALO

ABD' den köken alan, bizonların çoğu selülozlu yemi yüksek kaliteli ete dönüştürme yeteneğinden yararlanmak ve evcil sığırlar gibi uysal ve sürü idaresi kolay bir hâle getirmek için, bizonlarla evcil sığırların birleştirilmesi sonucu geliştirilmiş, 3/8 Bizon ve 5/8 sığır genotipi taşıyan, evcil sığırlar gibi uysal mizaçlı, etinin yağ, kolesterol ve kalori oranı düşük ve protein ve kalsiyum oranının yüksek olması nedeniyle et endüstrisinde popüler sığır ırkı.

ISIN

Kalori.

ISIÖLÇER

Cisimlerin ısınma ısısını ölçmeye yarayan alet, kalorimetre.

OSTEOPOROZİS

Kemik rezorpsiyonunun yapımından fazla olması sonucu iskelette veya iskeletin bir kısmında mineral yoğunluğunun azalması, kemiklerin sünger gibi bir hâl alıp boşalması ve zayıf, kırılgan ve kemik hacminin küçülmesiyle belirgin patolojik değişim, kemik atrofisi. Özellikle çiftlik hayvanlarında fosfor yetersizliği, protein-kalori yönünden beslenme bozukluğu veya kalsiyum yetersizliğinden kaynaklanır.

ÖRTGEL

Yağ, pekmez ve benzerleri yiyeceklerdeki kalori yüksekliği : Pekmez daha örtgeldir.

KÖMÜRCÜ

Kömür alıp satan veya odun kömürü yapan kimse. Vapurda, fabrikada, kalorifer dairesinde ocağa kömür atan işçi.

KÜLLÜK

Çöplük. Sigara külü silkelenen ve sigara söndürülen kap, tabla, kül tablası, sigara tablası. Banyo, kalorifer kazanıyla ve sobada küllerin döküldüğü yer veya kap. Kül ve süprüntü atılan yer, çöplük. Çöp tenekesi. Çamaşır yıkamak için içinde küllü su bulundurulan çukur. İçine küllü su konulan kırmızı topraktan yapılmış küp. Eğrelti otu. Ayakyolu, hela. Çevresi çalı ile sarılarak kış için saklanan saman yığını. Harman kaldırıldıktan sonra yerde kalan tahıl, saman ve benzerleri kalıntılar. Kuluçka : Sizin tavuk küllük oldu. Ateş küreği. Çift sabanı. Dağın en yüksek tepesi, doruk. İnsanın oturduğu, yaşadığı yer, çevre, mahalle. Teneke su kabı. Temizlikte kullanılan suların konulduğu ağzı geniş, toprak testi. Kül, çöp, süprüntü atılan yer, çöplük. Samanlık. Geleneksel kadın giyiminde başa vurulan fes. Kazan ve sobada küllerin döküldüğü yer. Gübre ve kül çöplüğü. (Körküler Yalvaç Isparta). Bacadan düşen pisliklerin içinde biriktiği duvar içindeki teneke kuytu. (Aksara Niğde). Saflık. Elâzığ ili, Hankendi nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi. Iğdır kenti, merkez ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.

KVAŞİYORKOR

Tüm organ ve dokuların atrofisi, kemik iliği hipoplazisi, hafif anemi ve retikülositopeniyle belirgin şiddetli protein-kalori eksikliğinden kaynaklanan insanlarda çocukluk çağında ortaya çıkan hastalık tablosu.

BOYLER

Kalorifer kazanının sıcaklığından yararlanarak içindeki suyun ısıtılması sağlanan depo.