İçinde ESİNTİ geçen kelimeler

Kelimeler arşivinde; içinde "esinti" olan, toplam 7 tane kelime bulunuyor. İçerisinde esinti bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ek olarak sonu esinti ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında esinti olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.

 
 

13 harfli kelimeler

KESİNTİSİZLİK

10 harfli kelimeler

KESİNTİSİZ

9 harfli kelimeler

ESİNTİSİZ, KESİNTİLİ

8 harfli kelimeler

ESİNTİLİ

7 harfli kelimeler

KESİNTİ

6 harfli kelimeler

ESİNTİ

Bazı kelimelerin anlamları

ESİNTİ

Belli belirsiz hissedilen hafif yel, nefha.

ESİNTİLİ

Esintisi olan.

KESİNTİ

Kesilen parça, kırpıntı. Bir işin bir süre için durması, inkıta. Ödenen bir paradan herhangi bir sebeple kesilen bölüm.

KESİNTİSİZLİK

Kesintisiz olma durumu.

ESİNTİSİZ

Esintisi olmayan.

KESİNTİSİZ

Aralıksız. Hiçbir vergi kesilmeden verilen (para).

KESİNTİLİ

Ara verilerek yapılan. Kesintisi olan (para).

  -   -   -  

Anlamında ESİNTİ bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde ESİNTİ geçen kelimeler listesi verilmiştir.

İNKITA

Kesilme, kesinti.

DURMADAN

Ara vermeden, kesintisiz, sürekli.

AKICI

Akma özelliği olan. Kesintisiz. Kolay anlaşılabilen, okunabilen, anlamca açık (anlatım), selis.

BRÜT

Kesintisi yapılmamış, kesintisiz (para). Darası çıkarılmadan tartılan (ağırlık).

İPİLTİ

Hafif esinti.

STOPAJ

Ön kesinti.

KIRPMAK

Parçalara ayırmak, kesmek, kırkmak. Göz kapaklarını açıp kapamak, kıpmak. Kesinti yapmak, tutumlu davranmak.

DURAK

Tren, tramvay, otobüs, minibüs vb. genel taşıtların durmak zorunda olduğu veya durabileceği yer. Kısa bir süre konaklanacak, durulacak yer. Cümle sonundaki nokta. Çok sayıda taksinin bir arada çalıştığı ve bağlı olduğu işletme. Hece ölçüsüyle yazılmış şiirlerde ölçü kalıpları içindeki durma yerleri. Konuşmada, anlamın gerektirdiği biçimde kelimeler arasındaki ses kesintisi. Bir ölçü uzunluğunda susma.

DEVAMLI

Sürekli, bitmeyen, kesintiye uğramayan. Okuluna düzenli bir biçimde devam eden. Sürekli, bitmeyen, kesintiye uğramayan bir biçimde.

BOŞLUK

Oyuk, çukur, kapanmamış yer. Boş olma durumu. Boş olan yer. Eksiklik, yoksunluk duygusu. Kesinti, kopukluk. Boş geçen süre.

FASILA

Aralık, ara, kesinti.

NESİM

Hafif yel, esinti.

LAYENKATİ

Kesintisiz, aralıksız.

NEFHA

Güzel koku. Esinti.

NET

Bütün çizgileri belirgin olan, gözün bütün ayrıntılarıyla algılanan, iyi görünen. İyi duyulan (ses). Açık seçik olan, anlaşılmaz yanı bulunmayan. Tenis, masa tenisi gibi oyunlarda servis atışlarında topun karşı sahaya geçerken fileye değdiğini belirtmek için kullanılan bir söz. Kesintilerden sonra geri kalan miktarda olan, safi.

SÜREKLİ

Kesintisiz olarak süren, kalıcı, devamlı, baki, daimî. Yumuşak. Uzun süreli olarak, daima.

ARALIKSIZ

Birbirine bitişik olan, aralarında açıklık bulunmayan, kesintisiz. Sürekli, ara vermeden, kesintisiz.

FASILASIZ

Kesintisiz. Durmadan, ara vermeden, biteviye.

HAVA

Hava yuvarını oluşturan, bütün canlıların solunumuna yarayan, renksiz, kokusuz, akışkan gaz karışımı. Keyif, âlem. Müzik parçalarında tür. Durum, ortam, çevre, muhit, atmosfer, ambiyans. Esinti. Müzik aletlerinden çıkan ses perdesi. Canlılar üzerindeki etkisine göre hava yuvarının durumu. Meteoroloji ile ilgili olayların bütünü. Gökyüzü. Çekicilik. Tarz, üslup. Görünüş, davranış, söz vb. için bir kimsenin durumunu belirten özellik. Sonuçsuz, anlamsız, boş (durum, davranış, söz). Çevreyi kuşatan boşluk.

HEMZE

Gırtlakta, ses tellerinin birbirine yapışması sonucu havanın akışını birdenbire engellemesiyle oluşan ve bir kesinti izlenimi veren ünsüz.