Kelimeler arşivinde; içinde "ceren" olan, toplam 7 tane kelime bulunuyor. İçerisinde ceren bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu ceren ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında ceren olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
ŞECERENAME
AYCEREN, CERENLİ, CERENÜK, HÖCEREN, TECEREN
CEREN
CEREN
Ceylan.
ŞECERENAME
Soyağacını gösteren kitap veya yazı.
CERENÜK
Erik.
CERENLİ
Adana şehri, Yüreğir belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri.
TECEREN
Becerikli. Becerikli, tasarruflu.
AYCEREN
Ay gibi güzel ve parlak ceylan.
HÖCEREN
Çok eskimiş, yıkılmaya yüz tutmuş (yapı).
Bu bölümde tanımı içerisinde CEREN geçen kelimeler listesi verilmiştir.
HACIYATMAZ
Yere nasıl bırakılırsa bırakılsın, dibinde bulunan ağırlık sebebiyle dik bir durum alan oyuncak. Güç durumlarda çıkarı için kişiliğinden özveride bulunarak kendini çabucak toparlamayı beceren kimse.
SOVA
Kapı ve pencerenin yerleştiği kasa, çerçeve.
MUŞABAH
Pencerenin açılan küçük parçası. Kabukları kolay kırılan ceviz. Bir çeşit çorap örgüsü.
ÇUĞNUS
Yemeğin yanmaya başlaması, tencerenin dibine tutması.
SEVE
Kapı ve pencerenin yerleştiği kasa, çerçeve. Kapı, pencere pervazı.
HÖVELMEK
Bükülmek, eğrilmek: Tencerenin dibi hövelmiş.
SÖYE
Kapı ve pencerenin yerleştiği kasa, çerçeve. 1.Ocak üstünde lamba koymaya yarayan yer. 2.Ocak içlerinde iki yana dikine konulan geniş, uzun, düz taşlar. Yatık, eğik : Saban söye derin sürmüyor. Ev direği.
SÜVE
Kapı ve pencerenin yerleştiği kasa, çerçeve. Arabalarda, yastık başına dikilen kazıklar. Kapı çerçevesi, pervaz (Kırşehir), karşılığı suve.
SÖRE
Kapı ve pencerenin yerleştiği kasa, çerçeve.
KAZIMIK
Süt, muhallebi ve yemek pişerken tencerenin dibinde yanan yapışkan bölüm.
SÖĞE
Büyük kazık. Ocağın iç yanı, odunların dayandığı duvar. Alt çene: Söğe kemiği. Palavra. Kapı ve pencerenin yerleştiği kasa, çerçeve. Gömleğin göğsü. (Yenikent Aksaray Niğde). Kürsi ayağının kol yerinden yukarıda olan parçası. Kapının üzerinde döndüğü, üst ve alt çerçevelere geçirilen mihver.
SÖVE
Kapı ve pencerenin yerleştiği kasa, çerçeve. Avlu kapısının iki yanına konan uzun taşlar. Pencere ve kapı kenarlarındaki süs kalıpları.
AYE
Eşraf, ileri gelen. Aya, el ayası, avuç içi. Pencerenin iç tarafı. Şaşma bildirir ünlem. Kadılar için o (zamir): Aye diyor ki çabuk gelsinler.
DEMİRLEMEK
Kapı ve pencerenin kol demirini takmak, kapatmak. Gemi demir atmak. Demire vurmak.
ÇUHNOS
Yemeğin yanmaya başlaması, tencerenin dibine tutması.
KAZMIK
Süt, mahallebi ve yemek pişerken tencerenin dibinde yanan, yapışkan kısmı. Tencere dibinde koyulaşarak yapışan ya da yanarak kalan yemek kalıntısı. Etin, kıyıldıktan sonra kütükte kalan, kazıyarak çıkartılan kırıntıları. Pişerken kabın dibine yapışan yemek.
CUHNİS
Yemeğin yanmaya başlaması, tencerenin dibine tutması.
SÖVA
Kapı ve pencerenin yerleştiği kasa, çerçeve.
KURNAZ
Kolay kanmayan, başkalarını kandırmasını ve ufak tefek oyunlarla amacına erişmesini beceren, açıkgöz, hin.
ÇUĞNIS
Yemeğin yanmaya başlaması, tencerenin dibine tutması.